bir yeme bozukluğudur. kişi zayıf olduğu halde kendisini şişman olarak algılar ve kilo almamak için yemek yemeyi reddeder.
45 kilonun altına düştükleri görülür.
sağlığı tehdit eden bir bozukluktur.
devamını gör...
netflix'teki "to the bone" isimli filmi izleyinceye kadar ne kadar zor ve tehlikeli bir hastalık olduğu hakkında hiçbir fikrimin olmadığı, bilakis manken hastalığı vs şeklinde lanse edildiğinden dolayı bendeki algısı çok başka olan, daha sonra hakkında yaptığım birkaç okumayla cehaletimin farkına vardığım bir hastalık. film çok başarılı mı emin değilim ama benim için faydalı oldu en azından. bir yerlerde aşırı zayıflığın, yahut zayıflık için yapılan korkunç bilinçsiz uygulamaların övüldüğüne denk gelince tüylerim ürperiyor artık. bilinçli yahut bilinçsiz insanların beden ve beslenme algısının bozulmasına hizmet edebilecek her türlü söz ve davranıştan kaçınmak lazım.
devamını gör...
bir anda mırmırsu başlığı sandım.
devamını gör...
şişmanlamaktan aşırı derecede korkma beden algısında bozulma yemeğe karşı ilgi ve iştah azalması olmaksızın bilinçli zayıf kalmak çabalarıyla önemli derecede kilo kaybı ile belirgin bir yeme bozukluğu dur.
devamını gör...
bunun altında psikolojik başka bir neden olabilir. doktora görünmek şart.
devamını gör...
zayıflamayı çokça denedim ama bu hiçbir zaman hastalık derecesine gelmedi. sağlığım için zayıflamaya çalıştım hep. takıntılıktan değil.
devamını gör...
anoreksiya olarak bilinen hastalık , mümkünse 2-3 aylığına bu hastalığa tabi olmak isterim ,malum fazla kilolar depresyon ve karantina efenim.
devamını gör...
genellikle şişmanlama kaygısı ile oluşan bir çeşit yeme bozukluğu hastalığı.
devamını gör...
anoreksiya nervoza yeme bozukluğu olarak tanımlanan bir çeşit hastalık. kişilik olarak daha çok mükemmeliyetçi, çalışkan ve hırslı kişilerde görülür. özellikle genç kadınlarda görülen bedensel ve psikolojik bir hastalıktır. araştırmalara göre genç kızlarda %1 oranında görülüyor. bu kişilerin aldıkları kalori miktarı harcadıklarının çok çok altındadır. sürekli takıntı haline getirirler. kendi başına atlatması zordur. mutlaka bir uzmana danışması gerekir.
devamını gör...
genellikle genç kadınlarda görülen, yemek yememe, çok az uyuma ve buna rağmen oldukça aktif olmakla karakterize psikolojik bir bozukluktur.

bu hastalar, ince kalma konusunda oldukça takıntılılardır. yemek yemeyi reddederler, çok az uyurlar ve çok aktiflerdir. anoreksiya nervozada kişi, şişman olduğunu düşünürek çok düşük kalorili oldukça sıkı diyetler uygular.

kilo almaktan aşırı korkarlar ve zayıf olmalarına rağmen sıkı diyetler uygularlar. asla ince olduklarına inanmazlar ve sürekli tartılma davranışı gösterirler.

anoreksiya nervoza hastaları da aynı bulimia nervoza hastaları gibi yediklerini kusarak çıkarma davranışı gösterebilirler. ayrıca diyet hapları ve müshil de kullanabilirler.

bu hastalığın kendine özgü bir nedeni yoktur. birkaç faktörün bir araya gelmesi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. hastaların mükemmelliyetçi olması, bebeklik dönemindeki yanlış beslenme davranışları, genetik yatkınlık ve çevresel faktörler etkili olabilir. özellikle moda dünyasındaki zayıf olmanın güzellikle bağdaştırılması ergenlik döneminde olumsuz bir etki yaratabilir.

anoreksiya nervoza tanısı, kişinin normal kilosunu kabul etmemesi, kilo almaktan duyulan aşırı korkusunun değerlendirilmesi ile koyulur.
devamını gör...
günümüzde aşırı zayıflığın güzel görülmesi ve özellikle sosyal medyanın bize dayattığı güzellik algısı yüzünden artış gösterdiğini düşündüğüm yeme bozukluğu.
devamını gör...
ölüm oranı en yüksek ruhsal hastalıktır.
devamını gör...
psikolojik olarak kilo almaktan korkmak ve bunun getirisi olarak kendini aç bırakıp, yeme bozukluğu yaratma hastalığı.bulimia (bkz: kusma hastalığı) ile de insanı ölüme götüren ciddi bir hastalıktır asla zayıflamak uğruna bu yollara başvurulmamalıdır.
devamını gör...
bir yeme bozukluğudur. bu hastalıkta kişinin beden algısı bozulmuştur. kilo almaktan, yağlı yemeklerden daha doğrusu kilo aldıracak yemeklerden büyük bir tiksinti duyulur.
devamını gör...
psikoanalitik kuramlara göre;
cinsel dürtülerin baskılanması ve cinsel içgüdünün yeme davranışıyla eşleştirilmesiyle ilişkilendirilir.
ergenlik dönemindeki cinsel dürtülerle baş edemeyen gençler, oral doyumun cinsel haz ya da doğurganlıkla ilişkilendirildiği ilkel bir düzeye gerilerler.
genital anlamda yeme eyleminin bilinçdışı anlamı genellikle 'gebe olma'dır, bu eşitlik birçok yeme inhibisyonlarının nedeni olabilir.
ergenlikle birlikte cinsel içgüdünün daha genital bir nitelik kazanması ve şiddetini arttırması başlangıç noktasını oluşturur, genital organla doyumun oral doyuma yer değiştirmesi veya döndürme (konversiyon) mekanizması, gebe kalma korkusundan önce gelir.
denetimi zor olan genital uyarılmalara karşılık oral istekleri denetim altına almak daha kolaydır. cinsel uyarılma sürdüğü için oral doyuma uygulanan yasak giderek daha ağır hale getirilir ve yer değiştirmenin bedeli daha ağır olur.
devamını gör...
  anoreksiya, özellikle genç kadınlarda görülmekte olan, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur. bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı düşüncesiyle abartılı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar. durdurulamazsa ölüme kadar gidebilir. bu kilo kontrolü değildir arkadaşlar bu bir intihardır.
devamını gör...
yunanca'da iyi iştahlar yani bizdeki karşılığı afiyet olsun olan kalí órexi(καλή όρεξη) söylenir. anorexia (ανορεξία) ise bu temennide geçen iştahın órexi (όρεξη) önüne ek almasıyla oluşur. aneroksiya nervoza sağlığı ciddi boyutta etkileyen bir iştahtan kesilme hastalığıdır. kilo kaybının önünü alınamazsa yaşamını riske atmış olurlar.
devamını gör...
bir çeşit yeme bozukluğudur. kişinin 'algı'sı bozulur ve aynada gördüğüyle gerçekte olduğu arasında gerçeklik bağı kalmaz. kendini olduğundan şişman görür.

antik yunan dönemlerinde böyle davranan kişilerin, özellikle kadınların, hasta değil birer azize olduğu düşünülüyordu. çünkü kişilerin evlenmek istememesi ve çok az yemek yemesi dinsel olgunluk olarak değerlendiriliyordu. azize theressa ve azize catherine bunlardan sadece ikisi. bu yüzden uzun yıllar boyunca bir hastalık olarak kabul edilmedi.
devamını gör...
öncelikle anoreksik olan bir kişinin illa çok zayıf olması gerekmez. anoreksiyanın yanında tıkınırcasına yeme bozukluğundan (binge eating) muzdarip olabilir. anoreksik birisi obez bile olabilir ama beyni ve algıları hâlâ aynı şekilde çalışıyor olacaktır.

küçük yaştaki çocukları doymalarına rağmen yemek yemeye zorlamak travmaya ve travmaya bağlı olarak yeme bozukluğuna sebep olabilir!!!

yaptığı spor veya meslek gereği zayıf olmak zorunda bırakılan kişilerin beden algıları bir süre sonra bozulabilir. biri sürekli size "zayıfla, çok kilolusun" diyorsa öyle olmasanız bile artık kendinizi şişman sanırsınız.

anoreksiya o kadar zor ve kötü bir bozukluk ki insanın hem beden hem akıl sağlığını inanılmaz derecede etkiliyor. insanların bacaklarına bakarak kendi bacaklarınızla kıyaslarsınız, sürekli tartılırsınız, kemikleriniz görünse bile hâlâ kilo almaktan korkarsınız, vitamin eksiklikleri ve zayıflıktan kaynaklanan aşırı yorgunluk sebebiyle yataklara düşseniz de önünüze gelen o yemeği yememek için direnirsiniz, psikiyatriste gittiğinizde verilen ilaç kilo aldıracak diye kullanmazsınız. ilaçları kullanınca da hayatınız tepetaklak olur.

ben de bu iğrenç şeyden dolayı 37 kiloya (9. sınıftaydım!) düşmüş ve çok şükür atlatmış biri olarak şunu söylemek istiyorum, lütfen laflarınıza dikkat edin. insanların dış görünüşüyle ilgili öylesine söylediğiniz ve aslında iyi olduğunu düşündüğünüz şeylerin ne kadar kötü etkilediğini bilemezsiniz.
sporcuyum, sürekli kilo vermem söylendi. kilom ideal olmasına rağmen hep birileri daha çok kilo vermeye zorladı beni. daha çok antrenman yaptım, az yedim ve en sonunda istedikleri oldu. kilo verdim ama artık spora devam edemeyecek kadar güçsüzdüm! sonra tedavi gördüm ve kilo aldım. bu sefer yine kilo ver demeye başladılar... durumu açıklamak benim için çok ağır ve zor olmasına rağmen açıkladım ama kimse umursamadı. tek dertleri benim kilomdu çünkü. çok zor zamanlardı ama geçti gitti.

yalvarıyorum bırakın insanların dış görünüşüne sürekli laf etmeyi. siz boğazını tutamıyor sanıyorsunuz bazı kişileri ya da bazılarının iradesine hayran kalıyorsunuz. irade değil, takıntı bu. boğazını tutamıyor dediğiniz kişi de tıkınırcasına yeme bozukluğundan muzdariptir ve kendi bile farkında değildir belki... dıştan göründüğü gibi değil ki her şey.

çocukları da rahat bırakın, doyuncaya kadar yiyip bıraksınlar. zorlamayın tabağını bitir diye. çünkü iyilik edeceğim derken belki ömründen 1-2 yılın hatta direkt ömrünün çalınmasına sebep oluyorsunuz. anoreksiyanın sonu ölüm. bir süre sonra mide hiçbir şeyi kabul etmemeye başlayacak. bunun olmasını mı istiyorsunuz çevrenizdekilere ya da çocuklarınıza?

yeme bozukluğu yaşayan kişiler her zaman bana yazabilir. yardımcı olmaya çalışırım. çevrenizde şüphelendiğiniz biri varsa da mutlaka bir psikoloğa gitmeli. kendisi farkında olmayabilir, kabullenmeyebilir. ama yakın çevresi durumu fark edecektir zaten. psikolog desteği çok önemli, söylediklerinizin etkisi büyük. dikkatli konuşun böyle kişilerle, kilosu veya yemesiyle ilgili konuşmayın ama destek almaya ikna edin...
devamını gör...
ergenlik döneminde hormonların değişmesi, farklı sosyal ortamlara girilmesi, beden algımızın yeni yeni oluşmasıyla ve yanlış etkilenmelerle ortaya çıkan bir yeme bozukluğudur..
kısaca dünyanın en ölümcül psikolojik rahatsızlığıdır..
anoreksiya oldukça sinsi ve kilo alma fobisiyle ortaya çıkan, aşırı egzersiz yapma, yemek yememe, kalori sayma gibi davranışlara yol açan bir hastalıktır. hem bedeni hem de zihni etkileyen bu yeme bozukluğu, kronik yorgunluğa, halsizliğe, vücudun yeterli besinleri alamamasından dolayı aşırı kilo vermeye, adet düzensizliklerine, bağırsak problemlerine, bağışıklık sisteminde zayıflamaya, hafıza problemlerine ve ölüme sebep olur.
ciltte kurulup sebebiyle grilik görülebilir. hastaların kalp hızı ve tansiyonu düşüktür. saçlar kırılgan ve cansız gözükür ve vücut ısısı ve kemik densitesinde azalma görülür. vücut tüylerinde artış görülür sebebi ise vücudu sıcak tutmaktır.
hastalar, kilo almamak için laksatif ve idrar söktürücü kullanabilir, yedikleri yemekleri kusarlar.. iştahları bir süre sonra yok olduğu için hiç beslenmemeye başlarlar.. erken teşhis ise çok önemlidir. geriye dönülemeyecek noktalara gelmeden vücudun eski düzenine sokulması ve beslenmesi amaçlanır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anoreksiya nervoza" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim