1.
temellerini biyolojiden alan cinsiyet kavramıdır.
dişi ve erkek olmak üzere yaygın olarak iki adettir. ancak hermafrodit canlılar da elbette ki var. daha farklı üreme stratejileri de var bu arada. canlıdan canlıya değişir. -yani illa biyolojiyi buna dahil edeceksek bakteriye dek gidip kimsenin cinsiyeti yoktur diyebiliriz. kendileri bölüne bölüne çoğalıyor çünkü. ama tek hücrelilerde falan da gen değiş tokuşu olabiliyor. o ayrı.-
biyolojiye göre bunun dışında da cinsiyet falan yok arkadaşlar. gayet kromozom odaklı bakılıyor olaya. hermafrodit olup da kimi zaman erkek kimi zaman dişi olarak üreyebilen canılar var. doğuran ama erkek olan canlı da var. bir de bir istisna olarak hermafrodit canlılar var. türün genelinde görmüyoruz böyle bi evrimsel strateji, bireylerde rastlayabiliyoruz. zaten çoğu zaman hatta emin değilim ama her zaman işlevsel de olmuyor bunların biri. insanlar koşullara göre bazen erkek bazen kadın olarak üreyemiyor yani.
toplumsal roller ve cinsel kimlik ayrı bir şey.
bu davranışsal bir durum. evet vardır canlılarda homoseksüel ilişkiler. ama evrimsel bir faydası yoktur. zaten o yüzden ortaya fırlayıp herkes aslında biseksüeldir diyebiliyorlar. şempanze de çünkü üreyecekse eninde sonunda dişi ile çiftleşir, yunus da, köpek de, balina da. bunları incelemek için davranış bilimi var.
insanlardaki durum sosyal yapılanma ile çok alakalı zaten. insan dediğin entelektüel gelişimi ve soyut düşünce becerisi sayesinde her birkaç yıla bir bir kavram fırlatabiliyor ortaya. bunu da yadsımak zorunda değiliz bu arada. gelip de demiyorum ben trans bireyler şudur, gayler budur diye. ya da tedavi edin insanları falan gibi bir manyaklık içinde değilm homoseksüel oldukları için. kimlik inşasını bilime sıvayıp durmayın diyorum sadece.
yönelim yönelimdir, cinsel kimlik cinsel kimliktir, biyoloji de biyolojidir. eşeyli üreyen canlılarda da biyoloji homoseksüel eğilimi desteklemez. çünkü tür yok olur o zaman. zaten o yüzden doğada yaygın olan heteroseksüellik, bilemedin biseksüelliktir.
yani gerçekten 777, aldım kabul ettim'i kuantum fiziğine bağlamak kadar saçma buluyorum toplumsal kimlikleri ve kavramları biyolojiye bağlamayı. sadece cinsiyet rolleri için demiyorum bu arada. faşist olan fırlıyor diyor ki güçlü olan hayatta kalır, yok doğada öyle bir şey. senin algıladığın gibi bi güç kavramı yok zaten hiçbir şekilde. kuduruk erkek diyor ki benim kas kütlem daha fazla. ee ne alaka şimdi, dişinin de yağ oranı fazla. bebek mebek doğurduğu için öyle adapte olmuş. ne şimdi, ne yapalım kas kütleni senin? e madem öyle toplumsal gerekliliklerin sana kas kütlen yüzünden yüklediği sorumluluğu al övüneceksen bununla, erkekler inşaatta kum torbası taşıyor, kadınlar masa başı işlerde diye ağlama. ya zaten makineleşme ile birlikte kas kütlesi falan da yalan oldu biraz, tam değil ama biraz, bunların egosunu iyice zedeledi bu durum. baştan sona sapıttılar. yapay zekâya yüksekler şimdi de, bence de beynini zaten kullanmıyorsan, ona hiç ihtiyaç duymayacağın bir geleceği hayal etmekte sorun yok.
diyor ki erkek evrimsel olarak çok eşli zaten. o zaman kardeşim o tv kumandasını sakince yere bırak ve git dağa mağaraya otur. medeniyetin tüm nimetlerinden faydalanıyorsun, gayet de biyolojine aykırı bir hayat yaşamaktasın. konu sadakat olunca mı aklına geldi biyolojik canlı olduğun? toplumsal olarak değil. antropolojik olarak da hoş karşılanmaz bu arada. çünkü herkes büyüttüğü bebeğin kendisine ait olduğundan emin olmak ister. enerji kıymetlidir, boşa harcansın istenilmez. yavru bakımına ayrılan zaman ve harcanan enerji arttıkça erkek yani baba önemser babanın kendisi olduğunu bilmeyi. kuşta da var bu. bebeklerin tüm topluma ait olduğu ve çocukları komünün hep beraber büyüttüğü sosyal yapılanmalarda genellikle çok eşlilik sorun değildir. çünkü bebeğe tüm toplum bakar, sadece anne ve baba değil.
her şeyi niçin bilime sıvayarak destek bulmaya kalkıyor bunlar bunu da anlamış değilim. geyler lezbiyenler saldırmasın diye biyolojik cinsiyetten söz edemez olduk. niye yani, bunu biyolojiye derme çatma sıvamadığın zaman ürettiğin kavramın kıymeti olmuyor mu?
foton dalga mıymış parçacık mı, atomaltı parçacık varmış da atom temel birim değil miymiş o zaman, yok efendim evrim değişim olamazmış, vay efendim besin piramidinde tepede insan varmış... yav bilmeden etmeden siz niye böyle her şeyin içini boşaltıyorsunuz? güncel ekolojide piramit bile kalmadı, o kadar karmaşık bir şey ki o ağ diyorlar artık. bilim de kümülatiftir. yalanlanabilir, yanlışlanabilir. yarın öbür gün 5. cinsiyet de keşfedilir uzayda canlılık da, olur mu olur. ama bilim, bilim kurgu değildir. ihtimallerle konuşmaz şu anda bilinen neyse onu konuşur.
vallahi ikrah ettim herkesin her konuda konuşmasından. ben fizik anlatıyor muyum millete ya, ingiliz tarihi öğretmeye kalkıyor muyum? biraz uzmanlığa önem verin biraz bilmenin ne olduğunu kavrayın. biraz cehaletinizle barışın, her şeyi kimse bilmiyor zaten. sorun da yok bunda.
dişi ve erkek olmak üzere yaygın olarak iki adettir. ancak hermafrodit canlılar da elbette ki var. daha farklı üreme stratejileri de var bu arada. canlıdan canlıya değişir. -yani illa biyolojiyi buna dahil edeceksek bakteriye dek gidip kimsenin cinsiyeti yoktur diyebiliriz. kendileri bölüne bölüne çoğalıyor çünkü. ama tek hücrelilerde falan da gen değiş tokuşu olabiliyor. o ayrı.-
biyolojiye göre bunun dışında da cinsiyet falan yok arkadaşlar. gayet kromozom odaklı bakılıyor olaya. hermafrodit olup da kimi zaman erkek kimi zaman dişi olarak üreyebilen canılar var. doğuran ama erkek olan canlı da var. bir de bir istisna olarak hermafrodit canlılar var. türün genelinde görmüyoruz böyle bi evrimsel strateji, bireylerde rastlayabiliyoruz. zaten çoğu zaman hatta emin değilim ama her zaman işlevsel de olmuyor bunların biri. insanlar koşullara göre bazen erkek bazen kadın olarak üreyemiyor yani.
toplumsal roller ve cinsel kimlik ayrı bir şey.
bu davranışsal bir durum. evet vardır canlılarda homoseksüel ilişkiler. ama evrimsel bir faydası yoktur. zaten o yüzden ortaya fırlayıp herkes aslında biseksüeldir diyebiliyorlar. şempanze de çünkü üreyecekse eninde sonunda dişi ile çiftleşir, yunus da, köpek de, balina da. bunları incelemek için davranış bilimi var.
insanlardaki durum sosyal yapılanma ile çok alakalı zaten. insan dediğin entelektüel gelişimi ve soyut düşünce becerisi sayesinde her birkaç yıla bir bir kavram fırlatabiliyor ortaya. bunu da yadsımak zorunda değiliz bu arada. gelip de demiyorum ben trans bireyler şudur, gayler budur diye. ya da tedavi edin insanları falan gibi bir manyaklık içinde değilm homoseksüel oldukları için. kimlik inşasını bilime sıvayıp durmayın diyorum sadece.
yönelim yönelimdir, cinsel kimlik cinsel kimliktir, biyoloji de biyolojidir. eşeyli üreyen canlılarda da biyoloji homoseksüel eğilimi desteklemez. çünkü tür yok olur o zaman. zaten o yüzden doğada yaygın olan heteroseksüellik, bilemedin biseksüelliktir.
yani gerçekten 777, aldım kabul ettim'i kuantum fiziğine bağlamak kadar saçma buluyorum toplumsal kimlikleri ve kavramları biyolojiye bağlamayı. sadece cinsiyet rolleri için demiyorum bu arada. faşist olan fırlıyor diyor ki güçlü olan hayatta kalır, yok doğada öyle bir şey. senin algıladığın gibi bi güç kavramı yok zaten hiçbir şekilde. kuduruk erkek diyor ki benim kas kütlem daha fazla. ee ne alaka şimdi, dişinin de yağ oranı fazla. bebek mebek doğurduğu için öyle adapte olmuş. ne şimdi, ne yapalım kas kütleni senin? e madem öyle toplumsal gerekliliklerin sana kas kütlen yüzünden yüklediği sorumluluğu al övüneceksen bununla, erkekler inşaatta kum torbası taşıyor, kadınlar masa başı işlerde diye ağlama. ya zaten makineleşme ile birlikte kas kütlesi falan da yalan oldu biraz, tam değil ama biraz, bunların egosunu iyice zedeledi bu durum. baştan sona sapıttılar. yapay zekâya yüksekler şimdi de, bence de beynini zaten kullanmıyorsan, ona hiç ihtiyaç duymayacağın bir geleceği hayal etmekte sorun yok.
diyor ki erkek evrimsel olarak çok eşli zaten. o zaman kardeşim o tv kumandasını sakince yere bırak ve git dağa mağaraya otur. medeniyetin tüm nimetlerinden faydalanıyorsun, gayet de biyolojine aykırı bir hayat yaşamaktasın. konu sadakat olunca mı aklına geldi biyolojik canlı olduğun? toplumsal olarak değil. antropolojik olarak da hoş karşılanmaz bu arada. çünkü herkes büyüttüğü bebeğin kendisine ait olduğundan emin olmak ister. enerji kıymetlidir, boşa harcansın istenilmez. yavru bakımına ayrılan zaman ve harcanan enerji arttıkça erkek yani baba önemser babanın kendisi olduğunu bilmeyi. kuşta da var bu. bebeklerin tüm topluma ait olduğu ve çocukları komünün hep beraber büyüttüğü sosyal yapılanmalarda genellikle çok eşlilik sorun değildir. çünkü bebeğe tüm toplum bakar, sadece anne ve baba değil.
her şeyi niçin bilime sıvayarak destek bulmaya kalkıyor bunlar bunu da anlamış değilim. geyler lezbiyenler saldırmasın diye biyolojik cinsiyetten söz edemez olduk. niye yani, bunu biyolojiye derme çatma sıvamadığın zaman ürettiğin kavramın kıymeti olmuyor mu?
foton dalga mıymış parçacık mı, atomaltı parçacık varmış da atom temel birim değil miymiş o zaman, yok efendim evrim değişim olamazmış, vay efendim besin piramidinde tepede insan varmış... yav bilmeden etmeden siz niye böyle her şeyin içini boşaltıyorsunuz? güncel ekolojide piramit bile kalmadı, o kadar karmaşık bir şey ki o ağ diyorlar artık. bilim de kümülatiftir. yalanlanabilir, yanlışlanabilir. yarın öbür gün 5. cinsiyet de keşfedilir uzayda canlılık da, olur mu olur. ama bilim, bilim kurgu değildir. ihtimallerle konuşmaz şu anda bilinen neyse onu konuşur.
vallahi ikrah ettim herkesin her konuda konuşmasından. ben fizik anlatıyor muyum millete ya, ingiliz tarihi öğretmeye kalkıyor muyum? biraz uzmanlığa önem verin biraz bilmenin ne olduğunu kavrayın. biraz cehaletinizle barışın, her şeyi kimse bilmiyor zaten. sorun da yok bunda.
devamını gör...
2.
pipin varsa erkeksindir uzatmaya gerek yok.
devamını gör...
3.
yönelim yönelimdir, cinsel kimlik cinsel kimliktir, biyoloji de biyolojidir. eşeyli üreyen canlılarda da biyoloji homoseksüel eğilimi desteklemez. çünkü tür yok olur o zaman. zaten o yüzden doğada yaygın olan heteroseksüellik, bilemedin biseksüelliktir.
sağ bek sağ bek oynar, sol bek sol bek oynar, stoper stoper oynar, kaleci kaleci oynar!
(bkz: sadece iki cinsiyet vardır)
devamını gör...
4.
araya sıkışmış kutsal zımbırtı.
devamını gör...
5.
çok uzun şunun özetini geçin 500 tane cinsiyet biyolojik olarak var mı yok mu ?
devamını gör...
6.
#3504743
hocam o zaman ruud gullit topçu değildir.
tanım: biyolojik olarak iki değil üç cinsiyet vardır. kadın, erkek ve interseks. bunu ben bir yerimden uydurmuyorum, dünya sağlık örgütü (who) söylüyor.
hocam o zaman ruud gullit topçu değildir.
tanım: biyolojik olarak iki değil üç cinsiyet vardır. kadın, erkek ve interseks. bunu ben bir yerimden uydurmuyorum, dünya sağlık örgütü (who) söylüyor.
devamını gör...