1.
ülkemizde bu resmi gören çok kişi var. bunlar genelde bir partinin içinde palazlanan yahut o palazlanan eşhası alkışlayan kitledir. bu büyük resim öyle büyüktür ki bazı kişiler onun ihtişamının oluşturduğu renk cümbüşünün parıltılarından dolayı gözlerinin kamaştığını fark edip o resmi görme bahtiyarlığına bir türlü eremez ve kuru bir cahil olarak şu dâr-ı dünyada bir sarhoş gibi gezip dururlar. bu resim öyle bir anda görülmez ve o resim herkese kendini göstermez, gösteremez. nasıl bir fizik, matematik problemini her aklı olan kişi çözemeyip isyana gark olmuyorsa bu resmi de öyle her insan evladı göremez. bir çaba, bir mücadele şarttır. tırtılken kozaya girip orada bir acı tecrübeden geçip vakti gelince kelebek olup gökleri seyran eyleyecek ve o resmi bütün ihtişamıyla göreceksiniz. sabredersenız siz de belki bir picasso yahut van gogh olmasa da büyük resim yolunda olan bir takipçi olacaksınız.
not: ironiyi anlamayan nesle aşinâ değiliz.
not: ironiyi anlamayan nesle aşinâ değiliz.
devamını gör...
2.
bizim ülkemiz insanının en az %80'inin gördüğü resimdir. mesela benden duymuş olmayın ama covid-19 aşısı ile bize çip takacaklarmış. büyük resmi gören bir abi söyledi.
devamını gör...
3.
insanda şok etkisi yaratır.o zamana kadar fark etmediğin bissürü ayrıntıyı fark edersin.
devamını gör...
4.
büyük resmi görmek zordur .çok uzaklaşmak gerekir resimden.soyutlaması gerekir insanın kendini .ama bizim insanımızın büyük resmi görmesi için bakması yeterli.
devamını gör...
5.
herkesin harcı değildir.çoğu zaman kırktan fazla ekmek yemek gerekebilir.göz görgüsü kolay gelişmiyor.
devamını gör...
6.
bir tarafa yanlanmadan yani kutuplaşma dan * objektif bakışla görülebilecek resimdir.
günümüzde büyük resmi gören insan sayısı az çünkü insanlar bir topluluğa bağlı olmak istiyor. bireysellik diye birşey kalmadı.
günümüzde büyük resmi gören insan sayısı az çünkü insanlar bir topluluğa bağlı olmak istiyor. bireysellik diye birşey kalmadı.
devamını gör...
7.
*
devamını gör...
8.
devamını gör...
9.
(bkz: depresyona girme sebepleri)
devamını gör...
10.
(bkz: büyük resim kursu)
devamını gör...
11.
bunlar hep dış minnakların işi.
devamını gör...
12.
(bkz: bütünü görmek)
mevlâna'nın fil hikayesi:
bir hintli, hayatlarında hiç fil görmemiş insanların yaşadığı bir köye bir fil getirdi; fili karanlık bir ahıra koydu. ertesi gün, fili köylülere gösterecekti. ama meraklı birkaç kişi hayvanı hemen görmek için o kapkaranlık ahıra toplandı. ancak ahır o kadar karanlıktı ki, fil gözle görülemiyordu. adamlardan hiçbiri de yanlarında mum getirmeyi akıl edememişti. o göz gözü görmeyecek kadar karanlık ahırda, file ellerini sürerek onu tanımaya çalıştılar.
birinin eline filin kulağı geldi; “fil bir oluğa benzer,” dedi.
başka birinin eline ayağı geldi; “fil bir direğe benzer,” dedi.
bir başkası da sırtını ellemişti; “fil bir taht gibidir,” dedi.
herkes neresini elledi, nasıl sandıysa fili ona göre anlatmaya başladı. bundan dolayı fili tarifleri de farklı farklıydı. eğer herkesin elinde bir mum olsaydı, fili tariflerinde bir farklılık kalmazdı.
duygu gözü, ancak avuca, köpüğe benzer; avuç bütün fili birden elleyemez ki! denizi gören göz başka, köpüğü gören göz başkadır. köpüğü bırak da, denizi görmeye bak sen. köpükler, gece gündüz denizden meydana gelir, onları deniz harekete getirir. ama ne şaşılacak şeydir ki, sen köpüğü görüyorsun da denizi görmüyorsun.
mevlâna'nın fil hikayesi:
bir hintli, hayatlarında hiç fil görmemiş insanların yaşadığı bir köye bir fil getirdi; fili karanlık bir ahıra koydu. ertesi gün, fili köylülere gösterecekti. ama meraklı birkaç kişi hayvanı hemen görmek için o kapkaranlık ahıra toplandı. ancak ahır o kadar karanlıktı ki, fil gözle görülemiyordu. adamlardan hiçbiri de yanlarında mum getirmeyi akıl edememişti. o göz gözü görmeyecek kadar karanlık ahırda, file ellerini sürerek onu tanımaya çalıştılar.
birinin eline filin kulağı geldi; “fil bir oluğa benzer,” dedi.
başka birinin eline ayağı geldi; “fil bir direğe benzer,” dedi.
bir başkası da sırtını ellemişti; “fil bir taht gibidir,” dedi.
herkes neresini elledi, nasıl sandıysa fili ona göre anlatmaya başladı. bundan dolayı fili tarifleri de farklı farklıydı. eğer herkesin elinde bir mum olsaydı, fili tariflerinde bir farklılık kalmazdı.
duygu gözü, ancak avuca, köpüğe benzer; avuç bütün fili birden elleyemez ki! denizi gören göz başka, köpüğü gören göz başkadır. köpüğü bırak da, denizi görmeye bak sen. köpükler, gece gündüz denizden meydana gelir, onları deniz harekete getirir. ama ne şaşılacak şeydir ki, sen köpüğü görüyorsun da denizi görmüyorsun.
devamını gör...
13.
akp'li dayıların başardığı hede. biz de elbet görürüz o büyük resmi, bir gün.
devamını gör...
14.
devamını gör...
15.
işin kötüsü denklik sağlamayı bilmelisin. çok uzağa çekilirsen körsün derler, dibine girsen burnunun ucunu seçemiyor bu derler. öyle bir noktada durmayı seç ki, sadece resmi değil, ressamı bile görür ol.
devamını gör...
16.
görebilmek için yakınlaşmak değil aksine uzaklaşarak mümkün olan olaydır.
devamını gör...
17.
duz dunyaci ve illumematicilerin gerceklestirdigi eylem.
devamını gör...
18.
devamını gör...
19.
kahvede arkadaşlarla oturup 1 saat nutuk attıktan sonra yapamadıklarını söyleyip derin bir nefes alıp aniden kalkıp gidilecek cümle. ben anlamsız bir şekilde bu kafanın hayranı oldum artık. bunun dönüşü yok. siz devam edin. bu yola giren artık uslanmaz. fikirsizliğin bayrak tutmasıdır.
yeğenim büyük resmi göremiyorsunuz. önce büyük resmi gör sonra konuşalım. *
büyük resim kalp ben.
büyük resim kalp öpücük.
yeğenim büyük resmi göremiyorsunuz. önce büyük resmi gör sonra konuşalım. *
büyük resim kalp ben.
büyük resim kalp öpücük.
devamını gör...
20.
ya da at gözlüğünü çıkarmak.
bu sözleri herkes kullanabilir kimin haklı olduğunu anlamak mesele.
bu sözleri herkes kullanabilir kimin haklı olduğunu anlamak mesele.
devamını gör...