dark (dizi)

güzel bir diziydi. çoğu kişi gibi fazla fazla etkilenmesem de iyiydi yani. gencinden yaşlısına o kadar farklı insanların bu diziyi izlediğine şahit oldum ki şaşırmıştım dürüst olmam gerekirse. almanların dizi sektöründe son dönemki en büyük işleri bu olabilir.

gerilim türünde 3 sezondan oluşan alman yapımı netflix dizisi. 6 ay arayla iki defa bitirdiğim diziyi her izlediğimde yeni detaylar fark ediyorum ve yakın zamanda üçüncü defa bitirmek için hazırlık yapıyorum. spoiler olmaması açısından dizi içeriği ile ilgili bilgi vermekten kaçınsam da gerilim/bilim kurgu severlerin asla pişman olmayacağını düşünüyorum. çevreme ısrarla izlemeleri konusunda baskı yaptığım bu diziyi izlemeyen varsa şiddetle öneriyorum, beğenmezseniz gelip bana kızabilirsiniz, kefilim. ayrıca atiye dizisini de izledim ve tamamen dark 'ın türk versiyonu bir çakması olduğunu düşünüyorum, izleyenler bana katılır mı bu konuda bilmem ?
(bkz: beyin yakan diziler)

bir kaç zaman döngüsü ve bir kaç tema üzerinden oluşturulan ütopik bilim kurgu dizisidir. alman yapımı bu dizi alışılmışın dışında oluşturulan senaryosu sebebiyle çok ilgi çekici olmuştur benim için.

zaman, mekan ve kişinin kendini toplumsal açıdan konumlandırdığı benlik üzerinden sorgulamaya itmiştir izleyici kitlesini.

benliğini arayan bir genç üzerinden; hindu dinlerinin atası sayılan vidya felsefesinden, reenkarnasyon ve zaman yolculuğu gibi bir çok konu dizinin felsefi yönünü ortaya koymuştur. dizi senaristinin kadim doğu dinlerini referans aldığı aşikar bir biçimde ortadadır. hatta dizinin başrol oyuncusu ismi her ne kadar hz. adem den esinlenerek adam dahi olsa; bildiğimiz budizm peygamberi buda'nın hayat serüvenine benzeyen hikayesi vardır.

pagan literatürü üzerinden hz. adem yorumlaması, ibrahimi dinlere inananlar açısından kabul edilebilir olmasa da; dizinin felsefi yönünün ilgi çekici olduğu gerçeğini değiştirmez.

netflix gibi bir platformun dini/felsefi bir kaç karakteristik yapımından biri olması hasebiyle izlenilmesi gereken güzel bir dizidir.

kafa karıştırıcı bir biçimde dizideki karakterlerin matematiğini yapmak; bence dizinin mesajını anlayamamaktır.

kısacası; zaman ve mekan değişir. arzu, ihtiras, özlem, kaygı vs vs. gibi kavramlar; zaman ve mekanın ötesinde, insani bir realitedir.

izlediğim en kafa yoran dizi. beynin en uç noktalarına kadar zorlayan bir yapım ve bu detayı ile benim aklımda yer edindi. tabii bazıları için bu detay yorucu olarak gözükecektir o da iyi seyirci ile kötüsünü ayır edecek diye düşünüyorum.

zaman yolculuğu ve paralel evrenler üzerinden insanın kaderini, seçimlerini ve zamanın döngüsel yapısını derinlemesine sorgulayan bir alman dizisidir. hikaye, karmaşık bir anlatım dili ve sürekli değişen zaman dilimleriyle izleyiciyi sürekli bir zihin oyununa davet eder. geçmiş, gelecek ve şimdi arasındaki ince çizgide gidip gelen karakterler, hem kişisel hem de evrensel düzeyde önemli sorularla yüzleşir. dizi, görsel olarak çarpıcı bir şekilde tasarlanmış atmosferiyle izleyiciyi karanlık ve yoğun bir dünya içine çeker. dark, yalnızca bir bilim kurgu anlatısı değil, aynı zamanda insan doğası ve kaderin kaçınılmazlığı üzerine düşündüren bir yapıt olarak öne çıkar.

çok güzel bir dizi fikri sezonlara bölününce nasıl berbat bir şeye dönüşüyor.
bir kere bu nükleer santral fikri bana saçma geldi. yani onun orda başlaması her şeyin. bilemiyorum zorlama gibi.
almanlar iyi yapmış diziyi her şeyi güzel. cast mekanlar oyunculuklar her şeyi güzel.
fakat kim kimdir nedir derken o boşlukları doldurmak yorucu oldu. .
bir de bana yav bu iş enseste dönecek korkusu sardı. korku değil tabi nasıl desem bunu mu diyolar acaba. bence herkes bunu bu dizide düşündü.
bir zaman eğim bükümü zamanda ileri geri gitme fikri herkeste vardır. keşke şöyle olsaydı böyle olsaydı diye düşünürüz.
dizide bunun için bir cinayet bile işlendi ama santral duruyor. birininde kendini feda etmesi lazım . .
iyilerle kötülerin savaşı fikri olayı geç başlıyor. bu da beni sıktı. aman eh sizle mi ugraşıcam dedim. finali falan varsa izlemedim daha ilerde belki izlerim. o kadar merak etmedim yani.

baran bo odar'ın yaratıcısı olduğu olduğu, gizem/gerilim, bilim kurgu türünde alman yapımı dizi.
almanya'ın winden adlı bir kasabasında ortadan kaybolan çocuklarla birlikte bir an kendimizi gizem ve gerilimin had safhada olduğu bir olaylar örgüsü içinde buluyor.
bu gizemler bütünü bizi, kasabada yaşayan 4 farklı ailenin iç içe geçmiş yaşamlarına ve ipin ucundaki ilişkilerinin daha da kopma noktasına geldiği ve çifte yaşantılarla gizemlerin iyice arttığı "karanlık" bir evrene misafir ediyor.
dizi adından da anlaşılacağı gibi dark tonun hakim olduğu kasvetli bir dizi.
zaten dizinin çekildiği kasaba olan winden kasabası da yağmurlu ve kasvetli karanlık bir kasaba.
üstelik kasaba sakinleri de tıpkı yaşadıkları kasaba gibi karanlık, kasvetli, soğuk karakterler.
predestination, gibi bilim kurgu filmlerine hakim olanlar için pek akıl karıştırıcı değil.
ben izlerken kopukluk yaşamadım veya zorlanmadım.
özelikle 1. sezon için diyebilirim ki, çok başarılı bir bilim kurgu izledik. 1. sezonu bitirene kadar diken üstünde oturup tırnakları kemirdim. aşırı keyif almıştım. hani uzun zamandır güzel bir dizi izlememişsinizdir de bir anda karşınıza sizi ekrana resmen kilitleyen biri dizi çıkar ya dark işte böyle bir dizi. sizi sürekli tetikte tutuyor ve ve asla rahat vermiyor. tam çözdüm diyorsunuz, bambaşka bir gizemle geri geliyor.

tabii bu övgülerin çoğu 1. sezon için. 2. sezon da fena değildi ama eksilen bir heyecan vardı ve artık daha tahmin edilebilir olmuştu. bu da haliyle diziden aldığınız keyfi yarı yarıya düşürüyor.
yine kendini izletiyor muydu evet.
3. sezona geldiğimizde ilk iki sezondan kopmuş bambaşka bir şeye dönüşmüştü dizi.
keşke diyorum, dark'ın 1. sezonu izleyip zirvede bıraksaydım.
çok başarılı bir dizi nasıl berbat edilir onu izledik diğer sezonlarda resmen.
zaten çok nadirdir bir dizinin tüm sezonlarının aynı kalitede olması...
alt metni zaman yolculuğu olan bir bilim kurgu izlerken 3. sezonda bir anda olayı paralel evrenlere yöneltmek saçmalıktan başka bir şey değildi bana kalırsa.
sırf dizinin fanları mutlu olsun diye 3. sezonu çekip anlatacak konu bulamayınca da işin içine paralel evreni sıkıştırmak bir duruş bozukluğudur.
hiç gerek yoktu, iki sezonda güzelce diziyi bitirseydiniz kardeşim. ne uzatıp kafa ütülüyorsunuz?
bilim kurgularda içe içe geçmiş ama asla birbirine bağlanmayan alt kurgulardan hiç hoşlanmıyorum.
zaman yolculuğu mu işliyorsun, araya paralel evren sıkıştırma. uzay bilim kurgusu mu anlatmak istediğin o zaman sadece uzay anlat. "yeni teknoloji" mi anlatacaksın, o zaman sadece onu anlat.
bir sürü alt metin olunca wow bir iş yapmış olmuyorsunuz sadece kafa açıyorsunuz.

şunu da eklemem gerekecek, dizinin jeneriğini ve jenerikte çalan goodbye şarkısını da çok sevdim. şarkı ve görseller dizinin karanlık havası ve temasıyla çok uyumluydu.
genel itibariyle fena bir dizi değil, kesinlikle izlenir.

not: 3. sezon hariç çünkü 3. sezon çöp.
izlemezseniz hiçbir şey kaybetmezsiniz.