orijinal adı: ein hungerkünstler
yazar: franz kafka
yayım yılı: 1924
kafka'nın yaşama veda etmeden önce son kaleme aldığı ve ''ilk acı, küçük bir kadın, açlık sanatçısı, şarkıcı josephine ya da fare ırkı'' isimli dört hikayeden oluşan eser sürreal tiplemeler ve çeşitli metaforlarla doludur. esere ismini veren ''bir açlık sanatçısı'' hikayesinde sürekli olarak aç kalan bir adam anlatılmaktadır.
yazar: franz kafka
yayım yılı: 1924
kafka'nın yaşama veda etmeden önce son kaleme aldığı ve ''ilk acı, küçük bir kadın, açlık sanatçısı, şarkıcı josephine ya da fare ırkı'' isimli dört hikayeden oluşan eser sürreal tiplemeler ve çeşitli metaforlarla doludur. esere ismini veren ''bir açlık sanatçısı'' hikayesinde sürekli olarak aç kalan bir adam anlatılmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sekülerlesen çılgın hafız" tarafından 26.03.2021 12:30 tarihinde açılmıştır.
1.
bir tropez sanatçısının aç kalma öyküsünü anlatan franz kafka'nın 1922 yılında yazmış olduğu eserdir. içerisinde 4 farklı öykü barındıran bu esere adını veren ''bir açlık sanatçısı'' ise bana göre kafka'nın en etkili hikayelerinden biridir.
insanların, sanatçı üzerindeki''ne zaman yemek yiyecek'' düşüncesiyle yaptığı psikolojik baskıyı konu alan, gece-gündüz yorulmak bilmeden sanatçının başında ''acaba yemek yer mi '' düşüncesiyle deyim yerindeyse nöbet tutma süreçlerini ve bir süre sonra bu sanatın revaçtan düşmesiyle birlikte yeni, ilgi duyulan sanatsal çalışmalara yönelinme sürecini konu almaktadır.
...
panter iyiydi. görevliler hiç tereddüt etmeden sevdiği yemekleri getiriyorlardı. özgürlüğünü özler gibi bir hali de yoktu. tüm asil bedeniyle orada tamamen özgür gibi görünüyor, pençelerinin arasında bir yerde gizleniyor gibiydi.yaşama zevki boğazından öyle ateşli bir tutkuyla akıp gidiyordu ki seyirciler için bunun sarsıntısına dayanmak hiç kolay değildi. ama kafese iyice sokuluyor, etrafını sarıyor ve oradan hiç gitmek istemiyorlardı.
insanların, sanatçı üzerindeki''ne zaman yemek yiyecek'' düşüncesiyle yaptığı psikolojik baskıyı konu alan, gece-gündüz yorulmak bilmeden sanatçının başında ''acaba yemek yer mi '' düşüncesiyle deyim yerindeyse nöbet tutma süreçlerini ve bir süre sonra bu sanatın revaçtan düşmesiyle birlikte yeni, ilgi duyulan sanatsal çalışmalara yönelinme sürecini konu almaktadır.
...
panter iyiydi. görevliler hiç tereddüt etmeden sevdiği yemekleri getiriyorlardı. özgürlüğünü özler gibi bir hali de yoktu. tüm asil bedeniyle orada tamamen özgür gibi görünüyor, pençelerinin arasında bir yerde gizleniyor gibiydi.yaşama zevki boğazından öyle ateşli bir tutkuyla akıp gidiyordu ki seyirciler için bunun sarsıntısına dayanmak hiç kolay değildi. ama kafese iyice sokuluyor, etrafını sarıyor ve oradan hiç gitmek istemiyorlardı.
devamını gör...
2.
ein hungerkünstler ismi ile ilk olarak dergide yayımlanan ve kafka'nın ölümünden sonra ein hungerkünstler öyküsünden ismini alarak basılan dört öykülük eser. kafkaesk özelliklerin tümünü taşır eser bundan ötürü pek az yeni şey vardır ama bir o kadar da yeniden inşaa edilmiş gibidir ve bana kalırsa ne kadar kullanmayı sevmesem bile kafkaesk denildiği zaman kafka'nın çoğu eserinden çok daha fazla temsil eder bunu. eser hakkında çok farklı görüşler bulunmakla beraber bunun temelinde eserin adını aldığı öykü yatıyor. öykü yüksek ihtimalle alegorik fakat pek çok yönden oldukça farklı şeyleri temsil ettiği düşünülmekte. çilecilikden* kaynaklı olarak ve 40 günlük oruç gibi dini göndermelerden dolayı sanatçı bir aziz ve hatta isa temsili olarak görülürken başka bir düşünceye göre de kafka'nın kendi hayatının ve düşüncelerinin yansıması olarak kabul görür. yine kafka'nın sanatçı ile kendini bağdaştırması düşüncesinden dolayı sanat, sanatçı ve toplum ilişkisi hakkında açlık sanatçısı, seyirciler ve panter üzerinden sembolizm yapıldığı düşünülmekte. bana kalırsa öykü esasında hepsinin bir toplamıdır, birbirinden ayrı düşünülemez. kafka kendi karanlığına eserlerindeki atmosferi oluşturmak için sık sık başvuruyor zaten ve eser yazarından ayrı düşünülemez o yüzden yalnızca kafka'nın görüş ve düşüncelerini değil kendi hayatının izlerini de öykünün içinde bulmak sıradışı sayılmaz. dini göndermeler ise göz ardı edilemeyecek ya da tesadüf kabul edilemeyecek kadar belirgin bundan ötürü sanatçının bir aziz olarak sunulduğu da yadsınamaz bir gerçek. burada şu mesele ortaya çıkıyor; kafka açlık sanatçısı ve panter üzerinden anlaşılmayan bir sanatçı portresi çizmeyi mi amaçladı? benim için eserin sonunda bulunan 'tadını sevmediği için bir şey yemiyor olma' durumu bu düşünceyi gölgeleyen bir etken.
devamını gör...