bir ülke borçlanarak büyüyebilir

bir ülke borçlanarak büyüyebilir şayet borç alınan para katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirilirse. fakat türkiye'nin son 20 yılda aldığı borcun üçte ikisinden fazlası katma değer üretmeyen inşaat sektörüne gitmiş. bu şekilde sağlıklı ve kalıcı büyüyemezsiniz.

yani şair diyor ki; ülkeyi borç batağına sürükledik, gırtlağa kadar borca battık. sakın laf etmeyin, uyanmayın!!.

akıllı bir strateji izleniyor. bu doğru bir cümle ama ülkenin durumunu anlatmıyor. ülkenin büyüdüğünü de söyleyebilirsiniz ki bu yanlış da değil. geçen sene % 20 küçülen ekonomiler aşı ile dünya genelinde büyüdü zaten. bunu satarken borçlanarak büyüdük demek çok akıllıca.

diğer yandan bilançoya bakarak büyüdük demek de çok mümkün ama yapılan köprü / yol / hastane vs 1) istihdam yaratmıyor 2) 50 yıllığına ödenecek dolar cinsinden borcu duruyor.

ekonomi ile ilgili bilgisi sınırlı olanlara anlatırsan inanır, ben de inanırdım. yalnız işte bir fıkra anlatayım. boksör ringe çıkmış dövüşüyor. round aralarında teknik direktörü diyor ki harika gidiyorsun aynen devam et vs.

boksör de diyor ki madem harika gidiyorum o zaman neden dayak yiyorum. ayçiçeği üreticileri başkanı açıklama yapmış 85-100 lira bandında olan 5 litre ayçiçek yağı 130-40 olacak, olması gereken değeri budur diye. ben de gittim 95 liradan altın alır gibi 5 litre ayçiçek yağı aldım.

yani diyorum ki madem büyüyoruz o zaman 1) neden gelirim artmıyor 2) neden lira tarihin en düşük değerinde. 3) reel enflasyon neden 40-50 bandında.

bu liste daha uzar.

memlekete bak. futbol klüpleri nasıl yönetiliyorsa aynen öyle yönetiliyor.

hayır bi de diyelim ki borçla büyüme modeline geçtik, borçlanan paralar zaten zimmete geçiriliyor, çatur çutur yenip bunların karılarının altında grand cherokee'ye dönüşüyor nasıl güvenelim?

biz borçlanarak küçülme modelini daha güzel uygulayan bir ülkeyiz. bozmayın lütfen.