çanakkale denince akla gelenler

(bkz: 18 mart 1915 çanakkale zaferi)
(bkz: gökçeada)
(bkz: bozcaada)
(bkz: gelibolu)
(bkz: eceabat)
(bkz: domates)
(bkz: peynir helvası)
(bkz: sardalye)
(bkz: truva)
(bkz: assos)

rüzgar

tertemiz hava, taze ve lezzetli balık, güzel doğa, kendi halinde insanlar.

öncelikle tabiki de 18 mart çanakkale zaferi.

ayrıca küçükkuyu, geyikli, lapseki gibi çok sayıda doğal güzellikleriyle bilinen beldeye sahip oluşu.

geçmediğimiz köprüye verilen garanti sebebiyle dolaylı olarak ödemek zorunda olduğumuz para.
verilen garanti geçiş sayısı 16.4 milyon
geçen araç sayısı 2.6 milyon
sadece 2024 yılında hazineden 281 milyon euro'dan fazla garanti geçiş ödemesi yapılmış.

çanakkale'yi düşman geçemedi. ama vatana ihanet gibi olan garanti bedelleriyle yandaş müteahhitler üzerinden akıl almaz düzeyde rant sağlıyor. memleket bir avuç parazit, türk milletinin sırtından zengin olsun diye kurtarılmadı.

o yüzden bir daha vergiden, harçtan, pahalılıktan şikayet ettiğinizde belki de bu köprüden yüzlerce kilometre ötede akp'lileri ve yandaş müteahhit çetesini zengin etmek için köle gibi kullanıldığınızı hatırlayın. yada %97 garanti hesabı sapması olan kütahya zafer havalimanı da bir diğer çarpıcı örnek. buradan
buradan2
buradan3

valla stajım aklıma geliyor. aleksandrea troas antik kentinde bolca toz yutmuşluğum var. ama plajına söz yok resmen kendimize ait gibi bom boş ve temiz bir yerdi. bazı akşamlar sırf dalgaları dinlemek ve az laflamak için sahile iner ordaki şezlonglarda takılırdık... ah ne günlerdi be. bir de acayip eserdi. herkes o mevsimde yanarken biz gayet rahattık.

aaah aah ah diye iç çekişim.
bir de o rüzgar olmasa.

geçilmez olduğu ilk aklima gelen.

çanakkale selamlandı.
truva
ezine peyniri
salçalık domates.

haritadaki boğaz görünümü
birisi
başka birisi