deniz görmeden yaşayamam insanı

deniz nem demek.
nem varsa da ben yaşayamam.
bana göl yeter maksat suya bakmak seyretmek olsun.

sanki poseidon bana

iyi insandır be.. birinin kişisel olarak denizi görmeden yaşayamayacağına inanmasının, söylemesinin kime ne zararı var da eleştirelim. (göremeden de yaşayanlar olduğunu bilmiyor mu.)

deniz nem demekmiş. * şimdi bunun meteorolojik açıklamasını yapardım ama gerek yok.

deniz görmeden ben de yaşayamam, hem de nem yok. ne güzel değil mi... *

denize kıyısı olup, her yolun da denize çıktığı bir şehirde yaşarken bile aylarca deniz görmemiş biri olarak bu önermeye artık katılmıyorum. gayet de deniz görmeden yaşanıyormuş. çok da matah bir durum değil yani.

deniz, “yar” “yaren” “dost” “sırdaş” “iyileştirici” onun için her şeyi söyleyebilirim. acımda, mutluluğumda, yalnızlığımda, hüznümde yanına koştuğum, derinliklerinde deva bulduğum…ben onsuz yapamam…

benim arkadaşlar. etmek istediğiniz her türlü küfürü kabul ederim. deniz kenarına gider, bir saat takılır, unuturum.*

üniversiteyi bolu'da okudum. bir aydan fazla kaldığım zaman kafam kayıyordu. istanbul'a dönüp iki tur atıyordum. kafayı sıfırlıyordu. hala daha aynı şekildeyim. mecburiyet durumlarını hariç tutuyorum. mecburiyet halinde her şey yapılır ama deniz görmeyince kafa çekmiyor benim.