1.
türkiye'de 1937-1948 yılları arasında kurulmuş 21 köy enstitüsünden marmara bölgesinde olanı. bugün sakarya'ya bağlı olan arifiye ilçesinde kurulan enstitü; kocaeli, bursa, bolu ve istanbul illerinden (ayrıca istanbul'un ilçesi yalova, kocaeli'nin ilçesi adapazarı ve bolu'nun ilçesi düzce'den) öğrenci alıyordu.
kurucu müdürü süleyman edip balkır, arifiye istasyonunda kuruluş için alınan arazinin bataklık olduğunu görünce ve daha ilk gecesinde uykusunda sel baskınıyla karşılaşınca (ki kendisi de son anda uyandırılarak kurtulabilmiş) ismail hakkı tonguç'a bu arsanın değiştirilmesini, imara kesinlikle uygun olmadığını rapor eder. aldığı cevap "sen ne de çabuk pes ettin be edip... orada üç beş te olsa hane var mı? var, demek ki yaşanılmayacak yer değil" şeklinde olur. sonuçta itirazı kabul olmayınca işine dört elle sarılan balkır, bu harap köyle sapanca gölü arasında büyük bir okul yapacaktır.
öğrenciler, gölden elektrik ve su tesisatlarında faydalanmanın yanı sıra o güne kadar yerli halkın pek bulaşmadığı tatlı su balıkçılığını başlatır. bugün bile varolan sapanca gölündeki kamp faaliyetleri yine enstitülülerce başlatılır. ayrıca gül yetiştirilir. keza okulun yolları da öğrencilerce yapılır. 1943 depreminden sonra köyde yeni yapılaşma da yine köy enstitülülerin çabalarıyla yürür. okulda öğretmenliğin yanında sağlıkçılık eğitimi de verilmektedir, beş yılda 1599 köy sağlık memuru mezun edilmiştir.
1954'te tüm köy enstitüleri gibi öğretmen okuluna çevrilen ve bugün necmettin erbakan fen lisesi adını alan okulun tarihi binası da hükümet konağı olarak kullanılıyor. okulun mezunları arasında erkan can'ın babası da var, kendisinin toprağın çocukları filmine sponsor olma sebeplerinden biri olsa gerek.
son olarak orhan veli'nin yol türküleri şiirinde de okulun adı geçer:
arifiye!
şoför durdu, enistütü mektebi, dedi.
süleyman edip bey müdürün adı.
bir yol da burada duralım;
ellerinde nasır, yüzlerinde nur,
yarına ümitle yürüyenlere
bir selâm uçuralım
kaynak: karabey aydoğan'ın arifiye köy enstitüsü adlı eseri.
kurucu müdürü süleyman edip balkır, arifiye istasyonunda kuruluş için alınan arazinin bataklık olduğunu görünce ve daha ilk gecesinde uykusunda sel baskınıyla karşılaşınca (ki kendisi de son anda uyandırılarak kurtulabilmiş) ismail hakkı tonguç'a bu arsanın değiştirilmesini, imara kesinlikle uygun olmadığını rapor eder. aldığı cevap "sen ne de çabuk pes ettin be edip... orada üç beş te olsa hane var mı? var, demek ki yaşanılmayacak yer değil" şeklinde olur. sonuçta itirazı kabul olmayınca işine dört elle sarılan balkır, bu harap köyle sapanca gölü arasında büyük bir okul yapacaktır.
öğrenciler, gölden elektrik ve su tesisatlarında faydalanmanın yanı sıra o güne kadar yerli halkın pek bulaşmadığı tatlı su balıkçılığını başlatır. bugün bile varolan sapanca gölündeki kamp faaliyetleri yine enstitülülerce başlatılır. ayrıca gül yetiştirilir. keza okulun yolları da öğrencilerce yapılır. 1943 depreminden sonra köyde yeni yapılaşma da yine köy enstitülülerin çabalarıyla yürür. okulda öğretmenliğin yanında sağlıkçılık eğitimi de verilmektedir, beş yılda 1599 köy sağlık memuru mezun edilmiştir.
1954'te tüm köy enstitüleri gibi öğretmen okuluna çevrilen ve bugün necmettin erbakan fen lisesi adını alan okulun tarihi binası da hükümet konağı olarak kullanılıyor. okulun mezunları arasında erkan can'ın babası da var, kendisinin toprağın çocukları filmine sponsor olma sebeplerinden biri olsa gerek.
son olarak orhan veli'nin yol türküleri şiirinde de okulun adı geçer:
arifiye!
şoför durdu, enistütü mektebi, dedi.
süleyman edip bey müdürün adı.
bir yol da burada duralım;
ellerinde nasır, yüzlerinde nur,
yarına ümitle yürüyenlere
bir selâm uçuralım
kaynak: karabey aydoğan'ın arifiye köy enstitüsü adlı eseri.
devamını gör...