21.
buradan
soramazsın'a 18 yaşındaki bir hasta katılmış. çok geçmiş olsun öncelikle, kendisini inanılmaz iyi anlayabiliyorum. yalnız bu arkadaş bayağı bilinçsiz bir bulimia hastası. yeme bozukluğu olan insanların da farkında olması gereken bir durum var, durumunuz veya hastalığınız hakkında konuşurken diğer hastalara tüyo veriyor olmamalısınız. sık sık bunu yapıyor ve farkında olmadan insanlara belki hiç aklına gelmemiş tüyolar verip yol yordam öğretiyor aslında. bunları duyan bir hasta ya denemek için doğru zamanı kollar, ya da hafızaya atıp deneyeceği günü bekler. yeme bozukluklarında sonuca giden yolda her şey mübahtır. anoreksik, bulimik, ortoreksik farketmez. bingerlar için de geçerli. fazla hassas bir durumdur, zira mantık, özsaygı hiçbir şey kalmaz. istediğinizi elde etseniz de yakanızı bırakmaz. belki soruları cevaplamak durumunda kaldığından böyle konuşuyor ancak video tehlikeli. söylemek istedim. söylenenler beni de tetikledi.
hayatım boyunca hiç etliye sütlüye karışmadım. insanların hassasiyetleriyle ilgilenmedim, yorumsuz kaldım. gel gelelim bu illet bana, bu konu hakkında hiç susmadan konuşmayı öğretti. çünkü ardı ardına gelen gündelik cümleler arasındaki tek bir sözcüğün, insana çok kısa sürede mantığın tamamen dışında neler yaptırabileceğini gördüm.
sizi yemeği önüne gelip giden tabaklardan ibaret gören insanların anlayamayacağını da bilirsiniz, yeme kadar doğal bir akışa mecbur bir ihtiyaç yoktur çünkü. neden doğal bir durumdan rahatsızlık duyar ki bir insan? kim tuvaletini yaparken bunun hakkında kan ter içinde kalacak kadar endişelenir? ipler de komple orada kopar. doğal akışa oturtmaya koyulabilirsiniz, ama o doğal akış algınızın tamamen değiştiği aklınızın daracık sınırları içinde ayarlanmıştır. dışarıdan bir problem olduğu anlaşılacak şekilde yani. siz hiç mi hiç farkında olmadan. otokontrolün sizde olduğunu sandığınız dönem, en tehlikeli dönemdir ayrıca. yemenin ve yiyeceğin zihinde algılanış şekli değişir. korkunçtur. anlatılmayacak kadar da zordur. yıllarca anoreksiya, bulimia ve binge eating ile mücadele ettiğimden çok dokundu bana. öyle iyi anlıyorum ki. kusma/zayıflama yöntemlerinden bahsettiği sırada gözlerindeki gururu görebildiniz mi?
paragraf paragraf yazsam ne fayda, öyle çirkin yorumlar gördüm ki. sadece birkaç ricam olacak sizden arkadaşlar. ulusa sesleniş değil bu, duyarlı olmanın hepimize zor geldiği tonla şey varken bunun için çok özel hassasiyetler de dilemeyeceğim sizden. sadece bir okuyun, sadece düşünün. gerisi size kalmış. bu algıyı kırması epey zor olduğundan tamamiyle hür vicdana bırakılabilecek bir konu.
-lütfen bizzat size sorulmadığı müddetçe, misal son zamanlarda biraz kilo almış bir arkadaşınızın kilolarından kurtulmak adına uğraş verdikten sonra size direkt olarak yönelttiği 'fark ediyor mu', 'inceldim mi biraz sanki' vb. sorular gayet tamamdır, kimsenin ne kadar kilo aldığı ya da verdiği hakkında bir eleştiri, yorum veya benzetme yapmayın.
-lütfen 'zayıflasan şu ünlüye çok benzersin', 'kilo alsan buna çok benzersin' gibi bedeni değiştirme fikrine kişiyi kaptırabilecek gizli güdüleyici cümleler kurmayın. çünkü ister istemez kişide ünlü ve saygın birinin bir parçasının kendisinde var olduğu düşüncesi oluşacak ve bahsi geçen şahıs gibi görünmek için çaba harcama ihtimali ortaya çıkabilecektir.
-lütfen sizi duysun veya duymasın kimseyi bir kusuru (!) ile bağdaştıracak şekilde anmayın. örneğin, 'x var ya hani şu burnu köpekbalığı gibi olan' 'x yok mu baldırları kocaman hani' bir şekilde bu bağdaştırmalar şahıs hakkında bir çeşit popüleriteye dönüşecek, hep böyle anılırsa da illa ki kulağına gidecektir. 'demek ki insanların akıllarında böyle yer ediyorum, bunu değiştireceğim'e dönecek olay o zaman. insanların hayatına nasıl dokunabildiğinizi farkedin. bu sadece kilo ile ilgili bir durum değil. sırf yanaklarını sevmediği için de böyle yollara itebilir kendini birisi.
-lütfen doktor kontrolünde diyet uygulayan insanların diyetlerine salça olmayın. hiçbir şeyin yolunda gitmediğini düşündüklerinden diyetisyene başvurdular zaten. yalnızca kafa karıştırıyorsunuz. eğer kendi başına diyet yapan birine rastlarsanız da doktora danışmasını tavsiye etmek yeterli ve faydalıdır.
teşekkür ederim.
soramazsın'a 18 yaşındaki bir hasta katılmış. çok geçmiş olsun öncelikle, kendisini inanılmaz iyi anlayabiliyorum. yalnız bu arkadaş bayağı bilinçsiz bir bulimia hastası. yeme bozukluğu olan insanların da farkında olması gereken bir durum var, durumunuz veya hastalığınız hakkında konuşurken diğer hastalara tüyo veriyor olmamalısınız. sık sık bunu yapıyor ve farkında olmadan insanlara belki hiç aklına gelmemiş tüyolar verip yol yordam öğretiyor aslında. bunları duyan bir hasta ya denemek için doğru zamanı kollar, ya da hafızaya atıp deneyeceği günü bekler. yeme bozukluklarında sonuca giden yolda her şey mübahtır. anoreksik, bulimik, ortoreksik farketmez. bingerlar için de geçerli. fazla hassas bir durumdur, zira mantık, özsaygı hiçbir şey kalmaz. istediğinizi elde etseniz de yakanızı bırakmaz. belki soruları cevaplamak durumunda kaldığından böyle konuşuyor ancak video tehlikeli. söylemek istedim. söylenenler beni de tetikledi.
hayatım boyunca hiç etliye sütlüye karışmadım. insanların hassasiyetleriyle ilgilenmedim, yorumsuz kaldım. gel gelelim bu illet bana, bu konu hakkında hiç susmadan konuşmayı öğretti. çünkü ardı ardına gelen gündelik cümleler arasındaki tek bir sözcüğün, insana çok kısa sürede mantığın tamamen dışında neler yaptırabileceğini gördüm.
sizi yemeği önüne gelip giden tabaklardan ibaret gören insanların anlayamayacağını da bilirsiniz, yeme kadar doğal bir akışa mecbur bir ihtiyaç yoktur çünkü. neden doğal bir durumdan rahatsızlık duyar ki bir insan? kim tuvaletini yaparken bunun hakkında kan ter içinde kalacak kadar endişelenir? ipler de komple orada kopar. doğal akışa oturtmaya koyulabilirsiniz, ama o doğal akış algınızın tamamen değiştiği aklınızın daracık sınırları içinde ayarlanmıştır. dışarıdan bir problem olduğu anlaşılacak şekilde yani. siz hiç mi hiç farkında olmadan. otokontrolün sizde olduğunu sandığınız dönem, en tehlikeli dönemdir ayrıca. yemenin ve yiyeceğin zihinde algılanış şekli değişir. korkunçtur. anlatılmayacak kadar da zordur. yıllarca anoreksiya, bulimia ve binge eating ile mücadele ettiğimden çok dokundu bana. öyle iyi anlıyorum ki. kusma/zayıflama yöntemlerinden bahsettiği sırada gözlerindeki gururu görebildiniz mi?
paragraf paragraf yazsam ne fayda, öyle çirkin yorumlar gördüm ki. sadece birkaç ricam olacak sizden arkadaşlar. ulusa sesleniş değil bu, duyarlı olmanın hepimize zor geldiği tonla şey varken bunun için çok özel hassasiyetler de dilemeyeceğim sizden. sadece bir okuyun, sadece düşünün. gerisi size kalmış. bu algıyı kırması epey zor olduğundan tamamiyle hür vicdana bırakılabilecek bir konu.
-lütfen bizzat size sorulmadığı müddetçe, misal son zamanlarda biraz kilo almış bir arkadaşınızın kilolarından kurtulmak adına uğraş verdikten sonra size direkt olarak yönelttiği 'fark ediyor mu', 'inceldim mi biraz sanki' vb. sorular gayet tamamdır, kimsenin ne kadar kilo aldığı ya da verdiği hakkında bir eleştiri, yorum veya benzetme yapmayın.
-lütfen 'zayıflasan şu ünlüye çok benzersin', 'kilo alsan buna çok benzersin' gibi bedeni değiştirme fikrine kişiyi kaptırabilecek gizli güdüleyici cümleler kurmayın. çünkü ister istemez kişide ünlü ve saygın birinin bir parçasının kendisinde var olduğu düşüncesi oluşacak ve bahsi geçen şahıs gibi görünmek için çaba harcama ihtimali ortaya çıkabilecektir.
-lütfen sizi duysun veya duymasın kimseyi bir kusuru (!) ile bağdaştıracak şekilde anmayın. örneğin, 'x var ya hani şu burnu köpekbalığı gibi olan' 'x yok mu baldırları kocaman hani' bir şekilde bu bağdaştırmalar şahıs hakkında bir çeşit popüleriteye dönüşecek, hep böyle anılırsa da illa ki kulağına gidecektir. 'demek ki insanların akıllarında böyle yer ediyorum, bunu değiştireceğim'e dönecek olay o zaman. insanların hayatına nasıl dokunabildiğinizi farkedin. bu sadece kilo ile ilgili bir durum değil. sırf yanaklarını sevmediği için de böyle yollara itebilir kendini birisi.
-lütfen doktor kontrolünde diyet uygulayan insanların diyetlerine salça olmayın. hiçbir şeyin yolunda gitmediğini düşündüklerinden diyetisyene başvurdular zaten. yalnızca kafa karıştırıyorsunuz. eğer kendi başına diyet yapan birine rastlarsanız da doktora danışmasını tavsiye etmek yeterli ve faydalıdır.
teşekkür ederim.
devamını gör...
22.
bir tür tıkanırcasına yeme bozukluğu ve akabinde kendi kendini kusturma.
iki roma sezarı vitellius ve claudius patlayana kadar yiyen ve bilinçli bir şekilde kendini kusturan, belgelenmiş en eski tarihi kişilerdir. roma yemek kültürüne ait bazı belgeler, romalıların şölenlerde bol bol tıkındıklarını sonra da midelerinde boş yer açıp daha fazla yiyebilmek için vomitorium denilen özel yerlere kustuklarını gösteriyor.
suetonius, saraya girmiş, imparatorluğun resmi ve gizli arşivlerini incelemiş, "sezarların yaşamı"adlı bir de kitabı olan bir yazar. yazdıklarına bakılacak olursa claudius, yemeye ve içmeye çok hevesli, kendisi gibi soylu 600 kişinin katılabileceği şölenler düzenleyen, böylelikle iktidar alanını güçlendirmeye çalışan bir imparatordu. bir şölende yine patlayıncaya kadar yemiş, yatağına uzanmış, ağzını açmış ve boğazına bir tüy sokturarak kusmuştu.
vitellius ise lüks meraklısı bir imparator. yediği kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeğinden başka bol bol içtiği bir öğünü daha vardı. çalışırken bile yerdi. yemeklerden sonra kendini kusturarak midesini rahatlatır, böylece daha fazla yemek yerdi.
iki roma sezarı vitellius ve claudius patlayana kadar yiyen ve bilinçli bir şekilde kendini kusturan, belgelenmiş en eski tarihi kişilerdir. roma yemek kültürüne ait bazı belgeler, romalıların şölenlerde bol bol tıkındıklarını sonra da midelerinde boş yer açıp daha fazla yiyebilmek için vomitorium denilen özel yerlere kustuklarını gösteriyor.
suetonius, saraya girmiş, imparatorluğun resmi ve gizli arşivlerini incelemiş, "sezarların yaşamı"adlı bir de kitabı olan bir yazar. yazdıklarına bakılacak olursa claudius, yemeye ve içmeye çok hevesli, kendisi gibi soylu 600 kişinin katılabileceği şölenler düzenleyen, böylelikle iktidar alanını güçlendirmeye çalışan bir imparatordu. bir şölende yine patlayıncaya kadar yemiş, yatağına uzanmış, ağzını açmış ve boğazına bir tüy sokturarak kusmuştu.
vitellius ise lüks meraklısı bir imparator. yediği kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeğinden başka bol bol içtiği bir öğünü daha vardı. çalışırken bile yerdi. yemeklerden sonra kendini kusturarak midesini rahatlatır, böylece daha fazla yemek yerdi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/05/13/fvwsp5qjldpwo3m0-t.jpg)
devamını gör...
23.
kişinin aşırı yemek yedikten sonra yediğini tekrar kusması olarak tanımlanan yeme bozukluğudur.
zayıf kalma arzusu, genetik ve çevresel faktörler nedenleri arasındadır.
kontrol altına alınmazsa kilo kaybından ölüme götürebilir.
semptomları
vücut ağırlığının sürekli değişmesi
parmaklarda yara
boğazında yara (kusmaktan kaynaklı)
depresyon ve anksiyete
sonuçları
kalp yetmezliği, aritmi
dişlerde aşınma ve çürük
reflü
polikistik over sendromu
yemek borusunda enflamasyon
laksatif bağımlılığı
peptik ülserler ve pankreatit
potansiyel olarak ölüm
gözde damar çatlağına bağlı kızarıklıklar
mide kanseri.
ölüm.
zayıf kalma arzusu, genetik ve çevresel faktörler nedenleri arasındadır.
kontrol altına alınmazsa kilo kaybından ölüme götürebilir.
semptomları
vücut ağırlığının sürekli değişmesi
parmaklarda yara
boğazında yara (kusmaktan kaynaklı)
depresyon ve anksiyete
sonuçları
kalp yetmezliği, aritmi
dişlerde aşınma ve çürük
reflü
polikistik over sendromu
yemek borusunda enflamasyon
laksatif bağımlılığı
peptik ülserler ve pankreatit
potansiyel olarak ölüm
gözde damar çatlağına bağlı kızarıklıklar
mide kanseri.
ölüm.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/07/09/lsfeh9u1sm8nlcqp-t.jpg)
devamını gör...