çocukken yanlış bilinen şeyler

ben küçükken insanlar parası bittiğinde ya da canı istediğinde geri vermemek üzere atmden para çekiyor sanıyordum.

ezanı allah okuyo sanmak…

beşinci boyuttaki beyaz sakallıyı allah salih rolündeki abiyide peygamber sanıyodum aslında onlar daha mantıklı geliyo hala

ben ananasların dilimi yiyeceğini sanıyordum. ondan dolayı yemekten de korkuyordum.

atatürkü allah sanmak...

çocukken dua ederken ellerimizi açmamızın sebebi biz dua ettikçe allah aferin diyip elimize para koyuyor sanıyordum. o paraları cennette yiyeceğiz diyordum. aslında çok da yanlış sayılmaz gibi.

sürekli "günah" kelimesini duyarak büyüyen biriyim. biri bana ne için günah derse desin korkup yapmıyordum. ablam "büyükler bakarken küçüklerin yemesi günah" diyerek beni kandırır yediğim her abur cuburu elimden alıp karşımda yerdi. ben de inanıyordum.

yılbaşında televizyonda eğlence programları olurdu ya. dansöz çıkardı hani. baya küçüğüm ama. o darbuka seslerinin kızın göbeğinden geldiğini sanırdım.

kadınların başka bir canlı formu olduğunu sanmak. ben öyle sanıyordum.

knight online yanlış okunuşu.

dini öğretilerin etkisiyle sırf saçlarımı açık bırakıyorum diye bir gün bunun karşılığını cehennem ateşinde yanarak ödeyeceğimi sanıyordum. ne korkulu manyak günlerdi. bu arada şimdi de açık bırakarak cennete gideceğimi düşünüyorum.

yalancının mumu yatsıya kadar yanar, deyimini gerçek sanıyordum. evde mum olmayışı tesellim olurdu, ezan okunup da yatağa girince dua ederdim yalanım ortaya çıkmadığı için.

sakarya meydan muharebesinin sakarya ilinde gerçekleştiğini sanıyordum.

samsungu şehir zanneden masum ben:)

allah gökyüzünde bir kule ( hogwarts binası gibi) sıfatında diye düşünüyordum.
melekleri casper gibi zannediyordum.

öpüşünce hamile kalınacağını sanmak!
…

ilkokul öğretmenimin kızıyla yaşadığım ilk öpüşme anını gidip en yakın arkadaşıma anlatıyorum. daha ikinci sınıftayız tabi. masum ve safız. dayanamayıp her haltı birbirimizle paylaşmak istiyoruz...

“ya ben sana bir şey söyleyecem!”

“ne? söyle!”

“dün öğretmenin kızını öptüm ben, hem de dudaklarından...”

“neeee! sanrı sen şimdi baba mı olacaksın???”

“ne babası be?”

“öpüşünce çocuk yapılıyor oğluuuuuum!”

“ne alakası var ya aptal! o öyle değilmiş, seni kandırmışlar...”

“eeee nasıl oluyormuş?”

“çıplak çıplak sarılıp yatmak gerek onun için. bi filmde görmüştüm, kadın diğerine onunla yattın mı diyordu. sonra diğer kadının çocuğu oluyordu...”

çok ufacık bir yaştayken büyüyene kadar her sene sünnet edileceğimizi sanıyordum. sonunda da malum uzuv namına hiçbir şey kalmayacak ve bazı erkekler kız olacak diye kafada kuruyordum. neyse ki bir kerelikmiş o eziyet. bazı gerçekleri öğrendik, biz büyüdük ve kirlendi dünya. bla bla bla…

aslında bu başlığın yazısı mi bilemedim ama dünden beri ilgili görseli arıyordum, sonunda saçma sapan bir yerde sıra beklerken saçma sapan bir şekilde ulaşmış oldum.
seneee 90lar, tabi dışarıdan her ne kadar bir z kuşağı gibi dursam da, y kuşağını reddeden, ipimle kuşağım diyen bir bireyim. birey kelimesini burada mı kullanıyordum, yoksa erkeğim dememde bir sakınca var mıydı bilemedim şimdi. o yüzden garanti olsun diye bireyim deme kolaylığına kaçtım. zira sjw denen, aslında bir erkek cinsel organından anlamayan, ekseriyetle kadıköy ve cihangir'de takılıp eli yüzü düzgün bir manita bulup sağlıklı bir cinsel hayata kavuşsa feminizmi ve mor saçı anında birakacak olan yüzlerce insanın beni psikolojik baskı altına almış olmasından mütevellit birey deme korkaklığını gösterdim. bu gece de, yatağımın üstünde yüz üstü yatıp, ayaklarımı dizlerimden yukarı kaldırıp ve ağlayarak günlüğüme bu geri vitesimi, heteroseksüel imladan uzak bir şekilde aktaracağım.

sıra bana yaklaşıyor o yüzden biraz kısa kesmem lazım zira bana ayrılan sürenin sonuna geliyoruz yavaş yavaş. lan ne güzel cümleler vardı kafamda ama zaman yok ... işte bu da doğru yerde doğru zamanda bulunmamak, bunu da başka bir gün isleriz inşallah.




ekran görüntüsü pek belli olmayabilir hemen açıklayayım. görseldeki arkadaş 90larda genç kızlığını yaşamış hanım efendilerin 80% sinin hayran olduğu sinan özen. ve bir trt konserinden görüntüyü görüyorsunuz. şimdi benim mallığım nerede? trt konserine kadar çok daha net görüntüler olmasına rağmen, bilerek bu görseli aradım durdum ... evet ben küçükken, kucağındaki enstrümanı daha iyi tutabilmek, çalabilmek için, bir ayağın bir pufta (başka bir ismi vardır muhakkak ama bilemedim şimdi) olması suretiyle afedersiniz yarı d*malık durmasını çok karizmatik, çok havalı çok
... sanıyordum... ve atıyorum bir düğüne gidiyoruz, halay çekenleri izleyeceğim kenardan, böyle yarı d*malık izliyorum. teneffüste sevdiğim kızı keseceğim (izlemek,bakmak manasında) böyle yarı d*malık kesiyorum ... sanırım ilkokulu bitirdiğimde bu huyumu da bıraktım. çünkü artık başka kahramanım vardı, küçük emrah'ı keşfetmiştim(kendisi çok daha once popüler ama ben henüz tanışıyordum). birgün ona da değinir miyiz bilmem ama hayvan gibi para tutan bir şeyin ödemesini yapmak için kuyruk beklemeye kesinlikle değineceğim, kolpaçino gibi oldu cinsel organına koyayım, hem paramı veriyorum hem sıra bekliyorum...

hiç büyümeyeceğini sanmak ve hayatın her gününün sana ballı kaymaklı ekmek gibi gözükmesi . para kavramın diye birşey yoktu mesela,akıllara zarar.kimin parası, nasıl kazandı,kimin umurunda.

kimsenin bile isteye kötülük yapacağını düşünmezdim.
çocuk aklı.