1.
insan doğasına göre en fazla hafta 4 gün 8 saat olması gereken süre. hissetiğiniz depresyon değil kapitalizm.
1845’de engels ingiltere’de işçi sınıfının durumu’nda şöyle yazmıştı: kapitalist sanayileşme ile öyle bir dünya yaratıldı ki, bu dünyada “yalnızca hem fiziksel hem ahlaki olarak hayvani bir düzeye gelmiş, insanlıktan çıkmış, alçalmış bir insan ırkı kendini bu dünyalı hissedebilir.”
1845’de engels ingiltere’de işçi sınıfının durumu’nda şöyle yazmıştı: kapitalist sanayileşme ile öyle bir dünya yaratıldı ki, bu dünyada “yalnızca hem fiziksel hem ahlaki olarak hayvani bir düzeye gelmiş, insanlıktan çıkmış, alçalmış bir insan ırkı kendini bu dünyalı hissedebilir.”
devamını gör...
2.
maalesef ülkemizde çalışma süreleri çok üst seviyelere ulaşıyor . patronlar fazla çalışsın istiyor işçiler yoruluyor . işçi sesini çıkaramıyor sesini çıkarırsa kovulup yerine bir suriyeli kardeşimizin geleceğini biliyor . boyun eğip günde 10-12 saat çalışmaya devam ediyor . insan yoruluyor hak yeniyor yapılan işin hakkını alamıyor . bizim de elimizden bir bok gelmiyor . cem abi işçisin sen işçi kal diyor sözlük üzülüyor insanlar yoruluyor .
devamını gör...
3.
haftada 48 saat falan çalışıyorum. ama günde 10-12 saat şeklinde.
devamını gör...
4.
ayda24x8 minimum çalışıp maaşımı hak ettiğim süre zarfı
devamını gör...
5.
bir vakitler, çalıştırmak için zamanımızı çalıyorlardı. artık, boş zamanımızı çalmak için de yarışıyorlar...
haftasonu ne yapalım? uygun bir turla yurt dışı seyahati? konser? sinema?
şöyle bir göl kenarına gidip, sırtını ağaca yaslayarak zaman öldürmek gibi basit bir eylem, sistem lordlarının düzenine en büyük çomağı sokar.
o konser organizatörünün, sinema salonu sahibinin ve hatta turda size eşlik edecek hostesin dahi tüketme hakkını bedava yedirmez kurulu düzen. sistem lordlarına bağlı kölelerin üretme hakkı da bedava değil.
ve işte tam da bu yüzden tapulayıp satamadığı her ağacı keser kapitalizm.
sen zamanını "boşa" harcama diye.
haftasonu ne yapalım? uygun bir turla yurt dışı seyahati? konser? sinema?
şöyle bir göl kenarına gidip, sırtını ağaca yaslayarak zaman öldürmek gibi basit bir eylem, sistem lordlarının düzenine en büyük çomağı sokar.
o konser organizatörünün, sinema salonu sahibinin ve hatta turda size eşlik edecek hostesin dahi tüketme hakkını bedava yedirmez kurulu düzen. sistem lordlarına bağlı kölelerin üretme hakkı da bedava değil.
ve işte tam da bu yüzden tapulayıp satamadığı her ağacı keser kapitalizm.
sen zamanını "boşa" harcama diye.
devamını gör...