1.
amerika'dan çıkan, genellikle pazar günleri yenen, sabah ile öğle yemeğinin birlikte yendiği bir öğün. büyük şehir hayatı süren insanlarımızın da pazar günü uyguladıkları bir ziyafet.
11. 00 saatlerinde başlar, ikindi vaktine kadar uzadığı da olur. yumurtası, peyniri, sucuğu, pastırması, kaymağı, böreği, çöreğine kadar ne ararsanız var. tabi bütçe el verirse. sofradan kalkınca mideye lokma girecek tek yer kalmıyor. yani tek öğünle gün tamamlanmış oluyor.
11. 00 saatlerinde başlar, ikindi vaktine kadar uzadığı da olur. yumurtası, peyniri, sucuğu, pastırması, kaymağı, böreği, çöreğine kadar ne ararsanız var. tabi bütçe el verirse. sofradan kalkınca mideye lokma girecek tek yer kalmıyor. yani tek öğünle gün tamamlanmış oluyor.
devamını gör...
2.
bazı brunch'lar tadından yenmez; öyle ki atıştırma bahanesiyle insanlarla kaynaşıp hemhal olma, akabinde sağlam network yapma ihtimaliniz vardır.
devamını gör...
3.
ingilizce breakfast (kahvaltı) ve lunch (öğle yemeği) kelimelerinden türetilmiş kelimedir.
devamını gör...
4.
kapitalizmin bir diğer oyunu. tüketim çılgınlığı hep. arkasında israil var. birileri düğmeye bastı.
devamını gör...
5.
kahvaltı anlamına gelen breakfast) ile öğle yemeği anlamına gelen lunch kelimelerinin heceleri ile oluşturulmuş kavramdır.
geniş kahvaltı olarak da söylenebilir.
düzenli olarak servis edilen bir tür alkollü içecek (genellikle şampanya veya kokteyl) içerir. bu kelime, kahvaltı ve öğle yemeğinin bir karışımıdır. brunch, 19. yüzyılın sonlarında ingiltere’de ortaya çıktı ve 1930’larda amerika’da popüler oldu.
alıntı/ vikipedi.
geniş kahvaltı olarak da söylenebilir.
düzenli olarak servis edilen bir tür alkollü içecek (genellikle şampanya veya kokteyl) içerir. bu kelime, kahvaltı ve öğle yemeğinin bir karışımıdır. brunch, 19. yüzyılın sonlarında ingiltere’de ortaya çıktı ve 1930’larda amerika’da popüler oldu.
alıntı/ vikipedi.
devamını gör...