#ödüllü filmler
mahsun kırmızıgül'ün yönetmen koltuğunda yer aldığı 2007 yapımı yerli drama filmidir. konu, ahmet adındaki yaşlı bir adamın beyin kanseri olduktan sonraki sürecini anlatmaktadır. ahmet'in iki oğlu vardır ve babalarını tedavi için istanbul'a getirirler. fakat ahmet, tedaviyi istemez ve hastaneden kaçar. karşısına çıkan bir huzur evine sığınan yaşlı adam, oradaki insanların ısrarı üzerine huzurevinde kalır. herkesin bir acısının olduğu bu yerde, ahmet son günlerini nasıl geçirecektir?
yönetmen:
mahsun kırmızıgül
oyuncular:
aziz acar
cansu aktay
sarp apak
fadik sevin atasoy
lale belkıs
mahsun kırmızıgül
oyuncular:
aziz acar
cansu aktay
sarp apak
fadik sevin atasoy
lale belkıs
*yeşilçam ödülleri (2007) - en iyi film
*worldfest houston ödülleri (2008) - en iyi yabancı film / en iyi yönetmen [mahsun kırmızıgül]
*worldfest houston ödülleri (2008) - en iyi yabancı film / en iyi yönetmen [mahsun kırmızıgül]
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bir göçmen" tarafından 06.04.2023 13:26 tarihinde açılmıştır.
1.
mahsun kırmızıgül sinematik evreni'nin ilk filmi, çok ağlatan film. huzurevlerini anlatan bu filmin sonundaki "diyarbakır'da huzurevleri iflas ederken batıda her yıl yenileri açılıyor" türü mesajlar ilgi çekiciydi. ayrıca sapına kadar ajite bu film çok ilgi görmüş, mahsun'un "aha bu işte ekmek var" diyerek sinemaya hepten ısınmasına neden olmuştur.
beyninde tümör olan güneydoğulu zengin toprak ağası mele ahmet*, çocukları tarafından i̇stanbul'a hastaneye getirilir. yatırıldığı hastane odasında terk edildiğini sanan ahmet ağa buradan kaçar. yol iz bilmediği için kendisini bulan polislerce darülaceze'ye gönderilir. huzurevi sakinleri ahmet ağayı dostça karşılarlar. huzurevinde yatalak bir hastaya işkence eden hastabakıcı kader dışında tüm personel (başta müdür ve kapıcı hıdır olmak üzere) gayet kibar ve saygılı insanlardır. yine de huzurevi sakinleri burada unutulmuşluktan, çocuklarının kendilerine bir telefonu çok görmesinden rahatsız olmaktadır...
huzurevinde bunlar olurken çocukları da (büyük oğlunu yönetmenimiz mahsun oynamakta) ahmet ağayı aramaya devam eder ve tesadüfen huzurevinde bulur memlekete götürmek üzere alırlar. ağa oradan ayrılırken "gördünüz çocuklarım beni buralarda bırakmadılar. sizlerinse madem kimseniz yok, benim oğlum hepinizin oğludur, hepiniz köyümüze davetlisiniz" der ve huzurevi ahalisi de diyarbakır yollarına düzülür. bakalım kafileden melek teyzenin sık sık bahsettiği beyaz meleğin (yani azrail) yanına uğrayacağı sıradaki fani kim olacaktır?
filmin en kötü karakteri olan hastabakıcı, o sıralarda uğur dündar'ın gizli kamera soktuğu aydos dağındaki bir özel huzurevinden esinlenerek oluşturulmuş bir karakterdi. mesela altına kaçıran teyzenin k.çını yer paspasıyla silme sahnesi direkt o haberlerden alıntıydı. bununla beraber huzurevi ahalisinin hemen hepsi de sinema ve tiyatro camiasının devleriydi:
felçli albay - erol günaydın
yatalak nine - tanju tuncel
melek teyze - yıldız kenter
kore gazisi - nejat uygur
müzisyen - salih kalyon
karı koca - lale belkıs ile bilge zobu
melek hanıma ilanı aşk eden rum amca - toron karacaoğlu
oğlu hırsız olan teyze - tomris oğuzalp
depremde tüm ailesi ölen amca - erol demiröz
beyninde tümör olan güneydoğulu zengin toprak ağası mele ahmet*, çocukları tarafından i̇stanbul'a hastaneye getirilir. yatırıldığı hastane odasında terk edildiğini sanan ahmet ağa buradan kaçar. yol iz bilmediği için kendisini bulan polislerce darülaceze'ye gönderilir. huzurevi sakinleri ahmet ağayı dostça karşılarlar. huzurevinde yatalak bir hastaya işkence eden hastabakıcı kader dışında tüm personel (başta müdür ve kapıcı hıdır olmak üzere) gayet kibar ve saygılı insanlardır. yine de huzurevi sakinleri burada unutulmuşluktan, çocuklarının kendilerine bir telefonu çok görmesinden rahatsız olmaktadır...
huzurevinde bunlar olurken çocukları da (büyük oğlunu yönetmenimiz mahsun oynamakta) ahmet ağayı aramaya devam eder ve tesadüfen huzurevinde bulur memlekete götürmek üzere alırlar. ağa oradan ayrılırken "gördünüz çocuklarım beni buralarda bırakmadılar. sizlerinse madem kimseniz yok, benim oğlum hepinizin oğludur, hepiniz köyümüze davetlisiniz" der ve huzurevi ahalisi de diyarbakır yollarına düzülür. bakalım kafileden melek teyzenin sık sık bahsettiği beyaz meleğin (yani azrail) yanına uğrayacağı sıradaki fani kim olacaktır?
filmin en kötü karakteri olan hastabakıcı, o sıralarda uğur dündar'ın gizli kamera soktuğu aydos dağındaki bir özel huzurevinden esinlenerek oluşturulmuş bir karakterdi. mesela altına kaçıran teyzenin k.çını yer paspasıyla silme sahnesi direkt o haberlerden alıntıydı. bununla beraber huzurevi ahalisinin hemen hepsi de sinema ve tiyatro camiasının devleriydi:
felçli albay - erol günaydın
yatalak nine - tanju tuncel
melek teyze - yıldız kenter
kore gazisi - nejat uygur
müzisyen - salih kalyon
karı koca - lale belkıs ile bilge zobu
melek hanıma ilanı aşk eden rum amca - toron karacaoğlu
oğlu hırsız olan teyze - tomris oğuzalp
depremde tüm ailesi ölen amca - erol demiröz
devamını gör...
2.
kadrosu şampiyonlar ligi gibi olan mahsun kırmızıgül filmi.
mahsun kırmızıgül' ün filmlerinin ortak özelliği kadrosunun ve senaryonun çok güçlü olması diye düşünüyorum.
yıldız kenter, arif erkin güzelbeyoğlu, mahsun kırmızıgül, sarp apak, erol günaydın gibi isimlerin başrolde olduğu 2007 yapımı türk dram filmi.
huzurevinde yaşayan bir grup insanı da konu edinir.
mahsun kırmızıgül' ün filmlerinin ortak özelliği kadrosunun ve senaryonun çok güçlü olması diye düşünüyorum.
yıldız kenter, arif erkin güzelbeyoğlu, mahsun kırmızıgül, sarp apak, erol günaydın gibi isimlerin başrolde olduğu 2007 yapımı türk dram filmi.
huzurevinde yaşayan bir grup insanı da konu edinir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/07/01/p2nfhtkloezikz3y-t.jpg)
devamını gör...
3.
mahsun kırmızıgül tarafından yazılıp yönetilen 2007 yapımlı türk dram filmi;
kadrosu şampiyonlar ligi seviyesindedir,
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/12/13/ecshvcrqu1vfqois-t.jpg)
yıldız kenter
erol günaydın
nejat uygur
arif erkin güzelbeyoğlu
gazanfer özcan ve bilge zobu gibi usta sanatçıları bir araya getirmek kolay iş değildir.
babalarını huzurevine bırakan iki genç adamın pişmanlığını huzurevindeki yaşlı insanların hayatını, dramatik bir şekilde işleyen bir film olduğu söylenebilir.
yıldız kenter'in eşsiz oyunculuğu,
hasta ve kaderine terk edilen insanların acıları, arkadaşlıkları, ölüme yaklaştıklarını biliyor olmaları, bakımevi ya da huzurevindeki bakıcıların yaşlılara iyi davranmaması, şiddet uygulaması, huzurevine yatırılan baş karakter yaşlı adamın yaşadıkları, oldukça etkileyici oyunculuklarla karşımıza çıkmaktadır.
film hakkında kişisel fikrim ise,
hayatın acı gerçeklerini yüzümüze vuran etkileyici bir film olduğu, yaşlılık, ölüm, sorumluluklar, ebeveynini ihmâl etmek, pişman olmak, yaşlanmanın ölüme giden acı bir süreç oluşu, hasta psikolojisi, yalnızlık gibi olguları iyi bir şekilde işleyen dram filmiydi denilebilir.
yaşlanmak acı veren bir şey olduğu için yaşlıların ölümden korkmaması ise filmin ya da hayatın en keskin mesajı ya da gerçeğiydi diyebiliriz.
kadrosu şampiyonlar ligi seviyesindedir,
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/12/13/ecshvcrqu1vfqois-t.jpg)
yıldız kenter
erol günaydın
nejat uygur
arif erkin güzelbeyoğlu
gazanfer özcan ve bilge zobu gibi usta sanatçıları bir araya getirmek kolay iş değildir.
babalarını huzurevine bırakan iki genç adamın pişmanlığını huzurevindeki yaşlı insanların hayatını, dramatik bir şekilde işleyen bir film olduğu söylenebilir.
yıldız kenter'in eşsiz oyunculuğu,
hasta ve kaderine terk edilen insanların acıları, arkadaşlıkları, ölüme yaklaştıklarını biliyor olmaları, bakımevi ya da huzurevindeki bakıcıların yaşlılara iyi davranmaması, şiddet uygulaması, huzurevine yatırılan baş karakter yaşlı adamın yaşadıkları, oldukça etkileyici oyunculuklarla karşımıza çıkmaktadır.
film hakkında kişisel fikrim ise,
hayatın acı gerçeklerini yüzümüze vuran etkileyici bir film olduğu, yaşlılık, ölüm, sorumluluklar, ebeveynini ihmâl etmek, pişman olmak, yaşlanmanın ölüme giden acı bir süreç oluşu, hasta psikolojisi, yalnızlık gibi olguları iyi bir şekilde işleyen dram filmiydi denilebilir.
yaşlanmak acı veren bir şey olduğu için yaşlıların ölümden korkmaması ise filmin ya da hayatın en keskin mesajı ya da gerçeğiydi diyebiliriz.
devamını gör...