bir bulaşık süngerini aylarca kullanan kişi

kullanacak tabii dediğim kimsedir. zaten bulaşık makinesinde yıkıyordur çoğu kez.

bulaşık süngeri mutfakta kullanılır çöpe atilma vakti geldiyse bazen tuvalet banyo lavabosu falan silinip çöpe atılır.
bazen ayakkabılık ayakkabılar pencere kenarları falan silinir çöpe atılır.
bu işin raconu bu.

ne için kullandığına bağlıdır.

daha ayı dolmasa da kendisini uzun zaman daha, ıslak zeminlerde özellikle, kullanmayı düşündüğüm için benimdir.
(bkz: saldıray abiniz)
acı hikayelere gülmeyiniz,
her seferinde altından kalkamayacağı yapraklar hışmına denk gelmiş bir sonbahar tutsağı, bir kıymayın efendiler tevriyesidir saldıray abiniz.
tüm hayatını, elinde sigarasıyla sokak köşelerini tutup (evet, bu tutma işini çok yapıyor) ve her seferinde "bu son" dediği sevdiği kızları bir kereliğine de olsa görme hayaline banarken, bir nargile dumanı kalıcılığında bile zırnık vermemiş hayalleri, uçmuştur tek tek.
bir savanah belgeselinde gördüğü ergen çitanın peşine takıldığı buffaloyu, bir türlü gözüne kestirip de saldırmak yerine, tüm gün etrafında sinsi sinsi dolanan, bunu yaparken sıcaktan yorulup kan şekeri düşen, dili dışarıya sarkan halleri, ona bu bedbahtlığın yalnız kendine özgü olmadığı iyimserliğini, özdeşimini vermeseydi, belki bugün aramızda da olmayacaktı.
o çitaya çok şey borçluyuz.

yine de o günlerden sonra yalnız gördükleri değil, hareket eden her şey de hayata kaptırdıklarının suçlusu olmuştur.
o kolonya ve peçeteler haricinde,yıllardır koskoca bir trajediyi de taşıyan elleri, klavyesinde hep teklemekte, bu yüzden yalnız söyleyecekleri değil, her tatmin girişimi de başarısızlıkla neticelenmektedir.

hikaye alametifarikasıyla önerme şu ki, bu sabi bile bu vitaminsizlikle sözlükçüyüm diye ortalarda dolanabiliyorsa, vebalimizdir, her mahluka kendi gerçeğini hatırlatma ihmalimiz ve temiz bir şeylere vesile etmemiz.

annem

müsriftir. ben üzerine aylarca da banyo-tuvalet temizliyorum, inşaat attığı falan.. yıllarca kullanıyorum süngerleri.

bulaşık süngerinin dünyanın en çok mikrobunu barındığı bilmeyen kişidir.