türkiye için yarımada deniyor. yani hemen hemen ada. 3 tarafı suyla çevrili ya... doğan görünümlü şahin gibi... ve fakat marmara’da mikroptan, karadeniz’de dalgalardan ölmek istemiyorsanız, ayağınızı denize sokmak için bir yıl boyunca çalışıp para biriktirerek, patron izin verirse maksimum iki haftalığına güney sahillerine kaçmanız gerekiyor.

ha boğazda donla denize girenler niye mikrop almıyor diyecek olursanız, işte orada teslimiyet devreye giriyor. sorgulamayacaksınız bazı şeyleri; öldürmeyen allah öldürmüyor...

güney sahillerine inecekseniz, eğlenmek için iki seçeneğiniz var. ya sezonun ortasında ineceksiniz ve sabah deniz, akşam gezinti yapacaksınız ya da sezon bitiminde inerek çiftleşme mevsimini kaçırmış penguen gibi sahilde gezinenleri seyredeceksiniz.

vivaldi türk müydü bilinmez, dört mevsimin bir arada yaşandığı güzel ülkemizde dört çeşit deniz insanı var. deniz cesurları, deniz palavracıları, deniz çekingenleri, deniz dalçıkları.

deniz cesurları, denizde ne kadar tehlikeli hareket yaparlarsa o kadar kolay marka haline geleceklerini düşünüyor sahilde. marka açısından bakıldığı zaman gayet başarılılar. misal kulaç atarken kafayı suya sokmadan, deniz mehteranı gibi sağa ve sola bakan bu tiplemeler, arkadaşlarını denizin derin kesimlerine doğru açılmaya ikna etmekten, bilim adamlarının henüz çözemediği bir haz duygusu alıyorlar. açılımı seviyoruz ya millet olarak; ondan zahir.

-osman gel hele açılak... brrrriyu... brrrriyu... cilıriyurk...

burada sorumluluk osman’a ait değil, osman’ı kandıran ceyar ekrem’e ait.

ceyar ekrem, genelde osman’ı kandırıyor tatillerde.

-ekrem! ora boy mu?
+ney?
-boy mu boy mu ora?
+boy boy gel...


kime göre boy? ekrem’e göre. parantez açmakta fayda var, deniz cesurları iskeleden denize atlarken çivileme atlamayı asla gururlarına yediremiyorlar. o iskeleden balıklama atlanacak. aslında balinalama desek daha yerinde. balina sudan yükselmeye çalışır ve fakat cüssesi nedeniyle göbek üstü düşer ya... anladınız siz...

ikinci tipler deniz palavracıları. bu familyalar, asla denize girmezler. kumsaldan palavra sıkarlar.

-ben var ya genç olacam, iskeleden bi atladım mı dipten en aşşaa 68 metre yüzerim. şimdi tabi ihtiyarladık. eskiden var ya, bak rahmetli hidayet burda olsa ona da sorardınız, burdan bi dalardık, kos adasından çıkardık. ege denizi küçük tabii... asıl muammer yamandı... lan! allah rahmet eylesin bak... tutturdu bu antalya’dan girecem libya’dan çıkacam diye. sonra haber alamadık.

libya kısmını ben uydurdum takdir edersiniz ki... ama beri tarafı yaşanmış hikayeden alınmıştır. göğüs kılları ağarmış, yarı nemli gazeteden bulmaca çözen ve takip eden sezonda her an ani vefat haberi ulaşacakmış gibi bir hissiyat veren deniz palavracıları da sezon sonu mamüllerden.

üçüncü tipler, deniz çekingenleri. bunlar genelde menopoz dönemi ve sonrası teyzeler oluyor. deniz çekingeni sıfatını hak etmelerinin sebebi, denize nükleer reaktör muamelesi yapmaları. bu teyzeler denizde şakayı asla ve kat’a sevmiyorlar.

-aaaa... yapma sertaç... hayır! bak denizde şaka olmaz!.. kızarım bak...

bu teyzeler, biri kaldırıp iskeleden atmadığı müddetçe merdiven vasıtasıyla denize girmekteler. zaten birileri bu teyzeleri iskeleden suya atsalar, deniz iki metreden beton etkisi yapacaktır; cinayetten içeri alınmak istemiyorsanız lütfen denemeyiniz. teyzeler... deniz soğuksa, kendilerini suya bıraktıkları an, ortalığı birbirine katıyorlar.

-uuuuuh... çivi... resmen çivi...

deniz sıcaksa iş değişiyor tabi... -u- harfi -o- harfiyle yer değiştiriyor.

-ooooooh... şerbet... resmen şerbet...

bir de -koy bardağa iç- teyzeler var; temiz denizi görünce kendi kendine söylenen... ve fakat gereksiz detaylara girmiyoruz?! deniz çekingenlerine bir diğer örnek de denize girmek için iskele yerine kumsalı tercih edenler. dizlerine kadar suya girdikten sonra suyu soğuk bularak, yılan görmüş fare gibi donarak kalanlar... tek çareleri, arkadaşlarından biri tarafından amelece ıslatılmak.

dördüncü tipimiz ise, deniz dalçıkları. hani leğende çamaşır yıkayan kadınlar, pazenlerini suya daldırıp çıkarırlar ya... bu familyalar da bellerine kadar derinliğe geldikten sonra, aniden boyunlarına kadar kendilerini suya gömüp sonra yine aniden bellerine kadar doğrulan ve bu hareketi arka arkaya 6 – 7 kez yaptıktan sonra ellerinde hayali kese varmış gibi vücutlarını ovuşturan, darwin’in ünlü eserine konu olacak türler.

dediğim gibi, tatilden değişik tatlar alarak eğlenmek sizin elinizde. nasıl başlarsa öyle gider derler. tatile pozitif duygularla başlamak önemli. sinirle başlamayacaksınız. mesela uçak anonsundaki türkçe ile ingilizce hitap şekli arasındaki farka kafayı takmayacaksınız. ben kafayı ona takıyorum son seyahatlerimde. türkçe anons başlıyor, kızcağızın teki teyp kaydından gayet güzel meseleyi anlatıyor. eğer uçağa bir şey olursa, rahmetli olmadan önce yapacağınız ıvır zıvırlar. sevgili yolcularımız (çocuksu bir virgül) uçağımıza hoşgeldiniz (güleç bir nokta)

türkçe anonstan sonra ingilizce anons başlıyor. zannedersin ki önceki anons çocuklara, ingilizcesi de çocukların velisine yönelik. gayet ciddi bir ses:

-ladies and gentlemen welcome on board. may ı have your attention please...

aniden disneyland modundan çıkıp, pengaton’da turlamaya başlıyor kulaklarınız. fark neden acep? o ingilizce konuşan hanıma rica etseler, iki kutu lokuma türkçe de okumaz mı?
devamını gör...
bu aralar çok kara insanıyım yahu....
devamını gör...
hiç "aganta burina burinata" demeyen deniz insanı olur mu?

denizlere aşık insan; belirsizliklere de aşık olur. dingin mi olur deniz, yoksa dalgalı mi bilinmez. kendi gemisinin kaptanı olması gerekir insan.
alabora olmasın diye gemisi.
devamını gör...
biz sabahçı deniz insanı değiliz efenim denizin her halini severiz. dalgalısını da izleriz çarşaf gibi olanını da. günün her saati bir başkadır deniz bizim için. derdimizi bir o dinler bir o anlar bizi.
devamını gör...
denizanasıdır.
deniz kızı henüz insan değildir doğmamıştır daha.
şimdilik denizanası deniz insanıdır.
devamını gör...
denizi sevmekle, deniz insanı farklı kişilikler.. onları tanımadan anlayamıyorsunuz deniz insanı olmadığınızı. (anlaşılmasını kolaylaştırmak için örnekliyorum: şiir sevenle şair, film sevenle artist nasıl ki farklı ise deniz insanı da öyle.)
devamını gör...
bana herşey seni hatırlatıyor
(bkz: o kendini biliyor)
devamını gör...
deniz de nasıl deniz? yelkenliyle açık denizde ben kara insanı olurum ay derim s.o.s.

ya şeyi hiç sevmiyorum ya... kum deniz güneş... ya rezalet ya.
deniz kenarında bir balıkçıda, bir meyhanede, eyvallah.
biğç miğç ama yine içerken filan tamam olrayt bittupipırm.

güneşi yemişim, kum girmiş götüme, denizin üstüme yapışan tuzuyla filan...
yok babacım, böylesi eğlence size kalsın.

siz açılın. ben iskelede içiyorum. aman sonumuz ayhan ışık gibi olmasın, hemen şepke.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"deniz insanı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim