çip takacaklar söylentisindeki çip

aslında çoktan takılmıştır. hem de gönüllü olarak. hemen hemen herkeste artık hes kodu var. kod ile gittiğimiz her yer belirleniyor. nerede hangi tarihte hangi saatte bulunduk biliniyor. adamların istediği oldu işte.

çoktan takılmış da olabilir. hepimizin zihni süper bilgisayarlarla aynı klana alınacak. ve benzer komutlar verilebilecek böylelikle.

bir ara epey dalgası geçilmiş elektronik araç.

yalnız ben size işin farklı bir boyutundan bahsedeyim.

şahsen "aşının içerisinde çip var, bizi kontrol edecekler" gibi bir şeyi hiç savunmadım ama bunun dalga geçilecek bir şey olmaktan öte mümkün bile olduğuna dair bir şeyler anlatacağım.

1960'lı yıllara dek uzaktan beyin kontrolü ile ilgili çalışmalar yapılıyordu. bu çalışmaların temeli daha çok kafaya takılan elektrotlar aracılığıyla yapılan kontrolleri içeriyordu. mümkün de oluyordu canlıları bu şekilde kontrol etmek çünkü beynimizin elektrik sinyalleri yaydığı 1920'lerden beri biliniyor. bu sinyalleri manipüle etmek mümkün.

1950'lerde jose manuel rodriguez delgado adlı bir doktor, bu çalışmaların elektrotlar olmadan, uzaktan kumanda yöntemiyle yapılıp yapılamayacağını merak ediyor ve çalışmalarına başlıyor. yeni yöntem beyne takılan çip ve bunun "stimoceiver" adlı bir aletle uzaktan kumanda edilmesine dayanıyor. delgado bir dizi deney yapıyor bununla ilgili olarak. deney sonuçları bilim camiasında büyük yankı yaratıyor.

delgado'nun en meşhur deneyi, saldırgan bir boğaya takılan çipin ardından, boğanın öfkeli saldırılarının tam ortasında birden bire durdurulmasını içeriyor. deney birçok gözlemcinin önünde gerçekleştirilmiş. aşağıda videosu var:



***

çip dediğimiz şeyler bugün nano boyutlarda üretilebiliyor ve bu nano boyutlu çiplerin, mesela kanser tedavisinde sağlıklı hücrelere zarar vermeden iyileşmeyi sağlamak gibi konularda kullanılmasının yaygınlaştırılmasına çalışılıyor. bu çiplerin vücuda yerleştirilmesinin yöntemlerinden biri aşılar ve ilaçlar. chatgpt'den bir ekran görüntüsü aldım. yazının sonuna ekliyorum.

***

uzun lafın kısası;

covid aşısı özelinde konuşmamakla beraber, aşıyla insan vücuduna çip yerleştirmek ve bu çiplerin yerleşeceği bölgeleri ya da çipler aracılığıyla canlıları kontrol etmek fantastik bilim kurgu romanı konusu değil. * teknolojik ve bilimsel bir gerçekten bahsediyoruz. dolayısıyla bir dahasına eleştiri yaparken, insanlara "cahil cahil konuşma" demek yerine bunları göz önünde bulundurmayı unutmamak gerektiğini düşünüyorum.

yapılabilir olması tezin saçma olmasını engellemez. ben bu gibi teorilerde hemen sorarım; kim yaptı? neden yaptı? amacı ne? ne sağlayacak?
milyarlarca doz aşı, nereye gideceği kimlerin olacağı belirsiz, bir hedef kitle olur onlara gönderilir anlarım, bu aşıyı kongolu da vuruldu hollandalı da...milyarlarca kişi vuruldu, başkanlar, krallar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, proflar, bilim adamları.
sonuç: adamlar (türk) çalıştı ve yaptı, milyarlarca dolar kazandılar, helal olsun.

yoktur. belki de vardir, belki de takmislardir. kanimiza enjekte etmislerdir. kim bilir.

bu mümkün olabilir tabii ki. cahilliğin sırrı bunu beyan etmekten geçmiyor bence. söz konusu kişinin, genelde vasat ve altı yaşamını kontrol edilmeye değer, hatta bunun için milyar dolarlar harcamaya elverişli bulmasında yatıyor. zaten sadece ekonomi ve siyaset ile kontrol altındasın, kim senin neyini daha fazla merak etsin de sana çip takıp masraf etsin? soru bu.