1.
bir kate chopin kitabıdır.
can yayınlarının kısa klasikler serisinin otuz yedinci kitabı olan bu eser okuduğum diğer kitapların aksine tek bir izlek çerçevesinde kümelenmiş öykülerde oluşuyor. bu öyküler birbirinden bağımsız olsa da insanda bir romanın yan öyküleri izlenimi uyandırıyor.
kate chopin’den kadınlara dair harika hikayeler. kitaptaki hikayelerin tamamı acadia’da plantasyonlarda geçiyor. plantasyonlar kölelerin çalıştırdığı büyük tarımsal ve ticari tesislerde ve aslında günümüz fabrikalarından çok da farkı yoktu temel anlayış olarak.
ama kate chopin’in anlattığı hikayeler köleler ya da onların hazin öyküleri üzerine değil. evet ara ara kölelikle ilgili değiniler var ama konumuz ikinci sınıf sayılan insanların çektikleri acılar değil.
bu hikayeler güçlü ve kararlı kadınların hikayeleri. hikayelerdeki kadınların tamamı harekete geçmeye hazır. yılgın bir kabulleniş içinde değiller. asla diz çökmüyor ya da kendilerine dayatılanlara boyun eğmiyor. bu kadınlar bir şeyleri yapmak zorunda kaldıkları zamanlarda bile mutlaka kendi onurlarını koruyacak ve sözlerini dinletebilecek kadar gözü kara ve cesurlar. bir çift ipek çorap gibi bu kadınlar. öyle zarif öyle etkileyici.
can yayınlarının kısa klasikler serisinin otuz yedinci kitabı olan bu eser okuduğum diğer kitapların aksine tek bir izlek çerçevesinde kümelenmiş öykülerde oluşuyor. bu öyküler birbirinden bağımsız olsa da insanda bir romanın yan öyküleri izlenimi uyandırıyor.
kate chopin’den kadınlara dair harika hikayeler. kitaptaki hikayelerin tamamı acadia’da plantasyonlarda geçiyor. plantasyonlar kölelerin çalıştırdığı büyük tarımsal ve ticari tesislerde ve aslında günümüz fabrikalarından çok da farkı yoktu temel anlayış olarak.
ama kate chopin’in anlattığı hikayeler köleler ya da onların hazin öyküleri üzerine değil. evet ara ara kölelikle ilgili değiniler var ama konumuz ikinci sınıf sayılan insanların çektikleri acılar değil.
bu hikayeler güçlü ve kararlı kadınların hikayeleri. hikayelerdeki kadınların tamamı harekete geçmeye hazır. yılgın bir kabulleniş içinde değiller. asla diz çökmüyor ya da kendilerine dayatılanlara boyun eğmiyor. bu kadınlar bir şeyleri yapmak zorunda kaldıkları zamanlarda bile mutlaka kendi onurlarını koruyacak ve sözlerini dinletebilecek kadar gözü kara ve cesurlar. bir çift ipek çorap gibi bu kadınlar. öyle zarif öyle etkileyici.
devamını gör...