demokratik zorbalık

demokrasiye ve eşitliğe dair muhteşem tespitlerin olduğu, tocqueville’in ¨amerika'da demokrasi¨ başlıklı çalışmasının 2. cildinin, 4. bölümünün 1. ve 8. kısımları arasındaki metinlerinden oluşan kitabı. bir analitik düşünce şaheseri. eşitliğe bambaşka bir perspektiften bakmanızı sağlayacak nadide bir eser. bu tarz, tarihi-politik eserler okudukça türkiye'nin ne kadar yanlış yönetildiğini bir kez daha görüyoruz. tocqueville eşitliği (toplumun tek tipleşmesi ve eşit statü kazanması bakımından, sosyalizm ile ilişkilendirilebilir) ve özgür olmayı (bireysel varoluş olarak, liberalizmle ilişkilendirilebilir) iki farklı kavram olarak ele alarak başlar kitabına. tocqueville., çoğu zaman bu ikisinden karşıt güç olarak bahseder. demokratik bir toplumda eşitlik arayışının kamusal gücün merkezileşmesine neden olacağını ve bunun da çoğunluğun despotizmine yani demokratik despotizme sebebiyet verebileceğini savunur çünkü eşitlik uğruna, bireysel özgürlüklere ve varoluşa ket vurulabilir. diğer bir anlatımla, aristokrasinin ve mutlakiyet rejimlerinin çökmesiyle kurulan demokrasiler sonucu eşitlik ideali çerçevesinde merkezileşen ve her bir bireye hükmetmeye başlayan devletin yol açtığı, özgürlüklerin ve farklılıkların yok olma tehlikesine dikkat çekiyor. bu durumun da toplumsal iktidarı oluşturduğunu belirtiyor. yani boyun eğilen kralın yerini en basit memuruna bile eşitlik ilkesi çerçevesinde boyun eğilen kamu yönetimi alıyor. özetle tocqueville, bireysel özgürlüğün eşitlik idealine kurban gitmemesi için sivil toplum destekli katılımcı demokrasi modelini öneriyor. kitapta gerçekten muhteşem tespitler yer alıyor. herkesin, her bir bireyin mutlaka okuması gereken bir başyapıt. gerçekten son derece analitik bir şekilde demokratik toplumların ve demokrasinin tehlikelerine karşı bizi yaklaşık 200 sene önceden uyarıyor ve günümüz sorunlarına çağının ötesinde bir yaklaşımla ışık tutuyor.