bizimle başladı bizimle bitti

colleen hoover tarafından yazılmış 2016'da ilk baskısını yapmış new adult türü roman. türkçe'ye bizimle başladı bizimle bitti olarak çevrildi. aynı isimli film uyarlaması da 16 ağustos 2024'te tr'de vizyona girdi. roman açıkçası türünün berbat bi örneği idi (berbat sıfatı bu türü nitelemekte az kullanılan bi sıfat da değildir. yine de it ends with us bu sıfatın hakkını vermekte üstün bi başarı gösteriyor..). az buçuk new adult olsun young adult olsun okumuşluğumuz vardır. bunların çoğu genelde çeviride kaybolur eşyanın tabiatı gereği, orijinal dili çok göze batmazken çevirisi hayattan soğutur ancak bu eserin orijinal dili de kötü ve hayattan soğutuyor. filmi duyguyu geçirememek kitaba göre sığ kalmakla suçlayanlar olmuş ancak ben eminim ki film kitaptan çok çok daha iyi (yine de kötü muhtemelen ama kitaba göre daha iyi olduğunu düşünüyorum)(filmi izlemedim). epsilon yayınlarından çıkan gözde soykan'a ait çeviride bariz hatalar vardı hatta bazı paragraflar tamamen atlanmıştı, çevrilmemişti xd bu kitaba bu emek çok bile gözde hanıma hak vermiyor da değilim. tr wattpad'inden daha iyi kitaplar çıktığına eminim. filmde kadın protagonisti gossip girl'den bilinen blake lively oynuyor. kitabı gömmekten konusunu filan yazacak takatim kalmadı belki başka biri yazabilir.. son olarak kitapta sevdiğim tek kısım atlas ve lily'nin lise aşkıydı. bunu da hep gömüyorlar kader ortağı iki çocuğun aşkında bizi etkileyecek ne var anlamadık diyerek.. valla ister anlayın ister anlamayın kitap o kadar kötü ki bu kısım kitabın en iyi tarafı. bi de yetmezmiş gibi devam kitabı var o da it starts with us. düşman başına diyebilirim (okumadım). kitabın seveni de az değil bu arada - acil şifalar dilemekten başka bi şey gelmez elimizden..

ben bu kitabı o kadar gömemeyeceğim ( çok kötü şeyler okumuşum ben ya galiba )
neyse belki de bu tür kitaplardan hiçbir şey beklemediğim içindir. boş olduğunu kabul edip kafa dağıtmak için okuyorum. aile içi şiddetle büyümüş bir genç kadının aşk hayatı anlatılıyor diyebilirim. spoiler vermemek için konusunu pek açıklamak istemiyorum. diğer iki ana karakter lily'nin ilk aşkı atlas ve günümüz tarihli (?) aşkı ryle. yazarın vurgulamak istediği şey kadına şiddet net bir şekilde. ve uzaktan kadınlari yargılamayın, işte bazen insan gördüğü şiddeti örtbas etmek istiyor aşkından veya baska sebeplerden dolayı kocasını birakamiyor vb. filmde de çok yakışıklı karakterler beklemiştim ama tırt çıktı. ıkinci kitabı daha çok atlasin hayatına yönelik..

lily bloom'un kitapta ki başarılı olan iş kadını, bu noktaya en küçük yaştan beri zorlu şartlar altında çalışarak gelmiş. tam her şey yolunda derken ryle hayatına girmesiyle her şey değişiyor. ryle narsist, kaba, manipülatör kısaca kötülüğün beden bulmuş hali olarak tanımlarsam çok daha iyi olur. ama lily ne yazık ki ryle aşık oluyor. bir kadının yanlış bir aşta nasıl söndüğünü bizim gözümüze sokarak anlatmış sevgili yazarımız. kitap lily'in çocukluk aşkını olan atlatsın hayatına girmesiyle bermuda şeytan üçgenin bir parçası oluyor.