orijinal adı: an artist of the floating world
yazar: kazuo ishiguro
yayım yılı: 1986
bir sanatçının gözünden geçmişle yüzleşen yazar, aslında sanatçının gözünden tüm japon toplumunda oluşan dönüşümle hesaplaşmak ister ve bunun için de özne olarak kendisi gibi bir sanatçıyı seçer. ikinci dünya savaşının yıkıntılarından sonra ''neden böyle oldu?'' sorusunun cevabı aranır.
yazar: kazuo ishiguro
yayım yılı: 1986
bir sanatçının gözünden geçmişle yüzleşen yazar, aslında sanatçının gözünden tüm japon toplumunda oluşan dönüşümle hesaplaşmak ister ve bunun için de özne olarak kendisi gibi bir sanatçıyı seçer. ikinci dünya savaşının yıkıntılarından sonra ''neden böyle oldu?'' sorusunun cevabı aranır.
- whitbread roman ve yılın kitabı ödülü (1986).
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ser-ül kamus" tarafından 31.05.2021 15:50 tarihinde açılmıştır.
1.
bir kazuo ishiguro romanıdır.
sanatçı olmak özel bir sorumluluk da getirir beraberinde, öğretmen olmak da öyle. hele bu ikisi bir bünyede bir araya gelmişse artan sorumluluk kişiyi bir açmaz içine bile sokabilir bazı olağanüstü durumlarda.
sanatçı-öğretmen dünyayı etkileyen büyük bunalım zamanlarında kendini nerede konumlandıracağına dair kesin bir karar vermelidir. çünkü nasıl olursa olsun taşıdığı ünvan dolayısıyla çevresindeki insanların gözleri onun üzerinde olacaktır.
türkiye bu durumla defalarca karşılaştı, en yakın örneklerden biri de gezi parkı direnişi esnasında oldu. bu protestoda benim tarafım zaten belli ama konumuz bu değil. elini megafon alıp hükümet istifa etsin diye bağıran saçma komedyen şafak sezer’in devrim olmadığını anlayınca cumhurbaşkanının masasına gidip siz çökerek özür dilediği anı hatırlarsınız bence.
dolayısıyla sanatçı ve öğretmen tarafını belli ederken etraflıca düşünmelidir. sonrada pişman olacağı kararlar vermemelidir. zira kendisi ile ilgili vereceği kararlar başkalarının tutumunu de etkileyecektir.
işte edebiyatın vicdanı kazuo ishiguro bu romanında bir sanatçı ve öğretmen olan masuji ono’nun ikinci dünya savaşından sonra geçmişiyle yüzleşmesini anlatıyor. ressamın verdiği kararların muhasebesini yaptığı roman büyüleyici olmaktan çok çok öte.
eğer yetenek sahibi olduğunuz kadar sorumluluk sahibi de değilseniz topluma yön vermeye neden olacak hesapsız kitapsız tepkilerinizi sadece kendinize saklamak doğru bir tercih olabilir.
sanatçı olmak özel bir sorumluluk da getirir beraberinde, öğretmen olmak da öyle. hele bu ikisi bir bünyede bir araya gelmişse artan sorumluluk kişiyi bir açmaz içine bile sokabilir bazı olağanüstü durumlarda.
sanatçı-öğretmen dünyayı etkileyen büyük bunalım zamanlarında kendini nerede konumlandıracağına dair kesin bir karar vermelidir. çünkü nasıl olursa olsun taşıdığı ünvan dolayısıyla çevresindeki insanların gözleri onun üzerinde olacaktır.
türkiye bu durumla defalarca karşılaştı, en yakın örneklerden biri de gezi parkı direnişi esnasında oldu. bu protestoda benim tarafım zaten belli ama konumuz bu değil. elini megafon alıp hükümet istifa etsin diye bağıran saçma komedyen şafak sezer’in devrim olmadığını anlayınca cumhurbaşkanının masasına gidip siz çökerek özür dilediği anı hatırlarsınız bence.
dolayısıyla sanatçı ve öğretmen tarafını belli ederken etraflıca düşünmelidir. sonrada pişman olacağı kararlar vermemelidir. zira kendisi ile ilgili vereceği kararlar başkalarının tutumunu de etkileyecektir.
işte edebiyatın vicdanı kazuo ishiguro bu romanında bir sanatçı ve öğretmen olan masuji ono’nun ikinci dünya savaşından sonra geçmişiyle yüzleşmesini anlatıyor. ressamın verdiği kararların muhasebesini yaptığı roman büyüleyici olmaktan çok çok öte.
eğer yetenek sahibi olduğunuz kadar sorumluluk sahibi de değilseniz topluma yön vermeye neden olacak hesapsız kitapsız tepkilerinizi sadece kendinize saklamak doğru bir tercih olabilir.
devamını gör...
