1.
1 saat 40 dk süren aksiyon ve savaş filmi. sade, hızlı, net ve şaşırtıcı öğelere sahip bir film.
filmde küçük kızını bulmak için kaçan asker kaçağı ile kardeşini korumak isterken evinden olan genç bir kadının altın arayan askeri birlikle yolunun nasıl kesiştiği anlatıyor.
2. dünya savaşı filmlerinde görmeye alıştığımız uzun duygusal sahneler, milliyetçilik duyguları, ayrılıklar kavuşmalar vs tekrarlar bu filmde yok. anlatım tarzı (bkz: dunkirk) ya da (bkz: batı cephesinde değişen bir şey yok) tarzı ağırz kalsik degil.
bunun yerine 6 yıllık bir savaşın sonunda ya kazanmak ya da ölmek zorunda olduğunu bilen katil askerler ile, artık canından bezmiş bir avuç insanın içinde yaşayan ve yaşamak için küçük bir umuda sarılanlar var. onlar da hırsla, gözlerini kan bürüyerek, düşünmeden ateş ediyorlar. daha çok (bkz: soysuzlar çetesi) tarzı bir anlatımı var denilebilir. hatta zaman zaman western filmi izler gibi oluyorsunuz.
filmin derdi biraz "biz birbirimizi yerken altınları amerika topladı." diye düşünüyorum.
askerlerin ve belediye başkanı ile ortaklarının canından olduğu altın kulçeleri sonunda amerikalıların oldu. oysa almanya en başında yahudilere dokunmayan bir politika kurup sadece topraklarını genişletmiş olsaydı belki de bu savaştan galip çıkacaktı. oysa hem yahudiler gibi milletin gelirini ve getirebileceklerini kaybettiler hem de aryan ırkından olmayanları yok etmeye çalışırken kendisine yeni yeni düşmanlar da kazandılar.
aynı zamanda gücü eline alan, ilk olarak gücü kendisine verene ihanet eder de diyebiliriz.
belediye başkanının altınları komutandan saklaması, altınları bulan amerikan askerlerinin bunları kayıt altına almak zorunda degiliz demesi gibi.
filmde küçük kızını bulmak için kaçan asker kaçağı ile kardeşini korumak isterken evinden olan genç bir kadının altın arayan askeri birlikle yolunun nasıl kesiştiği anlatıyor.
2. dünya savaşı filmlerinde görmeye alıştığımız uzun duygusal sahneler, milliyetçilik duyguları, ayrılıklar kavuşmalar vs tekrarlar bu filmde yok. anlatım tarzı (bkz: dunkirk) ya da (bkz: batı cephesinde değişen bir şey yok) tarzı ağırz kalsik degil.
bunun yerine 6 yıllık bir savaşın sonunda ya kazanmak ya da ölmek zorunda olduğunu bilen katil askerler ile, artık canından bezmiş bir avuç insanın içinde yaşayan ve yaşamak için küçük bir umuda sarılanlar var. onlar da hırsla, gözlerini kan bürüyerek, düşünmeden ateş ediyorlar. daha çok (bkz: soysuzlar çetesi) tarzı bir anlatımı var denilebilir. hatta zaman zaman western filmi izler gibi oluyorsunuz.
filmin derdi biraz "biz birbirimizi yerken altınları amerika topladı." diye düşünüyorum.
askerlerin ve belediye başkanı ile ortaklarının canından olduğu altın kulçeleri sonunda amerikalıların oldu. oysa almanya en başında yahudilere dokunmayan bir politika kurup sadece topraklarını genişletmiş olsaydı belki de bu savaştan galip çıkacaktı. oysa hem yahudiler gibi milletin gelirini ve getirebileceklerini kaybettiler hem de aryan ırkından olmayanları yok etmeye çalışırken kendisine yeni yeni düşmanlar da kazandılar.
aynı zamanda gücü eline alan, ilk olarak gücü kendisine verene ihanet eder de diyebiliriz.
belediye başkanının altınları komutandan saklaması, altınları bulan amerikan askerlerinin bunları kayıt altına almak zorunda degiliz demesi gibi.
devamını gör...