denize kıyısı olan şehirlerde insanların daha hoşgörülü olması
başlık "100 numaralı adam" tarafından 12.01.2021 09:27 tarihinde açılmıştır.
1.
bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama sanki var böyle bir şey. deniz kenarındaki şehirlerde yaşayan insanlar daha sakin ve hoşgörülü oluyor gibi geliyor bana. denize bakmak insanları rahatlatıyor mudur nedir? deniz olmayan şehirlerdeki kabalıklar ve aniden çıkan kavgalar deniz olan şehirlerde daha az oluyor sanki.
devamını gör...
2.
doğu karadeniz'deki iller de deniz kenarında olmasıyla birlikte; kimse beni hoşgörülü olduklarına inandıramaz dedirten başlık. ancak ege ve akdeniz için doğru tespittir.
devamını gör...
3.
akdeniz insanı olmasıyla alakalı olan durum . karadenizin insanı öyle değildir diye düşünüyorum
devamını gör...
4.
ege ve akdeniz bölgesi için çoğunlukla doğru olan önermedir.
üzgünüm ki karadeniz'imizin insanı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
üzgünüm ki karadeniz'imizin insanı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
devamını gör...
5.
6.
dünya tarihi boyunca denize yakın yaşayan topluluklar karasal topluluklara göre daha hoşgörülü, yumuşak huylu olmuşlardır. sebebi denizin ve arazinin imkan verdiği yaşam biçimidir.
şöyle ki, denizin yanında yaşıyorsanız denizle muhatap olmak zorundasınız. tekne yapacaksınız denize açılacaksınız. hava günlük güneşlikken birden bir fırtına kopacak ve yapayalnız çabalamak zorunda kalacaksınız. hiç bir zaman tedbirsiz olamaz, işi akışına bırakırım düşüncesiyle yaşayamazsınız. hayatta kalmak için deniz ürünü avlamanız veya ticaretle bir şekilde meşgul olmanız gerekecektir. yani kazancınız sabit değil çok değişkendir. bu yüzden parayı her zaman aynı şekilde harcayamazsınız.
ayrıca deniz üzerinden başka yerler, kültürler görecek bakış açınızı genişleteceksiniz. bakış açısı ne kadar genişlerse kendiniz gibi olmayanlara müsamaha o denli artacaktır.
gelelim karasal şartlara. az önce ne yazıldıysa burada tersi söz konusudur. toprağı ekip biçmeniz gerekir. bu işleri her sene aynı rutinle ve titizlikle yapmalısınız. yaşadığınız yer -çok düşük bir ihtimal- ticaret yolu üzerindeyse senede birkaç defa sizden olmayan insanları görebilirsiniz. değilse başka diyarların varlığı aklınıza bile gelmez. (matbaa, basım teknikleri, elektrik, dijital aletlerin olmadığı bir dünya düşünüle.) ektiğiniz ürünler bellidir, alacağınız mahsul bellidir. ne zaman alacağınız, nereye harcayacağınız bellidir. geriye kalan vakitte ne yapacaksınız, bırakın kendiniz gibi olmayana tahammülü, kendinizden olan insanlarla sürekli münakaşa çıkartıp hayatınıza heyecan getirmeye çalışacaksınız. burada da teknik aletler gerekli tabi ki fakat kaba kol gücüne dayalı, diğerine göre aklın daha az çalıştırılmasını gerektirecek aletlerdir bunlar.
bu entari oldukça yoğun genellemeler içermektedir. istisnalar kaideyi kuvvetlendirir. genelleme yapmadan düşünmek olanaksızdır.
şöyle ki, denizin yanında yaşıyorsanız denizle muhatap olmak zorundasınız. tekne yapacaksınız denize açılacaksınız. hava günlük güneşlikken birden bir fırtına kopacak ve yapayalnız çabalamak zorunda kalacaksınız. hiç bir zaman tedbirsiz olamaz, işi akışına bırakırım düşüncesiyle yaşayamazsınız. hayatta kalmak için deniz ürünü avlamanız veya ticaretle bir şekilde meşgul olmanız gerekecektir. yani kazancınız sabit değil çok değişkendir. bu yüzden parayı her zaman aynı şekilde harcayamazsınız.
ayrıca deniz üzerinden başka yerler, kültürler görecek bakış açınızı genişleteceksiniz. bakış açısı ne kadar genişlerse kendiniz gibi olmayanlara müsamaha o denli artacaktır.
gelelim karasal şartlara. az önce ne yazıldıysa burada tersi söz konusudur. toprağı ekip biçmeniz gerekir. bu işleri her sene aynı rutinle ve titizlikle yapmalısınız. yaşadığınız yer -çok düşük bir ihtimal- ticaret yolu üzerindeyse senede birkaç defa sizden olmayan insanları görebilirsiniz. değilse başka diyarların varlığı aklınıza bile gelmez. (matbaa, basım teknikleri, elektrik, dijital aletlerin olmadığı bir dünya düşünüle.) ektiğiniz ürünler bellidir, alacağınız mahsul bellidir. ne zaman alacağınız, nereye harcayacağınız bellidir. geriye kalan vakitte ne yapacaksınız, bırakın kendiniz gibi olmayana tahammülü, kendinizden olan insanlarla sürekli münakaşa çıkartıp hayatınıza heyecan getirmeye çalışacaksınız. burada da teknik aletler gerekli tabi ki fakat kaba kol gücüne dayalı, diğerine göre aklın daha az çalıştırılmasını gerektirecek aletlerdir bunlar.
bu entari oldukça yoğun genellemeler içermektedir. istisnalar kaideyi kuvvetlendirir. genelleme yapmadan düşünmek olanaksızdır.
devamını gör...
7.
eskiden doğru olan ama artık geçerliliğini yitiren tanım.
bu hoşgörülü insanlar yaşlandı, öldü. yerlerine göç ile bu bölgelere gelen insanlar ve onların çocukları geçti. onlarda deniz kültüründen gelmediği için denizi, yeşili sevmediler. ellerindekinin değerini bilmediler.
genelleme yanlış bir şey elbet. kendi tecrübemi aktardım. belki de hiç böyle değildir. bana denk gelmiştir.
bu hoşgörülü insanlar yaşlandı, öldü. yerlerine göç ile bu bölgelere gelen insanlar ve onların çocukları geçti. onlarda deniz kültüründen gelmediği için denizi, yeşili sevmediler. ellerindekinin değerini bilmediler.
genelleme yanlış bir şey elbet. kendi tecrübemi aktardım. belki de hiç böyle değildir. bana denk gelmiştir.
devamını gör...
8.
istanbul hariç de lütfen.
bazı şehirler için doğru olmayan genellemedir. hoşgörü ve istanbul aynı cümle içinde kullanılanacaksa o cümle ancak olumsuz cümle olabilir, hadi bilemedik "devrik" cümle olsun. ama hiçbir zaman tam bir olumlu cümle olamaz.
bazı şehirler için doğru olmayan genellemedir. hoşgörü ve istanbul aynı cümle içinde kullanılanacaksa o cümle ancak olumsuz cümle olabilir, hadi bilemedik "devrik" cümle olsun. ama hiçbir zaman tam bir olumlu cümle olamaz.
devamını gör...
9.
istanbul'da deniz olduğunu unutan yazar beyanı.
devamını gör...
10.
ibn haldun'a göre; deniz kenarında ya da denize yakın yerlerde yaşayan insanlar daha rahat, neşeli, kültürel etkileşime daha açık iken; denizden uzak, iç kesimlerde yaşayan insanlar ise daha muhafazakar, içine kapalı, tedbirli olur. bunun sebebini de denize ve iklime bağlar.
devamını gör...
11.
çünkü geçmişten günümüze bu illerde kültürel etkileşim iç kesimlere göre her zaman daha çok olmuştur. bu da tabii ki davranış ve düşünce yapısını etkilemiştir.
devamını gör...
12.
doğal koşulların insan hayatı üzerindeki etkisine bir örnek oluşturur.
karadeniz de deniz kıyısı olmasına rağmen yer şekillerinin engebeli olması insanların daha sert ve öfkeli olmalarına sebep olabiliyor, ne kadar istisna da olsa.
karadeniz de deniz kıyısı olmasına rağmen yer şekillerinin engebeli olması insanların daha sert ve öfkeli olmalarına sebep olabiliyor, ne kadar istisna da olsa.
devamını gör...
13.
deniz kıyısındaki bir kent olarak kısmen doğru bulduğum önerme
devamını gör...
14.
türkiye için söylemek gerekirse ege ve marmara dışında yalandır.
bakmayın siz akdenizli insan kibar olur şeysine, hele bir akdeniz köylüsüyle konuşun veya ters düşün görürsünüz.
ege ve marmara'da görülen kibarlık ise tamamen, imam gazali'nin "insan, insana yansır" bizim köyün ise " atı, atın yanına bağlarsan ya huyundan ya suyundan" sözü gibi bir durumdur; ege'ye tatile giden insan popülasyonu egeli insanları daha anlayışlı yapar ayrıca gelen insanın "sermaye" olmasından dolayı da kibar davranıyor olabilirler.
bakmayın siz akdenizli insan kibar olur şeysine, hele bir akdeniz köylüsüyle konuşun veya ters düşün görürsünüz.
ege ve marmara'da görülen kibarlık ise tamamen, imam gazali'nin "insan, insana yansır" bizim köyün ise " atı, atın yanına bağlarsan ya huyundan ya suyundan" sözü gibi bir durumdur; ege'ye tatile giden insan popülasyonu egeli insanları daha anlayışlı yapar ayrıca gelen insanın "sermaye" olmasından dolayı da kibar davranıyor olabilirler.
devamını gör...
15.
burada yazar aslında şunu demiş : çok farklı kültürde insanların bir araya geldiği , denize kıyısı olan şehrin insanları daha hoşgörülü. burada farklı kültürleri görmek ve onlarla yaşamak etken madde.
devamını gör...
16.
suyun insanı dinginleştirmesidir.
devamını gör...
17.
yaşam şartlarından dolayı oluşan durumdur.
sıcak deniz su huzur gibi etkenler yüzünden daha sakin ve hoşgörülü olurlar.
sıcak deniz su huzur gibi etkenler yüzünden daha sakin ve hoşgörülü olurlar.
devamını gör...
18.
bu aslında tamamen, ufkun geniş olması ile alakalıdır.
bu genişlik, hoşgörü seviyesini de olabildiğince artırıyor.
fakat şöyle bir şey de var. o deniz kıyısında yaşayan insan, evrensel değerlere, her türlü yaşam tarzına o kadar saygılıyken, tüm dünyaya kucak açmışken, bir misafiri gelse en kral şekilde ağırlamaya çalışırken, kendi yakın çevresi ile ise hep, mesafeli olmuştur.
hatta arası bozuktur çoğuyla, göz göze gelmekten bile kaçınıyordur.
lokasyon deniz seviyesi, ilişkiler ise al birini vur ötekine...
oysa yükseklerde öyle değildir. zorlu yaşam koşullarında ayakta kalmak için, herkes birbirine yardım etmelidir.
misafir zaten çok nadir gelen bir şeydir, başları üstünde de yerleri vardır. her şeyden önemli olan tek şey; aile, akraba, komşular ve coğrafya arasındaki bağdır.
deniz kenarındaki için tüm bunlar, plase hissiyatlardır.
çünkü onun yaşadığı yer, yol geçen hanıdır. biri gider biri gelir nasıl olsa, her zaman takılacak birileri vardır.
ufuk genişliği, her gelene yansıtılır!
bu çok önemlidir çünkü iletişim kurmanın en kolay yolu budur. tüm hünerler sergilenir, bilinen her şey anlatılır...
alttan girilir üstten çıkılır ve bir şekilde, o yabancının gözünde güzel bir intiba bırakılır.
o yabancı da gittiği yerlerde anlatır sürekli; "deniz kenarında yaşayan insanlar ne kadar da hoşgörülü, aydın insanlar..."
bu genişlik, hoşgörü seviyesini de olabildiğince artırıyor.
fakat şöyle bir şey de var. o deniz kıyısında yaşayan insan, evrensel değerlere, her türlü yaşam tarzına o kadar saygılıyken, tüm dünyaya kucak açmışken, bir misafiri gelse en kral şekilde ağırlamaya çalışırken, kendi yakın çevresi ile ise hep, mesafeli olmuştur.
hatta arası bozuktur çoğuyla, göz göze gelmekten bile kaçınıyordur.
lokasyon deniz seviyesi, ilişkiler ise al birini vur ötekine...
oysa yükseklerde öyle değildir. zorlu yaşam koşullarında ayakta kalmak için, herkes birbirine yardım etmelidir.
misafir zaten çok nadir gelen bir şeydir, başları üstünde de yerleri vardır. her şeyden önemli olan tek şey; aile, akraba, komşular ve coğrafya arasındaki bağdır.
deniz kenarındaki için tüm bunlar, plase hissiyatlardır.
çünkü onun yaşadığı yer, yol geçen hanıdır. biri gider biri gelir nasıl olsa, her zaman takılacak birileri vardır.
ufuk genişliği, her gelene yansıtılır!
bu çok önemlidir çünkü iletişim kurmanın en kolay yolu budur. tüm hünerler sergilenir, bilinen her şey anlatılır...
alttan girilir üstten çıkılır ve bir şekilde, o yabancının gözünde güzel bir intiba bırakılır.
o yabancı da gittiği yerlerde anlatır sürekli; "deniz kenarında yaşayan insanlar ne kadar da hoşgörülü, aydın insanlar..."
devamını gör...
19.
(bkz: deniz görmüş kürt)
devamını gör...
20.
izmir bunun en bariz örneği.
devamını gör...