çocukken yanlış bilinen şeyler
başlık "tarananikk" tarafından 07.05.2021 11:26 tarihinde açılmıştır.
21.
valla aklıma yanlış bildiğim önemli bir şey gelmiyor. bir tek doktorların erkek, hemşirelerin kadın olduğunu sanırdım. onda da bir suçum yok herhalde. yani hep erkek doktor görürdüm ve kadın hemşire. zaten sus işareti yapan kadın hemşire resimleri, ders kitaplarında steteskoplu doktorların hep erkek olması falan düşünüldüğünde, öyle sanmam normalmiş bence.
bu yüzden rezil bile olmuştum bi keresinde. bana iğne yapılacak ve ben korkuyorum acıyacak diye. babam, "doktor hanım hiç acıtmayacak oğlum..." falan dedi. ben de, "hemşire o, kadından doktor mu olur." dedim. babam bayağı bozulmuş ama doktor hanım tepkimi çok sempatik bulduğunu söyleyip gülümsemiş, hehe.
bu yüzden rezil bile olmuştum bi keresinde. bana iğne yapılacak ve ben korkuyorum acıyacak diye. babam, "doktor hanım hiç acıtmayacak oğlum..." falan dedi. ben de, "hemşire o, kadından doktor mu olur." dedim. babam bayağı bozulmuş ama doktor hanım tepkimi çok sempatik bulduğunu söyleyip gülümsemiş, hehe.
devamını gör...
22.
yağmur yağdığında gerçekten gümbür baba'nın kızdığını düşünmem.
devamını gör...
23.
ben çükümü henüz sadece işemek için kullandığım zamanlarda erotik kelimesini avrupa ile ilgili şeyler sanıyordum. 2002-2003 seneleriydi sanırım. 8-9 yaşlarındayım. avrupa euro'yu ortak kullanmaya yeni başlamıştı sanırım. televizyonda, haberlerde, gazetelerde sürekli bi euro konuşuluyodu. euro-ero bende çok benzer şeyler olarak kodlandı kafada :d
devamını gör...
24.
kızların kulaklarına kız oldukları için küpe deliği açmak zorunda olduklarını sanıyordum.
devamını gör...
25.
büyük elektrik direklerini dev robotlar zannediyordum. gerçi şu anda da benzetiyorum ama neyse. cidden benzemiyorlar mı ya?
devamını gör...
26.
mandaların insan yediğini sanmak. annemin adaşı annemin hem öğrencisi hem de bakıcımız olan kızcağız söylemişti. artık benden ne kadar illallah etmişse, dışarıda bir manda böğürünce ablamla beni korkutmak için mandaların insan yediğini söylemişti. çocukluğu bırak halen de acep doğru mu derim. neyse ki manda kalmadı pek.
mekan kars. o gün durulmuştum galiba ama ertesi günden sonra eski tas eski hamamdım.
mekan kars. o gün durulmuştum galiba ama ertesi günden sonra eski tas eski hamamdım.
devamını gör...
27.
çocukken özellikle beşiktaş’ta gördüğüm kocaman tabelalarında necdet, osman, memduh, kuddusi ve benzeri isimler yazan baskı ve fotokopi firmalarının (bkz: ozalit) isimli çok zengin, kalabalık ve köklü bir aileye ait olduğunu düşünüyordum. yetmezmiş gibi sözde soy isimlerini çok komik bulup dalga geçiyordum.
saflık işte. acı gerçeği öğrendiğimde epey bir alay konusu olmuştum.
saflık işte. acı gerçeği öğrendiğimde epey bir alay konusu olmuştum.
devamını gör...
28.
bir dönem koldaki bebeklikten kalma aşı izi yüzünden robot olduğumu sanıyordum. o minik nokta şeklindeki yara izi de muhtemelen işlevini kaybetmiş bir tuş olmalıydı. sürekli üstüne bastırıp dururdum bir değişiklik olacak mı diye. sonraları acı gerçeği öğrendim. bundan herkeste vardı, kusurlu insan evlatlarından biriydim ve o da basit bir aşı iziydi.
devamını gör...
29.
altına sıçmanın normal olduğu.
devamını gör...
30.
kitap içinde yazı olanmış, defter içinde yazı olmayanmış. peki o zaman neden boyama kitabı diyormuşuz da defteri demiyor muşuz?
ilkokula başlayana kadar kitapla defteri karıştırıp ilk aklına hangisi gelirse onu söyleyerek doğrusunu söylediğini ummak isteyen ve bu isteme sürecinde de strese girmekten sinirlenen çocuk selamsızdan.
ilkokula başlayana kadar kitapla defteri karıştırıp ilk aklına hangisi gelirse onu söyleyerek doğrusunu söylediğini ummak isteyen ve bu isteme sürecinde de strese girmekten sinirlenen çocuk selamsızdan.
devamını gör...
31.
benimde elbet bi gun barbie evim olucak saniyodum
devamını gör...
32.
tanrı her düşündüğümüzü duyar sanırdım. hala da sanıyorum.
devamını gör...
33.
gökyüzünde süzülen bulutları melekler sanıyordum. tanrı da o bulutların en büyüğüdür ve bir başına yaşayamayıp sıkılacağından kendi gibi pofuduk pofuduk yardımcılar yaratmıştır diye düşünmüştüm. çok büyük ve heybetli olduğundan bizi korkutmamak için saklanıp fazla ortaya çıkmadığını sanıyordum. ziyadesiyle tontiş ve minnoş bir tanrı anlayışım varmış. çocukluk işte.
devamını gör...
34.
annemle babamı akraba sanıyordum. sonra öğrendim ki aileleri evlilik nedeniyle ve evliliklerinden sonra tanışmışlar. ben bütün evlileri de akraba sanıyordum çocukken, evlilik ilişkisi bir tür akrabalık gibi birşeydi kafamda. ( sıradan saf bir çocukluk yaşamış olmaktan şikayetçi de değilim. daha da şaşırtayım sizi: ben çocukken çokta küçüktüm. sonradan büyüdüm.!)
devamını gör...
35.
çocukken dünyanın sevgi ve saygı ile yönetildiğini sanardım. ne kadar iyi bir insan olursan, insanlar seni sever ve muhtar yaparlar, belediye başkanı yaparlar, başbakan yaparlar diye düşünürdüm. en çok sevilen kişiyi ise cumhurbaşkanı sanıyordum. çünkü sınıf başkanı seçimlerinde hep sınıfın en sevdiği ve en başarılı öğrenciler başkan olurdu. bu tartışılmaz bir kanundu adeta.
büyüklerde işler öyle yürümüyormuş meğerse.
büyüklerde işler öyle yürümüyormuş meğerse.
devamını gör...
36.
dublajlı film ve dizilerden dolayı herkes türkçe konuşuyor sanıyordum :)
devamını gör...
37.
gülmeyecekseniz anlatayım.
şimdi yaş 7-8 sanırım emin değilim. ben kafaya taktım çocuk nasıl oluyor? şimdi şeyi biliyorum; anne ile baba birşeyler yapıyor çocuk oluyor. fakat bu utanç verici. yani sormak utanç verici. ya gülüyorlar ya kızıyor büyükler sorunca.
90'lardayız abi internet yok, interneti bilen de yok, daha doğrusu internet hiç yok. tv var, cine 5 var ama şifreli. anne babanın yaptığı şey ayıp üstüne cine 5 şifreli. demek ki büyük sır cine 5'te. ulan ben gece bu cine 5'te büyük gizemi çözücem diye çok uğraştım ama yok yani. ama ilk 1-2 dakika şifresiz olduğu için heee anne baba bak böyle bi birbirlerine yaklaşıyor bir şey oluyor oraya kadar anladım. zaten anne babanın da oda ayrı ve beraber uyuyorlar ordan da biraza olaya ayıktım gibi. babam ve annemin yanlarında uyumak isteyince babamın da durumdan hoşnutsuz olması bende bir ampul yakmadı değil. (bkz: ulan baba) (bkz: swh)
yok yani o büyük gizi kimse anlatmıyor ama. dedim ulan ben bunu öğrenicem. yaşça benden büyük bir abi buldum. büyük dediğim de 13 falandır yani en fazla. o yaşta büyük tabi bize göre. gittim sordum. abi dedim çocuk nasıl oluyor? noldu lan dedi kuş ötmeye mi başladı? haydaaa ne kuşu, kimin kuşu, ben kuş falan beslemem ısırır o beni falan yine aptala döndüm. bu benim büyük zannettiğim abi oturttu beni yanına. dedi şimdi bak sende pipi var dimi? bilmiyorum var mı? aklıma geldi he tamam var dedim. kızda da .. var dedi. ulan şimdi anne baba diye düşünürken olaya bilimsel mi yaklaşıyordum nedir bende bir şey uyandırmıyordu. kız deyince ben direkt sırıttım. öyle büyütüyorlar çünkü. e bir de karşı cins yani bize göre farklı. heh dedi o onun içine şey oluyor çocuk oluyor dedi. aslında güzel anlattı lan bakınca o yaşta da onun bilgi de kısıtlı.
kafamda taşlar bi oturdu benim. çok mantıklı lan dedim hak verdim allah'a. ne güzel işte bak soketi fişe uydurmuş allah. en mantıklı mühendislik örneği. tabii ki o dönem böyle demiyorum içimden ama hissiyatım bu. takım uyuyor yani birbirine.
ortada tek bir sıkıntı kaldı. olm ben hiç kadın organı görmedim ki. hangisi hangisi. ön mü arka mi nasıl oluyor yani? (sapık demeyin sıfır ya bilgim, çocuk masumluğu) tamam da şimdi ufak bir sorun var. tamam aktarımı babadan anneye yapıyor anladık ama baba nerde buluyor olm çocuğu? hem ayrıca burda annenin rolü ne ki o zaman?
işte başlıktaki yanlış ama burda başlıyor. ben içimden diyorum ki anneye gerek yok yani o kadar da. olay babada. ama baba nerden buluyor çocuğu o belli delli değil. bakkaldan mı alıyorsun, eczaneden mi rica ediyorsun, allah'a mı yalvarıyorsun nerden buldun olm o çocuğu?
tabi günler günleri kovaladı. kimseden verimli bir cevap alamıyorum. bir gün babama ortalık yerde baba sen beni nerden aldın? dedim utana sıkıla. bunlar ilk baş gülme krizine girdi. onlar da şey zannetmiş. biri bana seni annenler çöp kutusundan alıp eve getirdi diye klasik espri yaptı sanmışlar.
yok baba dedim sen beni annemin karnına koydun ama nerden aldın? babam ve annem error verdiler, o mavi ekranı gördüm. sonra babam verilebilecek en güzel cevabı verdi. ta..klarımdan. (ulan baba) sonra da bir gülme krizi geldi adama tabi.
ben mavi ekran verirken oturttu yanına. belli ki artık bu olay daha fazla saklanamaz bari çocuk doğrusunu öğrensin diye güzelce anlattı. anlattıkları harbiden mantıklıydı lan. (ya ne olcaktı di mi?) hee dedim orda şey var o oraya gidiyor kadın rahmi diye birşey var orda büyüyor. sonra anne çıkartıyor. çok mantıklı olm. ben allah olsam ben de böyle yapardım lan.
bonus: o maddenin yediğimiz şeylerden oluştuğunu söylemişti babam. uzun süre beni yemek yemeye çok çocuğun olur diye ikna edip yedirdiler. e bu da mantıklı kardeşim. allah işte. yüce rabbim bak her şeyi nasıl da güzel ayarlamış. bol bol yemek yiyeceksin ki bir sürü çocuğun olsun. bak üst komşuya, çok az yemek yedi diye 1 çocuğu var. 4. kattaki asım amca çok yemek yemiş 4 tane kızı var. yine babam iyi yaa 2 çocuğu var. ortalama iyidir. (bkz: babaları yarıştırmak) hayır bu yalanı attılar ama şunu unuttular. ben "ye tatlıyı çıkar hakkı'yı, ye ekşiyi çıkar ayşe'yi" lafını duydum. uzun süre baba çok ekşi yeme diye babamı darladım. (ohooo işimiz var) erkek adamın erkek kardeşi olur kardeşim. kızkardeşimle oyun oynanmıyor ki. hep mızmızlar ve büyükleri şirinlikle kandırıyorlar. erkek kardeş iyidir iyi. sonrasında başka kardeşim olmadı bak. babam da çok iştahsızdı normaldir. (bkz: swh)
şimdi yaş 7-8 sanırım emin değilim. ben kafaya taktım çocuk nasıl oluyor? şimdi şeyi biliyorum; anne ile baba birşeyler yapıyor çocuk oluyor. fakat bu utanç verici. yani sormak utanç verici. ya gülüyorlar ya kızıyor büyükler sorunca.
90'lardayız abi internet yok, interneti bilen de yok, daha doğrusu internet hiç yok. tv var, cine 5 var ama şifreli. anne babanın yaptığı şey ayıp üstüne cine 5 şifreli. demek ki büyük sır cine 5'te. ulan ben gece bu cine 5'te büyük gizemi çözücem diye çok uğraştım ama yok yani. ama ilk 1-2 dakika şifresiz olduğu için heee anne baba bak böyle bi birbirlerine yaklaşıyor bir şey oluyor oraya kadar anladım. zaten anne babanın da oda ayrı ve beraber uyuyorlar ordan da biraza olaya ayıktım gibi. babam ve annemin yanlarında uyumak isteyince babamın da durumdan hoşnutsuz olması bende bir ampul yakmadı değil. (bkz: ulan baba) (bkz: swh)
yok yani o büyük gizi kimse anlatmıyor ama. dedim ulan ben bunu öğrenicem. yaşça benden büyük bir abi buldum. büyük dediğim de 13 falandır yani en fazla. o yaşta büyük tabi bize göre. gittim sordum. abi dedim çocuk nasıl oluyor? noldu lan dedi kuş ötmeye mi başladı? haydaaa ne kuşu, kimin kuşu, ben kuş falan beslemem ısırır o beni falan yine aptala döndüm. bu benim büyük zannettiğim abi oturttu beni yanına. dedi şimdi bak sende pipi var dimi? bilmiyorum var mı? aklıma geldi he tamam var dedim. kızda da .. var dedi. ulan şimdi anne baba diye düşünürken olaya bilimsel mi yaklaşıyordum nedir bende bir şey uyandırmıyordu. kız deyince ben direkt sırıttım. öyle büyütüyorlar çünkü. e bir de karşı cins yani bize göre farklı. heh dedi o onun içine şey oluyor çocuk oluyor dedi. aslında güzel anlattı lan bakınca o yaşta da onun bilgi de kısıtlı.
kafamda taşlar bi oturdu benim. çok mantıklı lan dedim hak verdim allah'a. ne güzel işte bak soketi fişe uydurmuş allah. en mantıklı mühendislik örneği. tabii ki o dönem böyle demiyorum içimden ama hissiyatım bu. takım uyuyor yani birbirine.
ortada tek bir sıkıntı kaldı. olm ben hiç kadın organı görmedim ki. hangisi hangisi. ön mü arka mi nasıl oluyor yani? (sapık demeyin sıfır ya bilgim, çocuk masumluğu) tamam da şimdi ufak bir sorun var. tamam aktarımı babadan anneye yapıyor anladık ama baba nerde buluyor olm çocuğu? hem ayrıca burda annenin rolü ne ki o zaman?
işte başlıktaki yanlış ama burda başlıyor. ben içimden diyorum ki anneye gerek yok yani o kadar da. olay babada. ama baba nerden buluyor çocuğu o belli delli değil. bakkaldan mı alıyorsun, eczaneden mi rica ediyorsun, allah'a mı yalvarıyorsun nerden buldun olm o çocuğu?
tabi günler günleri kovaladı. kimseden verimli bir cevap alamıyorum. bir gün babama ortalık yerde baba sen beni nerden aldın? dedim utana sıkıla. bunlar ilk baş gülme krizine girdi. onlar da şey zannetmiş. biri bana seni annenler çöp kutusundan alıp eve getirdi diye klasik espri yaptı sanmışlar.
yok baba dedim sen beni annemin karnına koydun ama nerden aldın? babam ve annem error verdiler, o mavi ekranı gördüm. sonra babam verilebilecek en güzel cevabı verdi. ta..klarımdan. (ulan baba) sonra da bir gülme krizi geldi adama tabi.
ben mavi ekran verirken oturttu yanına. belli ki artık bu olay daha fazla saklanamaz bari çocuk doğrusunu öğrensin diye güzelce anlattı. anlattıkları harbiden mantıklıydı lan. (ya ne olcaktı di mi?) hee dedim orda şey var o oraya gidiyor kadın rahmi diye birşey var orda büyüyor. sonra anne çıkartıyor. çok mantıklı olm. ben allah olsam ben de böyle yapardım lan.
bonus: o maddenin yediğimiz şeylerden oluştuğunu söylemişti babam. uzun süre beni yemek yemeye çok çocuğun olur diye ikna edip yedirdiler. e bu da mantıklı kardeşim. allah işte. yüce rabbim bak her şeyi nasıl da güzel ayarlamış. bol bol yemek yiyeceksin ki bir sürü çocuğun olsun. bak üst komşuya, çok az yemek yedi diye 1 çocuğu var. 4. kattaki asım amca çok yemek yemiş 4 tane kızı var. yine babam iyi yaa 2 çocuğu var. ortalama iyidir. (bkz: babaları yarıştırmak) hayır bu yalanı attılar ama şunu unuttular. ben "ye tatlıyı çıkar hakkı'yı, ye ekşiyi çıkar ayşe'yi" lafını duydum. uzun süre baba çok ekşi yeme diye babamı darladım. (ohooo işimiz var) erkek adamın erkek kardeşi olur kardeşim. kızkardeşimle oyun oynanmıyor ki. hep mızmızlar ve büyükleri şirinlikle kandırıyorlar. erkek kardeş iyidir iyi. sonrasında başka kardeşim olmadı bak. babam da çok iştahsızdı normaldir. (bkz: swh)
devamını gör...
38.
evimizin çatısı vardı ve depo gibi kullanılıyordu. herhangi bir durum olduğunda da allah yukarıda diyorlardı. belli bir yaşıma kadar allah'ın bizim evimizin çatısında olduğunu düşündüğüm için çatıya çıkamıyordum
devamını gör...
39.
canlıların yaş ve yaşlanma olgusu yoktu bende, insanları büyükler ve küçükler olarak tanımlarmışım , babam büyük insandı ben küçük bu kadar.
devamını gör...
40.
televizyondaki eski yumuşatıcı reklamlarında havluların üzerine düştüğünde havluların ortasında çiçekler çıkardı. ben de gerçekten havaya uçan çiçekler olur zannederdim.
devamını gör...