dedikodu tarihçiliği

memlekette hep var olan ancak son dönem dizileri ile zirve yapmaya başlayan arşivden ziyade rivayet üzerine kurulu tarihçilik türü.
"çanakkale'de savaşan yeşil sarıklılar" gibi süper kahramanlar içeren bu tarihçilik türü tamamen gerçek tarihe saldırı amacı taşır ve insanların duygularından, cehaletlerinden faydalanır.

hakkında çok az yazılı kaynak bulunan ertuğrul gazi'ye uydurma bir hayat yazıp, bunun kurgu olduğunu belirtmeden insanlara tarih diye yedirmeye çalışır. gerçek şudur ki; ertuğrul gazi'nin soyağacı bile net değildir. bugün hala 6-7 farklı soyağacı kabul edilir. daha saçma olan kısmı ise ertuğrul gazi, osman gazi gibi yerleşik düzen ve devletleşme temellerini atan, siyasi ve devlet adamlıkları çok önde olan bu isimlerin zekasını hiçe sayıp sanki sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar dışarıda adam kesiyormuş gibi yansıtılmasıdır.

deryalar alimi piri reis'in 83 yaşında yağma yaptığı ve gayrimüslim halka eziyet ettiği için idam edildiğini gizler mesela bu tarih türü. evet osmanlı devletinde iz bırakmış birçok padişah gayrimüslim halklara son derece saygılıydı ve bu konuda hassastı. bunu izleyip sağda solda "yahudi dölü,ermeni dölü" diye gezen kitle o zaman yaşıyor olsaydı kendini kadının karşısında savunma verirken bulurdu.

burda paragraflarca örnek verilebilir ama kısa keseyim; bu tarihçilik türü asla ve asla iyi niyetli, safça bir tür değildir. gerçekleri bastırmak için uydurulur, yeteri kadar tekrar edilip insanların zihinlerine işlenir.

dedikoduyla tarih olmaz. arşiv, bilgi ve belgeyle olur.

kim kiminle takılmış napmış falan bunları merak ediom ya ben.
metresler kral için yoluşmuş mu falan aşırı merak ediom.
zaman makinası icat edilirse zırt pırt çekirdeğimle gidicem.