yara değil de, yanık izi sağ bacağımda, davul fırında yanmış.
devamını gör...
ayağımın altında dikiş izi var. denize gittiğimizde olmuştu. şimdi hatırlayınca tekrar bir ağrı girdi.
devamını gör...
kaşım yarık, kendimi örümcek adam zannettiğim için bereyle komple yüzümü kapatıp kanepenin kenarına çarpmıştım.

elimin üstünde yanık izi var yanan poşetleri sopanın ucuna takıp sallarken elime yapıştı.

alnımda gerdirince v harfi çıkıyor onu da maniti salıncakta sallarken çekilmeyi unuttum salıncak çarptı.

acaip vukuatlıydım o zamanlar.
devamını gör...
sol elimin baş parmağında derin bir kesik izi var. ateşe tutulunca deney tüpü gibi davranmayıp çatlayan esans şişesini elimle kırarken kesmiştim. halâ sızlar.
sağ ayak bileğimin ayakla birleştiği noktada bir diğer cam kesiği var. sandalet ayakkabıyla şişe kırarken kesmiştim.
yanık yaralarını yaradan saymıyorum ben.
devamını gör...
elimin içinde, inekleri otlarken çivili tel batmıştı, şimdi ne inekler var ne o çitler.*
devamını gör...
yüzünü dökme küçük kız

burnumun üzerinde bir su çiçeği izi var. 4 yaşında kuzenimden bulaşan su çiçeğinin izi. büyükler kaşıma, iz kalır. genç kız olunca üzülürsün demişlerdi. iz kalsın diye kaşımıştım. *

yıllar geçti, büyüdüm ve onun orada oluşuna hiç üzülmedim. niye üzüleyim ki? seviyorum yaşadığım her şeyin anısını. fakat büyüdükçe yana kaydı. karşıdan bakınca burnumda gamze varmış gibi görünüyor. ayrıca tam gözlüğün altına denk geliyor ve bu nedenle maalesef görünmüyor.

bunun gibi bir sürü yara izim var. benim kadar sakin bir çocukluk yaşamış bir insanın bu kadar izi olması çok enteresan. ama başıma ne geldiyse meraktan geldi. *
devamını gör...
kiminin çocukluktan gelen akıl hastalığı bile olabiliyor, başlıklar bile açabiliyor.
bende yara izi yok.
devamını gör...
sağ taraftaki kaşımın altında bir yarık izi var. çocukken kaydıraktan düştüğüm zaman olmuştu. kanlar içindeyken üzerine annemden dayak yedim.
devamını gör...
bir bisiklet kazasından dolayı çenemde çok küçük bir iz var
devamını gör...
annem öldüğü için bana dedemle babaannem bakmış büyütmüş. dedeme baba, babaanneme anne diyişim bu sebepten. dedem de aksi mi aksi, hatta öyle bir aksi ki bir bağırışıyla babannemde kronik taşikardi rahatsızlığının vuku bulmasına sebep olmuş bir şahıs.
neyse efenim, bizim evde yere düşüp ağlayana önce bi tokat yapıştırılır akabinde duruma müdahale edilir.
yani ağlarken ona göre ağlayacaksın.
bir gün bir yere misafirliğe gidecekken yine dedemin icadı olan toplu odun kesmek için yaptığı geniş bir kütük etrafına çakılan 4 kazıktan tutuna tutuna maymun gibi atlarken ayağım kaymış bulundu. o kazık corp diye çeneme girdi. ucu da sivri olduğu için mükemmel bir yara açtı.
ağlamadan usulca dedemle babannemin yanına gittim dedim "baba ben düştüm"
dedem öyle bir şok oldu ki vuramadı içten içe sevindim. hastaneye gidip 4 dikiş attırdık. o korkunun verdiği adrenalin sayesinde dikiş atılırken uyuyakaldım. izi de duruyor.

daha fenası da şu; evin salon kısmında tek çocuk olduğum için kendi kendime eğleniyordum. eğlenmek derken takla atıyordum. sağ elimin serçe parmağını çat diye kapı pervazına vurdum. acıdan kıvranmama rağmen o tokatı yememek için sustum, orda acıyla uyuyakalmışım.
yıllar sonra serçe parmağım yamuk diye ortopediye gittiğimde kırdığımı, öyle kaynamasına müsaade ettiğimi öğrendim.
şu an parmağım kuş ayağı gibi ayrık ve çatık duruyor. estetik kaygı dışında herhangi bir işime engel teşkil etmediği için de tekrar kırdırıp düzelttirme gereği duymadım.
devamını gör...
normalsozluk.com/entry/2586221
devamını gör...
doğum lekemi* saymazsak 2 tane bulundurduğum izlerdir.

birincisi dudağımla bir dar açı oluşturan yaklaşık 2-3 santimlik bir çiziktir, varlık sebebi ise 3-4 yaşlarında iken komşumuzun evine çıkarılmak üzere kapının önünde bekletilen çamaşır makinesinin arkasına 3 tekerlekli bisikletimle bindirmemdir. dudağım patlamış, bu çizik de yanıma kâr kalmıştır.

bir diğeri ise sağ kaşımdaki kıl yoksunluğudur. 6-7 yaşımdayken kuzenlerimle yaptığım* koşu yarışına kendimi fazla kaptırmam sonucu taşa takılıp bir beton kütlesine kafa attım.

beton kütlesi dediğim de ufak bir duvardı esasında. oturduğumuz sokakta birkaç tekstil dükkanı vardı, bunlardan birinin tam yanında da bina kapısı. binadan çıkan kadınları çalışan erkekler görmesin* diye yapılmış bir duvardı**. tekstil dükkanı kaldırım seviyesinin altında olduğundan duvar kısaydı, boyum kadar belki biraz uzundu***.

neyse, sonuç olarak kaşım patladı haliyle. yüzüm gözüm kan revan* oldu. 10 dikiş atılmıştı sanırım, kaşın bir kısmı da kılsız kaldı*.
devamını gör...
kalpte ailenin bıraktığı travma izidir.
devamını gör...
4-5 yaşlarımdayken mahalle akranımın sapan taşını sol gözümün üstü ile kaşımın altına denk getirmesi. kör olabilecekken faça ile bugünlere gelebilmek.
devamını gör...
sağ kaşım yarık, sağ elimin üstü yanık.

benim de mahlas karanlık zaten.

kafiyeli oldu.
devamını gör...
yara değil de yanık izi ldjdkdkskskjs
devamını gör...
kafamda vardir kesin ama saçlardan gözükmüyor. yoksa düşüp kafayı yardıktan sonra üstüne yediğim dayakla ordan beynim bile akmış olabilir.
devamını gör...
devamını gör...
belalı bir hatun olduğumuz için çenemizde dikiş izlerimiz var.**
devamını gör...
sol el baş parmağımda şişe kesiği, sol el bileğimde mühür mumu yanığı, sağ ayak bileği içinde de kemik kesiği izi var.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"çocukluktan kalma yara izi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim