deprem bölgesine giden akkuyu santrali çalışanlarının işten çıkartılması

millet patrondan habersiz sigara içmeye gidemiyor. sen ili terk etmişsin. iyi niyetle yapılmış da olsa bu hareketin mutlaka bir karşılığı olacaktır, olmuştur.
not: işcispor.

aslinda kimse kafasina gore isi birakip, sehri terk etmiyor gibi. konuyla alakali basin yayin organlarinda iki turlu haber dönüyor.
birinci iddiaya gore; aslen ruslara ait olan teseron firma, depremin ilk gunlerinde iscilerin talebi uzerine yardim bolgesine gitmelerine onay veriyor. lakin ucuncu gunun sonunda islerin aksamasindan oturu calisanlarin geri donmelerini istiyorlar. buna uymayan yaklasik 20 kisiyi ise gelmedin bahanesiyle tazminatlarini odemeksizin isten cikariyorlar.

ıkinci habere gore ise, ki sirketin de belirttigi haber bu yonde; calisanlar senenin basinda yapilan %40’lik zammi begenmeyip ise gelmiyorlar ve hatta saniyorum grev gibi bu durum da var. sirket de calisanlarla sorun yasayip isten cikariyor. calisanlarin iddiasina gore firma maaslari zamaninda yatirmiyor ve calisan bircok insanin magdur olmasina neden oluyor, grevin asil nedeni de bu-ymus.

yine olan garibana oluyor gibi bir olay.

muhtemelen olay şöyle gelişmiştir: genel müdür ya da cio her neyse, patronun haberi var, onay verdi gidebilirsiniz, demiştir. işler bitip, olay savuştuğunda da işveren çıkıp benim olaydan haberim yoktu, onayım alınmadı deyip şak, işten çıkarma yapmıştır.
kapitalizmde sistem asla değişmez. yüzler değişir, isimler değişir ama sistem hep aynıdır.
bu yüzden bu türlü vak'aların yaşanmaması adına her şey yazılı, onaylı, belgeyle yapılır. yoksa hiçbir sözlü izinin, hukuki bir hükmü yoktur.
yalnız bu, sıradan bir mesele değildir. bu nedenle insanlar ve devlet konuya sahip çıkacaktır diye umut ediyorum.*

muhtemelen şirket sahibi, işçilerin, işi bıraktığı süre içersinde benim işlerim yarım kaldı, maddi zararın ödenirse işe geri alım yaparım deyip devletten yüklü miktarda para koparma peşindedir. pislikler değişmez. adları değişir.