dedikodu seven kadın

kesinlikle boş kadındır. sürekli olarak başkalarını ne yaptığı ile ilgilenen ve bundan zevk alan bir insanın kendisine ait bir hayatı olamaz.

dedikodu kötü bir şeydir efendim. dedikodu seven de ha kadın olsun ha erkek olsun bomboş insandır.

mahallenin korkulu rüyası, kem gözlü, sivri dilli gücünü herkes hakkında bildiği veyahut üzerine kattığı bilgilerden alıyor.biriyle konuşurken diğerini dinleyebilme kapasitesine sahip hanım teyzemiz diyorum.

dedikodu kötü olduğu kadar da tatlıdır maalesef fakat bu durum dedikodu seven kadını tatlı yapmaz

dedikodu seven kadın ya da insan iyi değildir, iticidir ama dedikodu seven erkek görünce yüzüne kusmak istiyorum.
bir erkeğe en çok yakışmayan şeylerden biri dedikodudur.

düşman başına böyle biriyle kanka oldum diye her özelimi karıştırmaktan başka bir şey yapmadı. ucundan karışsam başka bir şeye laf yiyen ben oldum. o kadar konuştum ama hala değişmedi bile. aman diyim eğer değişmeyecek özüne işlemişse kaçın. sonra kafayı yiyen, kendini suçlayan siz oluyorsunuz.

hatalı başlık. kadınların tamamı dedikodu sever, "dedikodu sevmeyen kadın" adına açılsaydı başlık, o zaman o kadının tedavisini ve diğerlerinin arasına karışmasını filan konuşurduk. bu olmamış bro.

uzak durulması gereken avam kadındır.

sevmeyeni yok.

her insanda değişik bir algı var fakat sevmeyen kadından çok sevmeyen insan ya çok azdır ya da yoktur diyebiliriz.

ben en çok kendi kendimin dedikodusunu yapıyorum.canım.kendim.

hatalı başlık. insanların hepsi dedikoduyu sever. tanısın tanımasın, bilsin bilmesin dinler mutlaka. bunlar hep bilgi. hoşumuza gider, niye gitmesin yani ne olmuş bitmiş, kim ne yapmış, ne demiş. dedikodu sevmediğinizi söylüyorsanız haber izlemeyin, twitter takip etmeyin, insta storilerine bakmayın...
ayrıca dedikodu başka iftira başkadır.

dedikodu yapmadığını ve sevmediğini iddia eden insan sosyal beceriler konusunda eksik kalmıştır. kadını erkeği yok bunun,
aha da kanıtı.
yazıda dedikodudan kaçmanın sosyal izolasyona tek yönlü bir bilet olduğu da yazıyor.
hemen gelip sen dedikoducu cazgır bir kadınsın bu link de çer çöp, bahane bulma diye çen çen bağıracak olanlarınıza da psychology today ile cevap veriyorum, ingilizceniz varsa şurdan tık tık. muhtemelen bilim fili de bu makaleyi çevirmiş çünkü aynı şeyler yazıyor.

ınsan seçer.
herkesle yapmaz.
yıllardır, üç beş kişi dışında kimse ile dedikodu yapmam.

ay bu benim.

hiç öyle dedikodu yapan sadece kadınlar mı demeyin. bizim yaptığımız dedikodunun yanında erkeklerin yaptığı çok masum kalıyor. her sabah fön çektirmek için kuaföre uğradığımda başlayan dedikodu şöleni, iş yerinde ve akşam whatsapp gruplarında devam ediyor.

iyi bir dedikodu uzmanının arkadaş çevresini iyi seçmesi lazım ama. bazen kendi arkadaş çevresindeki kişilere küçük yalan dedikodular vermeli. o söyleneni başka yerde duyarsa, dedikoduyu verdiği kişi ile ilişkisini kesmeli. bunlar hep taktik anam. sözlükte de vardır dedikodu kazanının kaynadığı yerler ama daha keşfedemedik. neyse zamanla öğreniriz kimin kiminle ne yaptığını.

sevmeyen yoktur abi boş yapmayin ya

tıpkı dedikodu seven erkek gibidir. hoş değil. dedikodu, boş iş.

dedikleri ile içine içine koyar mı bilinmez lakin ama rahmetli şahanelerden bir demet laf itekleyiverirdi.

o insana koyardı bak. dediğim dedik çaldığım düdük kafası ile denmez de konmaz da; koydurtmak için denilmesi gerekir. hadi bağalım.

o şahıs benim. çok severim. ama başkalarının dedikodusunu yapmayı değil. kendi dedikodumu yapmayı. o nasıl bir şey, delirdin mi emine, sende de hiç akıl kalmadı, iyice kafayı sıyırdın demeyin. lütfen, rica ediyorum. biraz düşünün. kendi hayatımın dedikodusunu da yapmayacaksam bunun zevki nerede? kendi arkamdan atıp tutmayacaksam, kendime hakaretler etmeyeceksem niye yapıyorum bunu. işte asıl mesele budur yeğen.