1.
böyle bir şarkı vardı.
"derdimi ummana döktüm âsumâna inledim" diye başlar, bir mısra sonrasında durumu idrak eder: "âşina yok derdime ben söyledim ben dinledim"
su üstüne yazı yazmak gibi, duvarlara konuşmak gibi bir şey... duyanı yok, okuyanı yok, anlayanı yok.
ne zor!
"derdimi ummana döktüm âsumâna inledim" diye başlar, bir mısra sonrasında durumu idrak eder: "âşina yok derdime ben söyledim ben dinledim"
su üstüne yazı yazmak gibi, duvarlara konuşmak gibi bir şey... duyanı yok, okuyanı yok, anlayanı yok.
ne zor!
devamını gör...
2.
çevresi anlama çabasına girmeyenlerce çevrilenlere, kursağına artık kaçak kat çıkanlara, en sevdiği işleri dahi yapmaya yeltenirken şöyle derin ve ferahlatıcı bir nefes tüketemeyenlere atıflanabilecek türden bir kurtuluş harekatı.
güneş her akşam batıp her gün doğuyorsa
çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
en derin yaralar kapanıyorsa
en büyük acılar unutuluyorsa
neden korkulur hayatta söyleyin bana ?
**
güneş her akşam batıp her gün doğuyorsa
çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
en derin yaralar kapanıyorsa
en büyük acılar unutuluyorsa
neden korkulur hayatta söyleyin bana ?
**
devamını gör...
3.
oturup bu şarkıyı klasik icra tavrına uygun şekilde kendi kendinize icra edebiliyorsanız kimseye ihtiyacınız da kalmaz bence.
mustafa kemal de, bir icrayı dinlemenin ayrı, meşk etmenin apayrı bir zevki olduğundan söz etmiştir. ama en güzeli hiç süphesiz ki kişinin kendi kendine kaldığında kendi ifade gücünü herhangi bir seyle ortaya koyabilmesi, kendisiyle söyleşmesidir.
derdini ister ummana dök, ister başka yere.
yeter ki dök. dökemezsen sıkıntı zaten. o zaman anlamsızlık birikiyor.. zevk bulamıyorsun ne tatlıda ne acıda. keyif katamıyorsun, kendine bir sey ifade edemiyorsun, kendine dost olamıyorsun, iyi gelemiyorsun. işte o fena...
mustafa kemal de, bir icrayı dinlemenin ayrı, meşk etmenin apayrı bir zevki olduğundan söz etmiştir. ama en güzeli hiç süphesiz ki kişinin kendi kendine kaldığında kendi ifade gücünü herhangi bir seyle ortaya koyabilmesi, kendisiyle söyleşmesidir.
derdini ister ummana dök, ister başka yere.
yeter ki dök. dökemezsen sıkıntı zaten. o zaman anlamsızlık birikiyor.. zevk bulamıyorsun ne tatlıda ne acıda. keyif katamıyorsun, kendine bir sey ifade edemiyorsun, kendine dost olamıyorsun, iyi gelemiyorsun. işte o fena...
devamını gör...
4.
ben olsam derdimi kuvveyte dökerdim daha zengin umman kuvvete göre biraz daha yoksul bir ülke
devamını gör...
5.
aşık veysel umman bulamamış da derdini derin dereye dökmüştür. derdinden derin dere düz olmuştur:
devamını gör...
6.
sana bu satırları gurbetten yazıyorum,
her kelimemden sonra isminle başlıyorum,
anla ki her şeyimsin unutmak ister misin,
kim kimi unutursa leyla'dan mecnun'dan beter olsun.
bu bir beddua değil bu yeminimiz olsun
kim kimi unutursa adem'den havva'dan beter olsun...
her kelimemden sonra isminle başlıyorum,
anla ki her şeyimsin unutmak ister misin,
kim kimi unutursa leyla'dan mecnun'dan beter olsun.
bu bir beddua değil bu yeminimiz olsun
kim kimi unutursa adem'den havva'dan beter olsun...
devamını gör...