orijinal adı: in dubious battle
yazar: john steinbeck
yayım yılı: 1936
1930'lu yıllarda amerika'da mac ve jim'in elma işçileri arasına karışarak başlattıkları grevi, yoksul emekçilerin dayanışmasını anlatır.
yazar: john steinbeck
yayım yılı: 1936
1930'lu yıllarda amerika'da mac ve jim'in elma işçileri arasına karışarak başlattıkları grevi, yoksul emekçilerin dayanışmasını anlatır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pavlov'un göbeği" tarafından 01.03.2021 20:55 tarihinde açılmıştır.
1.
(bkz: bitmeyen kavga)
john steinbeck'in 1930ların işçi sınıfı mücadelesini anlattığı kitabıdır.
" adı joy'du. kızıllardandı. anladınız değil mi ? bir kızıldı o. sizin gibilerin her zaman yeterli aşı ve kuru bir yatağı olması gerektiğine inananlardandı. kendisi için hiçbir şey istemezdi. o bir kızıldı." mac haykırdı. " ne olduğunu iyi anladınız mı ? pisliğin biri, devletin gözünde tehlikeli kişiydi. yüzüne dikkat edeniniz oldu mu bilmem, dövülmekten yamyassı olmuştu. aynasızlar kızıl diye onu bu hale koymuşlardı. elleri kırıktı, çenesi paramparçaydı. bir grev sırasında ön safta yeni gelen işçileri engellemeye çalışırken kırmışlardı çenesini. sonra onu içeri tıktılar. doktor geldi, onu görünce " lanet olası bir kızılı tedavi etmem," deyip çekip gitti. joy dağılmış çenesiyle orada öylece yatıyordu. tehlikeli biriydi doğru, çünkü sizin gibilerin karnı iyice doysun istiyordu." sesi gitgide alçaldı. uzman gözüyle etrafı inceledi. yüzlerin gerildiğini, ne dediğini duymak için herkesin kulak kabartarak öne doğru eğildiklerini görebiliyordu. "evet, tanırdım onu." sonra birden sesini yükseltti. " peki siz onun için ne yapacaksınız? onu ıslak bir çukura atıp üstünü çamurla mı örteceksiniz? sonra da arkanızı dönüp gideceksiniz, öyle mi ?"
kalabalığın içinde bir kadın hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
"o sizin için savaşıyordu," diye bağırdı mac. " bunu unutacak mısınız!"
kalabalıktaki işçilerden biri " tanrı aşkına, asla!" diye haykırdı.
mac bastırıyordu. " onu vurup öldürmelerine seyirci mi kalacaksınız?"
bu defa sesler koro halinde yükseldi. " haaa-yııııır!"
mac sesini alçalttı. " çamur çukuruna atıverip gidecek misiniz yoksa?"
"haaa-yııır!" artık bedenler hafifçe dalgalanmaya başlamıştı.
" kavgası sizin içindi. onu unutacak mısınız?"
"haaa-yııır!"
"şimdi yürüyerek kasabanın içinden geçeceğiz. o lanet olası aynasızların bizi durdurmalarına izin verecek misiniz?"
ortalık gürledi. " haaa-yııır!" kalabalık aynı tempoda dalgalandı. toparlanıp gereken cevaba hazırdılar.
mac bu defa ritmi bozdu. kalabalıktakiler şaşırmıştı. mac alçak sesle," bu ufacık tefecik adam hepimizin ruhudur," dedi.
"onun için dua etmeyeceğiz. onun duaya ihtiyacı yok. bizim de duayla işimiz yok. şimdi bize sopa lazım!" sy 196
"sanırım bu grevi kaybedeceğiz. fakat burada o kadar gürültü koparttık ki ,herhalde pamukta greve gerek kalmayacak. şimdi gazeteler bizim olay çıkardığımızı yazıyor. ama biz işçilere bir arada mücadele etmeyi öğrettik ; işçilerin bir araya geldiğinde gittikçe daha büyük , daha büyük bir kitle haline gelebildiğini gösterdik ,anlıyor musun? kaybetsek ne çıkar ki ? yaklaşık bin işçi burada nasıl greve gidildiğini öğrendi. bütün işçilere bir arada mücadele etmenin gerekliliğini öğrettiğimizde belki... belki torgas vadisi , bu vadinin büyük kısmı üç kişinin elinde kalmayacak artık . bir işçi daldan elma kopardı diye hapse girmeyecek ,anlıyor musun ? fiyatı yüksek tutmak için elmaları nehre dökemeyecekler . hele senin ve benim gibi insanların bağırsaklarını çalıştırmak için elmaya ihtiyacı varken , anlıyor musun ? bütüne bakmalısın london , yalnızca bu küçük greve değil." sy 244
steinbeck bu romanda özellikle örgütlü hareket etmenin önemine vurgu yapıyor. tek tek işçilerin karakterlerinin düşüncelerin çok önemli olmadığını ama büyük gruplar halinde hepsinin farklı tek bir kimliğe büründüğünü gösteriyor. bunu sağlamak için ana karakterlerimiz mac ile jimin propagandalarını bol bol görüyoruz. hatta bir bölümde mac, joya grup içinde propaganda yapmaktan vazgeçmesini ve kendi adamlarımız birbirlerini ikna etmeye daha fazla zaman harcıyor diye sitem etmesini okuyoruz. mac yine bir bölümde şartların kabul edilmeyerek grevin olabildiğince uzamasını ister, bu sayede işçiler nasıl örgütlü eylem yapılır, nasıl grev yapılır bunları daha iyi kavrayacaklarına inanır. onun için önemli olan mücadeleyi kazanmak ya da kaybetmek değildir, ki zaten kaybetmek söz konusu değildir. önemli olan mücadelenin sürekli daha büyük örgütlü gruplar halinde verilmesidir.
john steinbeck'in 1930ların işçi sınıfı mücadelesini anlattığı kitabıdır.
" adı joy'du. kızıllardandı. anladınız değil mi ? bir kızıldı o. sizin gibilerin her zaman yeterli aşı ve kuru bir yatağı olması gerektiğine inananlardandı. kendisi için hiçbir şey istemezdi. o bir kızıldı." mac haykırdı. " ne olduğunu iyi anladınız mı ? pisliğin biri, devletin gözünde tehlikeli kişiydi. yüzüne dikkat edeniniz oldu mu bilmem, dövülmekten yamyassı olmuştu. aynasızlar kızıl diye onu bu hale koymuşlardı. elleri kırıktı, çenesi paramparçaydı. bir grev sırasında ön safta yeni gelen işçileri engellemeye çalışırken kırmışlardı çenesini. sonra onu içeri tıktılar. doktor geldi, onu görünce " lanet olası bir kızılı tedavi etmem," deyip çekip gitti. joy dağılmış çenesiyle orada öylece yatıyordu. tehlikeli biriydi doğru, çünkü sizin gibilerin karnı iyice doysun istiyordu." sesi gitgide alçaldı. uzman gözüyle etrafı inceledi. yüzlerin gerildiğini, ne dediğini duymak için herkesin kulak kabartarak öne doğru eğildiklerini görebiliyordu. "evet, tanırdım onu." sonra birden sesini yükseltti. " peki siz onun için ne yapacaksınız? onu ıslak bir çukura atıp üstünü çamurla mı örteceksiniz? sonra da arkanızı dönüp gideceksiniz, öyle mi ?"
kalabalığın içinde bir kadın hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
"o sizin için savaşıyordu," diye bağırdı mac. " bunu unutacak mısınız!"
kalabalıktaki işçilerden biri " tanrı aşkına, asla!" diye haykırdı.
mac bastırıyordu. " onu vurup öldürmelerine seyirci mi kalacaksınız?"
bu defa sesler koro halinde yükseldi. " haaa-yııııır!"
mac sesini alçalttı. " çamur çukuruna atıverip gidecek misiniz yoksa?"
"haaa-yııır!" artık bedenler hafifçe dalgalanmaya başlamıştı.
" kavgası sizin içindi. onu unutacak mısınız?"
"haaa-yııır!"
"şimdi yürüyerek kasabanın içinden geçeceğiz. o lanet olası aynasızların bizi durdurmalarına izin verecek misiniz?"
ortalık gürledi. " haaa-yııır!" kalabalık aynı tempoda dalgalandı. toparlanıp gereken cevaba hazırdılar.
mac bu defa ritmi bozdu. kalabalıktakiler şaşırmıştı. mac alçak sesle," bu ufacık tefecik adam hepimizin ruhudur," dedi.
"onun için dua etmeyeceğiz. onun duaya ihtiyacı yok. bizim de duayla işimiz yok. şimdi bize sopa lazım!" sy 196
"sanırım bu grevi kaybedeceğiz. fakat burada o kadar gürültü koparttık ki ,herhalde pamukta greve gerek kalmayacak. şimdi gazeteler bizim olay çıkardığımızı yazıyor. ama biz işçilere bir arada mücadele etmeyi öğrettik ; işçilerin bir araya geldiğinde gittikçe daha büyük , daha büyük bir kitle haline gelebildiğini gösterdik ,anlıyor musun? kaybetsek ne çıkar ki ? yaklaşık bin işçi burada nasıl greve gidildiğini öğrendi. bütün işçilere bir arada mücadele etmenin gerekliliğini öğrettiğimizde belki... belki torgas vadisi , bu vadinin büyük kısmı üç kişinin elinde kalmayacak artık . bir işçi daldan elma kopardı diye hapse girmeyecek ,anlıyor musun ? fiyatı yüksek tutmak için elmaları nehre dökemeyecekler . hele senin ve benim gibi insanların bağırsaklarını çalıştırmak için elmaya ihtiyacı varken , anlıyor musun ? bütüne bakmalısın london , yalnızca bu küçük greve değil." sy 244
steinbeck bu romanda özellikle örgütlü hareket etmenin önemine vurgu yapıyor. tek tek işçilerin karakterlerinin düşüncelerin çok önemli olmadığını ama büyük gruplar halinde hepsinin farklı tek bir kimliğe büründüğünü gösteriyor. bunu sağlamak için ana karakterlerimiz mac ile jimin propagandalarını bol bol görüyoruz. hatta bir bölümde mac, joya grup içinde propaganda yapmaktan vazgeçmesini ve kendi adamlarımız birbirlerini ikna etmeye daha fazla zaman harcıyor diye sitem etmesini okuyoruz. mac yine bir bölümde şartların kabul edilmeyerek grevin olabildiğince uzamasını ister, bu sayede işçiler nasıl örgütlü eylem yapılır, nasıl grev yapılır bunları daha iyi kavrayacaklarına inanır. onun için önemli olan mücadeleyi kazanmak ya da kaybetmek değildir, ki zaten kaybetmek söz konusu değildir. önemli olan mücadelenin sürekli daha büyük örgütlü gruplar halinde verilmesidir.
devamını gör...
2.
steinbeck'in karakterlere ruh üflediği bir eseri daha. ne yazık ki geri planda kalmış ve olması gereken yere ulaşamamıştır. iyi gözlemler, gerçekçi karakterler meydana getirir ve bir karakter ne kadar gerçekçi olursa okuyucuya o kadar ulaşabilir. işte, steinbeck bunu bir adım öteye taşıyarak karakterleri canlandırmış ve okuyucunun, kendisini romanda yer alan bir karakter gibi hissetmesini sağlamıştır. karmaşadan ve kelime oyunlarından uzak, tamamen gerçek bir zeminde ilerliyor ana hikaye. okuyucuyu düşündürmek üzerine yazıldığına inanıyorum çünkü okurken iç dünyanızda bir tartışma çıkmaması mümkün olmuyor.
"hakikatte bütün kitaplar sayfaları doldurmak için yazılır."
işte steinbeck tam olarak bu düşünceye sert bir darbe indiriyor. mevcut şartlar altında bir mücadele bu kadar güzel anlatılabilir diyerek size bir kaç alıntı bırakıyorum. ek olarak, orijinal dilde okunması taraftarı olsam bile tuncay gökmen çevirisi oldukça başarılı.
--- alıntı ---
ıt seems to me that man has engaged in a blind and fearful struggle out of a past he can't remember, into a future he can't foresee nor understand. and man has met and defeated every obstacle, every enemy except one. he cannot win over himself. how mankind hates himself.
--- alıntı ---
"hakikatte bütün kitaplar sayfaları doldurmak için yazılır."
işte steinbeck tam olarak bu düşünceye sert bir darbe indiriyor. mevcut şartlar altında bir mücadele bu kadar güzel anlatılabilir diyerek size bir kaç alıntı bırakıyorum. ek olarak, orijinal dilde okunması taraftarı olsam bile tuncay gökmen çevirisi oldukça başarılı.
--- alıntı ---
ıt seems to me that man has engaged in a blind and fearful struggle out of a past he can't remember, into a future he can't foresee nor understand. and man has met and defeated every obstacle, every enemy except one. he cannot win over himself. how mankind hates himself.
--- alıntı ---
devamını gör...
3.
karakter tahlilleri ve edebi değeri bir yana, "bir grev nasıl başlatılır ve nasıl yönetilir?" formatında yazılmış gibi görünen kitap.
kitap hakkında farkına vardığım ilginç bir ayrıntı da şudur ki, hiçbir olayın sonundan/sonucundan bahsedilmemiş ve okuyucu bu konuda beslenmemiştir. normal bir kitapta, olay örgüsünün başından, sonundan ya da ortasından başlanıp kişilerin nasıl böyle bir kimliğe büründüğü ve ana hikayenin neden böyle şekillendiği anlatılır. ancak bu konularla alakalı kitaptan öğrenebildiğimiz tek şey, üreticiler birliği'nin haksız uygulamaları yüzünden grevin başlatılması ve jim'in yıllar boyu bomboş bir hayat yaşayıp yalnızca bir işe yaradığını hissedebilmek için partiye kaydolması. bunun dışında pek çok olay ve karakter hakkında tatmin edici bir bilgiye sahip değiliz. örneğin mac'in çok iyi bir partili olduğunu ve tek başına bini aşkın işçiyi greve sürükleyebildiğini biliyoruz. sürekli olarak mac'in bu konularda ne kadar da iyi olduğundan bahsediliyor ancak mac'in bundan önceki grevlerde ve eylemlerde tam olarak nasıl başarılar/başarısızlıklar sergilediğini bilmiyoruz. jim dışında hiçbir partilinin partiye kaydolma hikayesini bilmiyoruz, oysa ki kitabın başında partinin üye alımında çok katı davrandığından, üyelerini özel olarak araştırdığından bahsedilir. hatta ve hatta hikayenin ana teması olan grevin de bir sonu yoktur. bu açıdan şu ana kadar okuduğum kitaplar içerisinde en garip anlatıma sahip kitaptı.
fareler ve insanlar'da da buna yakın bir anlatım olmasına rağmen, o kitapta olan fark ana karakterlerin herkesten farksız işçiler ve çiftlik çalışanı olmalarıydı. fakat burada daha farklı işçiler, daha farklı karakterler mevcut.
belki de ben fark edemedim bazı şeyleri.
kitap hakkında farkına vardığım ilginç bir ayrıntı da şudur ki, hiçbir olayın sonundan/sonucundan bahsedilmemiş ve okuyucu bu konuda beslenmemiştir. normal bir kitapta, olay örgüsünün başından, sonundan ya da ortasından başlanıp kişilerin nasıl böyle bir kimliğe büründüğü ve ana hikayenin neden böyle şekillendiği anlatılır. ancak bu konularla alakalı kitaptan öğrenebildiğimiz tek şey, üreticiler birliği'nin haksız uygulamaları yüzünden grevin başlatılması ve jim'in yıllar boyu bomboş bir hayat yaşayıp yalnızca bir işe yaradığını hissedebilmek için partiye kaydolması. bunun dışında pek çok olay ve karakter hakkında tatmin edici bir bilgiye sahip değiliz. örneğin mac'in çok iyi bir partili olduğunu ve tek başına bini aşkın işçiyi greve sürükleyebildiğini biliyoruz. sürekli olarak mac'in bu konularda ne kadar da iyi olduğundan bahsediliyor ancak mac'in bundan önceki grevlerde ve eylemlerde tam olarak nasıl başarılar/başarısızlıklar sergilediğini bilmiyoruz. jim dışında hiçbir partilinin partiye kaydolma hikayesini bilmiyoruz, oysa ki kitabın başında partinin üye alımında çok katı davrandığından, üyelerini özel olarak araştırdığından bahsedilir. hatta ve hatta hikayenin ana teması olan grevin de bir sonu yoktur. bu açıdan şu ana kadar okuduğum kitaplar içerisinde en garip anlatıma sahip kitaptı.
fareler ve insanlar'da da buna yakın bir anlatım olmasına rağmen, o kitapta olan fark ana karakterlerin herkesten farksız işçiler ve çiftlik çalışanı olmalarıydı. fakat burada daha farklı işçiler, daha farklı karakterler mevcut.
belki de ben fark edemedim bazı şeyleri.
devamını gör...