hay canım benim utanç vericiymiş. karakol bas asker öldür, yol kes erzurum'a erzincan'a giden ne varsa eciğinden cücüğüne haraç kes. perde arkasında git ruslarla anlaş (tanıdık geldi değil mi ermenilerden), ben burada devletim devleti tanımıyorum de, sonra devlet gelsin ben buradayım desin bizzat gazi mustafa kemal atatürk olaya el koysun. isyanı bastırsın. kalanları da sürsün. sonra uf oldu ay katliam falan filan sevsinler sizi. bu ülkede yozgat'ta konya'da da isyan çıktı. rize'de, çorum'da da çıktı hiç biri çıkıp sizin kadar ağlamadı. kanınız bozuk yarım kalan hesabınız var ona ağlıyorsunuz. ermenilerin başaramadığı büyük ermenistan'ı kürt kimliğinin aleviliğin arkasına sığınarak yapma peşindesiniz. allah tırnak vermiyor bir şey olamazsınız ve olamayacaksınız. nasıl karabağ'da tokadı yediniz her yerde o tokadı yiyeceksiniz.
devamını gör...
genç türkiye cumhuriyeti’ne karşı feodal aşiret reisi eşkiya seyit rıza ve taraftarlarının başlattığı isyandır.
dersim bölgesi coğrafi özellikleri ve feodal yapısı dolayısıyla hem osmanlı döneminde hem de cumhuriyet’in ilk dönemlerinde sıkça isyanların görüldüğü bir bölgedir.

1877-1878 osmanlı rus savaşı sırasında da dersim aşiretleri ileri gelenleri işgal altındaki erzincan’da ruslar ile görüşerek yardım teklifinde bulunmuşlar, savaşın devamında hozat ve mazgirt’teki kışlaları yağmalamışlardır.



sevr antlaşması’nın imzalanmasından sonra yörede 1921 yılında koçgiri isyanı baş göstermiş ve bastırılmıştır.

cumhuriyet’in ilanından sonra ortaya çıkan yurttaşlık söylemleri, kast sisteminin sona erdireleceği, köylüye eşit hak ve toprak düşünceleri başta seyit rıza olmak üzere feodal ağaları rahatsız etmiştir.
dersim yöresinin imarı için açılan okullar, sağlık ocakları, yapılan yollar ve köprüler bağımsız kürdistan düşüne sekte vuracağı için 1937 nisanı ayında diğer 5 aşiret reisi ve seyit rıza bir araya gelerek hükümet’e;

‘’ hükümet bizi askerle ıslah etseydi çoktan başlamıştı. asker gönderemez diğer işlerle meşguldür. karakol yapmayacaksınız, köprü kurmayacaksınız, kaza ve nahiye kurmayacaksınız, silahlarımıza dokunmayacaksınız, vergilerimizi pazarlık usulü vereceğiz.’’
içerikli bir ültimatom göndermişlerdir.

elbette bu kadar kapsamlı bir kalkışmayı seyit rıza adında ilkel bir aşiret reisinin organize etmesi imkansızdır.
işin arka planında fransızlar ve onların kaşıdığı hatay meselesi vardır.
o dönemde ingilizler tarafından kurulmuş hoybun cemiyeti adında bir kürt derneği bulunmaktadır.
bu dernek 1935’te halep’te, sonra da kamışlı’da ermenilerin de katıldığı iki gizli toplantı yapmıştır.
bu toplantılarda, hatay meselesi dolayısıyla italyanlar, özellikle de fransızlar bu işin içinde yer almıştır.
burada hatay’ın türkiye’ye katılmasını önlemek açısından önemli kararlar almışlardır.
dersim isyanı da bu kararlar neticesinde doğmuştur.
o tarihten itibaren fransızlar mersin’e peksimet çuvalları içinde silah göndermeye başlamışlardır.

21 mart 1937'de harçik deresi üzerindeki köprü yıkılmış, telefon hattı kesilmiş ve bölgeyi koruyan karakol basılarak 33 asker şehit edilmiştir. bir hafta sonra bu kez seyit rıza kontrolündeki başka bir grup, sin köyünde bulunan telefon hatlarını kesmiş, yeni yapılan ilkokulu yakmış ve karakolu basarak 6 askeri şehit etmiştir.
isyanı avrupa ülkeleri destekler nitelikte yayınlar yapmışlar, londra radyosu kürtlük timsali bir isyan olarak duyurmuştur.

3 mayıs 1937 tarihinde isyan daha çok büyümeden türkiye cumhuriyeti hükümeti ilk tepkisini göstermiş ve türk hava kuvvetleri uçakları aşiret reislerinin toplantıda olduğu keçikesen köyünü bombalamışlardır.
bu bombalamaya ilk kadın savaş uçağı pilotu sabiha gökçen’de katılmıştır.

20 haziran 1937 tarihinde elazığ’a gelen ismet inönü bölge halkına bir duyuru yayınlamıştır.
bu duyuru;

‘’ağalık, derebeylik, şeyhlik, seyitlik kaldırılacak zorbaların mallarına el konulacak, dersim’e yol, köprü, okul yapılacak, askerlik ve vergi düzene konulacak, dersim’i eşkiya yatağı haline getirenler batı vilayetlerine gönderilecek, dersim tamamen boşaltılacak ve burada bakanlar kurulu izni olmadan kimse oturamayacak, memleketin çeşitli yerlerine yerleştirilen dersimliler ev ev dağıtılacaktır.’’ şeklindedir.

24 haziran 1937’den başlayarak isyan edenlerin köyleri yakılmış, isyancılara büyük zayiat verdirilmiştir.
isyanın başlarında 30.000 civarında olan isyancıların sayısı hükümetin kararlı tutumuyla bir anda çözülmüş ve sayıca azalmıştır.
çatışmalar 26-27-28-29 haziran günlerinde şiddetle devam etmiştir.
güçlerini giderek kaybeden isyancılar seyit rıza’nın idaresinde kutu deresi, kızıldağ ve sultanbaba dağları’na sığınmaya çalışmış, bu arada diğer aşiret reisleri yakalanmıştır.

gittikçe sıkışan seyit rıza da küçük oğlu hüseyin’den sonra diğer oğlu hasan’ın da 17 ağustos’ta teslim olması ve ardından sağ kolu ali şir’in 26 ağustos’ta öldürülmesiyle yanında iki kişiyle birlikte 10 eylül 1937 tarihinde silahsız olarak teslim olmuştur. ilk sorgusu erzincan’da yapılan seyit rıza asıl sorgusu için elazığ’a gönderilmiştir.

böylece 1937 yılının mart ayında başlayan dersim isyanı eylül ayında sona ermiştir.
tunceli ağır ceza mahkemesi’nde başlayan mahkeme 15 kasım’da sonuçlanmış, 11 kişi idama, 33 kişi de ağır hapse mahkûm olmuştur. idam mahkûmlarından 4’ünün çok yaşlı olmaları sebebiyle ölüm cezaları 30’ar yıl hapse çevrilmiştir.

15 kasım 1937 tarihinde seyit rıza’nın elazığ buğday meydanı'nda infazı gerçekleşmiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu harekâtın sona ermesinden sonra kasım ayında cumhurbaşkanı mustafa kemal atatürk bir doğu gezisine çıkmıştır.
dersim isyanı’nda şehit edilen 33 askerin anısına ismini kendisinin koyduğu singeç köprüsü’nün açılışını yapmıştır.
o meşhur fotoğrafı bu köprünün açılışında çekilmiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kaynak
devamını gör...
bir daha dünyada hiç bir halkın yaşamaması için bütün tedbirlerin alınması gereken, tarihteki katliamların en vahşilerindendir. ayıptır, zulümdür, cinayettir. lakin seyit rıza'nın dar ağacına giderken ki sözleri umut adına insanı ve devrimi güçle doldurmaktadır.

''ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun.''

bugün faşistlerin hileleriyle de baş eden herkese bin selam.
devamını gör...
katilam değildir.

harika bir olaydır. haraçcı çeteler eşikayalar etkisiz hale getirilip halkın güvenliği sağlanmıştır. komiktir ki s*lcular vergi vermek istemiyorlardı yalananını atıyor. bildiğin haraçcılardan masum halk korundu işte. kaldı ki solcusun sen kendine gel yüksek vergi sizin politikanız. neyse ya üç kuruşluk beynini sol örgütlere kiraya vermiş canoğlara laf anlatmayacağım.
devamını gör...
1. dersim değil tunceli.
2. dersim katliamı diye bir şey yoktur.
devamını gör...
bu tür olayları orada o an yaşamış nihat hatipoğlu edasıyla anlatmak bu konuları anlamamızı zorlaştırıyor bence. sonuçta insanların devlet tarafından öldürülmesinin de savunulacak tarafı olamaz. devlet yargılar, hapseder ve hatta asabilir ama halkını topyekün bu şekilde cezalandıramaz.
devamını gör...
konjonktür gereği almanlara müttefik olan genç türkiye cumhuriyetine ingiliz networkün ödetmeye çalıştığı bir bedeldir dersim. musul ve kerkük'ün aksine yaptıkları dalavere tutmamış, devlet erki balyoz yumruğu indirmiştir.

ingiliz network'ün cirit attığı konjonktürde katliam denmesi normaldir.
devamını gör...
katliam değilmiş peh peh peh.
bir çocuk hangi suçtan dolayı öldürülebilir?
hadi diyelim reşit insanlar direnişe katıldı, devlete karşı çıktı, kaçakçılık yaptı.
ya peki çocuklar?
şimdi gelip burada bana duyar kasacak olan tiplere de hızlı cevap;
kimin çocuğu olursa olsun, hangi çocuk olursa olsun, ölmemeli.
-doğuda ölen çocuk da bizim çocuğumuz
-karadenizde ölen eren de bizim çocuğumuz
-gezi direnişinde ölen berkin de bizim çocuğumuz
bombalı saldırıda ölen asker çocuğu da bizim çocuğumuz.
faşistlik yapmanızın anlamı yoktur.
devamını gör...
bomba atılırken çocuklarında üzerine atılıyor du değil mi? (ne vicdansızlık be)suriyeli deniz kıyısında savrulan çocuğun resmini hatırlıyorsunuz değil mi? siyasete karışırken vicdanınızı da unutmayın derim.çünkü siyaset sizi dipsiz kuyulara götürüp kör edebilir.el kadar bebelerin öldüğü her yer katliamdır.
devamını gör...
1938 yılında dersim’den 32 ile yapılan sürgünde, cemal süre(y)ya ve ailesininde adı vardır.
ve şair şiirinde bu sürgünü şöyle anlatır.

"bir yük vagonunda açtım gözlerimi,
bizi kamyona doldurdular,
tüfekli iki erin nezaretinde,
sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular,
günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar,
tarih öncesi köpekler havlıyordu
aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar, polisler
duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki.
annem sürgünde öldü, babam sürgünde öldü."


zorunlu edit: sapla samanı karıştırmadan tanım girenler için (bkz: bir dersim hikayesi)
devamını gör...
olmayan katliam. seyit rıza adlı terörist bozuntusunun çıkardığı ayaklanmadır. ayaklanma bastırmak ne zamandan beri katliam oldu ya?

seyit rıza 80 yıl öncesinin abdullah öcalanıdır. vatan hainidir. bu vatan hainine devrimci diyen insan ya ne dediğini bilmiyor ya da hakikaten bu adamın yaptığını destekliyordur. hadi gidin öte tarafta ağlayın katliam diye.
devamını gör...
atam kime vursa sesi yıllarca yankılanıyor.
atam bölücü ingiliz ajanlarına öyle bir koymuş ki tokatı sesi hala yankılanıyor.

adamın ülkesinde isyan çıkarmışsın adam bu vatanı dünyanın en güçlü ordularına vermedi sana mı verecek.
devamını gör...
dersim olayları'nı sağdan soldan duyduğu sonradan üfürülmüş bilgilerle yazmak üzerine bu konuyu en ince detayına kadar araştırmış dersimli kemal'e doğrudan sorup öğrenebilecek yazar beyanı. cevapları aldığında tanımına bir edit geçerse biz de nasipleniriz.
not: başlık sahibinin güya seyit rıza'ya atfettiği söz tamamen uydurmadır.

edit 1: dersimli kemal (bkz: kemal kılıçdaroğlu)
devamını gör...
katliam değil, başarılı bir harekattır.
devamını gör...
bu devlet bir devletin devamı osmanlı devleti. ve o osmanlı padişahları devletin bekası için kendi kanından çocuklara kıymış devlet ebed müded demiş. devletimiz gün gelmiş yıkılmış küllerinden atatürk diye bir adam çıkmış yine devlet ebed müded demiş.
kansızlık yapmayacaksınız oğlum yok öyle yağma. isyan edersen çocuğunda gider karında gider avradın da gider. devlete baş kaldırırsan kafan da gider. devlet yakalayıp yargılayıp idam edecekmiş. eee ne yaptılar? yakalayıp idam ettiler. ermeni kırmaları gitsin karabağ'da leşlerini toplasın. size tarihi alevi türkmen yurdu tunceli'den ekmek çıkmaz artık.
devamını gör...
bu olaylar hakkında düşüncelerimi sonraya saklamak kaydıyla birkaç kelam etmek isterim. başlık altında, saçma sapan, hiçbir bilgi vermeden, diğer görüşleri yaftalayıcı tanımlar mevcut. "atam kime koyduysa, yankısı yüzyıllardır devam ediyor" söyleminin ahlaki düzeyi nedir? bu söylemin, her hangi bir katliam-iddia veya gercek- bağı nedir?

yani atatürk dersim olayları sonrası, "nasıl koyduk ama" diye bir demeç mi vermiştir?

bir diğer yazar, burada durumu analiz etmeye çalışan kişilere, "terörist" yakıştırması yapıyor. bu tam da, günümüz turkiye'sini çok iyi anlatan bir söz. görüşler sizinle aynı değilse, kolaylıkla herkesi terörist ilan edebiliyorsunuz.

ben burada "hoşuma gitmeyen" görüşler diye, bir tasnifte bulunmuyorum, bu tür tanımların olayın gerçekliğiyle bağını sorguluyorum. ayıptır.
devamını gör...
keşke hiç yaşanmamış denilesi olay. nazım'ın dediği gibi ; "çocuklar öldürülmesin,şeker de yiyebilsinler..."
ayrıca o yerin adı 'dersim' dir.devletin "tunç eli" değildir.
devamını gör...
diyorsun ki adamı asmaya götürüyorlar ve o kadar şey varken o,kamyon arkasına yazılacak bağcılar apaçisi gibi sözler söylemiş,neydi?

'ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun.''

yürü be tırrek hak ettin elli kuruşu.
gerçi ingiliz altının var ama olsun!
devamını gör...
sovyetler birliği’nin ve komünist enternasyonal’in katliam olarak görmediği, bilâkis isyanın bastırılmasını ve sonrasını desteklediği olay. isyanın bastırılışı şiddetli olmuş ve bir çok insan hayatını kaybetmiştir. bunda söylenecek hiçbir şey yok. ancak o jenerasyondaki tuncelililerin ekseriyetinin kemalistleri ve reformlarını desteklediği de bir gerçek. belki de vardı bir bildikleri kim bilir.

--! spoiler !--

mustafa kemal, genel olarak ulusal kurtuluş hareketini temsil etmekte ve türkiye'nin demokratlaşması ve feodal kalıntılar ile müslüman din adamlarının etkisinden kurtarılması için çalışmaktadır. kemal'e karşı, ilk olarak emperyalizm, ikinci olarak feodal ağalar, üçüncü olarak din adamları ve dördüncü olarak liman şehirlerinin yabancı sermayeye bağlı ticaret burjuvazisi mücadele etmektedir.

feodal unsurlar, kemalist parti tarafından gerçekleştirilen reformlara rağmen, bugüne kadar ülkenin bu sapa bölgesinde barınmayı başarmışlardır... dersim, türkiye'nin ulusal ekonomisinin dışında kalmaktaydı. öyle ki başka bir vilayetten hiçbir tüccar, dersimde iş yapmayı göze alamazdı. devletin dersimde askerlik yükümlülüğünü gerçekleştirmesi ve yasal vergileri toplaması, bugüne kadar mümkün olmamıştır


isyanın arifesinde tapu kadastro idaresi, feodal aşiret reislerinin elinde bulunan halka ait malların incelenmesi ve saptanmasına ilişkin hükümet önlemlerini uygulamaya başlamıştı. bu durumda feodalizm, kendi yasadışı egemenliğinin iktisadi temellerini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu hissetti. işte, özellikle bu önlem, isyana yol açan neden olmuştur.

suçlamalar doğru ise tunceli niçin yıllar boyu atatürk'ün partisine oy vermiştir? türkiye'de kemalist partiye - ya da başka bir partiye - verilen oyların yüzde 70'leri aştığı başka bir il var mıdır?


--! spoiler !--


blog.milliyet.com.tr/komint...
devamını gör...
dersim diye bir yer yok. öyle bir yer olmadığına göre dersim katliamı diye bir şey de yok.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dersim isyanı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim