yazar: şule gürbüz
yayım yılı: 2012
''ruhuna fatiha'', ''akılsız adam'', ''akılsız adamın oğlu sadullah efendi'' ve ''rüya imiş'' adlı 4 hikayeden oluşan eser gündelik konulara farklı bakış açıları kazandırarak insan varlığı hakkında düşünmeye sevk ediyor.
yayım yılı: 2012
''ruhuna fatiha'', ''akılsız adam'', ''akılsız adamın oğlu sadullah efendi'' ve ''rüya imiş'' adlı 4 hikayeden oluşan eser gündelik konulara farklı bakış açıları kazandırarak insan varlığı hakkında düşünmeye sevk ediyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "0rene" tarafından 29.05.2023 15:17 tarihinde açılmıştır.
1.
şule gürbüz'den okuduğum ilk kitap. 4 hikayeden oluşan bu kitapta ilk üç hikaye aynı karakterler üzerinden dönüyor, sonuncusu ise bağımsız bir karakter. en azından ben böyle anladım zira kitap benim için çok sıkıcıydı. pek de şevkle okumadım o yüzden kaçırdığım noktalar olmuştur.
ilk hikayede yaşlı bir adamın hayatını dinliyoruz, bu adam deli anladığım kadarıyla. bu dört hikayeden ikinci sıraya koyuyorum bunu zira ilgi çekici bir an vardı. bu deli adam daha deli bir garson buluyor resmen, garip garip şeyler yaşanıyor. güldürdü biraz.
ikinci hikayede bu adam oğlunu anlatıyor, eğer üçüncü hikaye çocuğun babayı anlatması olmasaydı bu tek başına saçma sapan bir şey olurdu ama devamı geldiği için güzel oldu. okurken bunu bilmek biraz daha ilgi çekici kılabilir kitabı.
çocuğun babayı anlattığı hikaye en sevdiğim oldu çünkü çok güzel deliriyor. güzel deliren karakterlere bayılırım. özellikle o evini terk etmeden önceki kısımda epey keyif aldım.
son hikaye heralde hayatımda okuduğum en sıkıcı şeylerden biriydi. yazarın dilinden mi karakterin sönüklüğünden mi neyden bilmiyorum.
yazarın 4 kere ana karakteri erkek olan hikaye yazmış olması da ilginç geldi. bir de bazı yerlerde toplumdaki erkek sorunlarından bahsediyor falan. bir tık eğreti geldi sanki. erkek yazarlar kadınları yazınca saçma lçoluyor genelde bunda da öyle bir şey sezdim.
öf saçma sapan yazdım ama kitap 10 üzerinden en fazla 6 alacak bir kitaptı bence. o da baba oğul hikayelerinden.
ilk hikayede yaşlı bir adamın hayatını dinliyoruz, bu adam deli anladığım kadarıyla. bu dört hikayeden ikinci sıraya koyuyorum bunu zira ilgi çekici bir an vardı. bu deli adam daha deli bir garson buluyor resmen, garip garip şeyler yaşanıyor. güldürdü biraz.
ikinci hikayede bu adam oğlunu anlatıyor, eğer üçüncü hikaye çocuğun babayı anlatması olmasaydı bu tek başına saçma sapan bir şey olurdu ama devamı geldiği için güzel oldu. okurken bunu bilmek biraz daha ilgi çekici kılabilir kitabı.
çocuğun babayı anlattığı hikaye en sevdiğim oldu çünkü çok güzel deliriyor. güzel deliren karakterlere bayılırım. özellikle o evini terk etmeden önceki kısımda epey keyif aldım.
son hikaye heralde hayatımda okuduğum en sıkıcı şeylerden biriydi. yazarın dilinden mi karakterin sönüklüğünden mi neyden bilmiyorum.
yazarın 4 kere ana karakteri erkek olan hikaye yazmış olması da ilginç geldi. bir de bazı yerlerde toplumdaki erkek sorunlarından bahsediyor falan. bir tık eğreti geldi sanki. erkek yazarlar kadınları yazınca saçma lçoluyor genelde bunda da öyle bir şey sezdim.
öf saçma sapan yazdım ama kitap 10 üzerinden en fazla 6 alacak bir kitaptı bence. o da baba oğul hikayelerinden.
devamını gör...
"coşkuyla ölmek" ile benzer başlıklar
ölmek
119