bir kurgu veya dramada beklenmedik, yapay veya imkânsız bir karakter, alet veya olayın senaryo akışı içinde beklenmedik bir yerde aniden ortaya çıkması olayıdır. latince anlamı makineden tanrıdır. antik yunan dönemi tiyatro oyunlarında çok sık kullanılır. hikaye o kadar karmaşık içinden çıkılmaz hal alır ki işleri ancak ve ancak tanrı yoluna koyabilir.

örnek olarak yüzüklerin efendisi iki kule filminde miğfer dibi savaşı sırasında 5. günün şafağında gandalf’ın doğudan rohirrim ile gelişi buna bir örnektir. korkusuz korkak filminin sonundaki yazı tura sahnesinde de atılan para dik gelmiştir.
devamını gör...
latince bir deyiştir. türkçede "makineden çıkan tanrı" anlamında gelir.

(tiyatroda sahneye tepeden inen ve bir anda tüm problemleri çözen tanrı figürü için kullanılır)
devamını gör...
david lynch'in wild at heart'ı iyi bir örnektir. * *
ayrıca lost'un 1.sezon 19.bölümünün ismidir.
devamını gör...
tragedyada işler sarpa sarıp oyun iyice içinden çıkılamaz bir hal aldığında sahneye gökten inen karaktere verilen isim. gelir, düğümü çözer, oyunu açar ve günü kurtarır. bilindik bir 'film'den örnek vereyim: harry potter and the chamber of secrets. harry'nin başı sıkıştığı sırada onu kurtaracak yoktan var olan bir kuvvet olarak fawkes (anka kuşu) deus ex machinaya örnek olarak verilebilir.
devamını gör...
"deus ex machina: bir kurguda her şeyin düğümlendiği anda, aniden ortaya çıkmasıyla sorunları çözen, imkansız bir karakter veya olay için kullanılan kalıp. örneğin: anlatıcının bir anda uyanıp her şeyin rüya olduğunu anlaması veya bir meleğin ortaya çıkıp sorunları çözmesi."
devamını gör...
(bkz: göklerden gelen bir karar vardır)
devamını gör...
ilk kez rick and morty de gördüğüm bir tiyatro terimidir, sinemada da çok sık kullanılır. kurguda bir anda birinin gelip günü kurtarması olayıdır
(bkz: rick and morty)
devamını gör...
avustralya merkezli bir giyim markası.şık ama oldukça pahalı ürünleri var.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
latince dünyanın en klas dillerinden birisi olmakla birlikte, bir kelime öbeği "deus ex machina" kadar karizmatik olabilir.
kalıbin ihtiva ettiği mana teknik olarak bizdeki hızır aleyhisselam kavramının batıdaki zuhuru gibi bir şey.
devamını gör...
eski yunan trajedilerinden kalma bir senaryo sürpriz tekniğinin latincesi, orijinali apò mekhanês theós. trajedi çerçevesinde olay örgüsünü çözmede kolaya kaçmak açısından genelde eleştirilen bir teknik. çok kötü örneklere dünyalar savaşı filminin senaryosunda uzaylıların tartışmasız biçimde dünyayı ele geçirdiği bir anda "göklerden gelen bir karar" ile aniden hasta olmaları örnek verilebilir. "meğersem herşey bir rüyaymış" kestirme yolu da buna dahildir.

trajedideki ağlaklıktan pek de hazzetmeyen biri olarak "deus ex machina"nın komedi öğesi olarak kullanılması daha çok ilgimi çekiyor. örnek olarak life of brian'da brian'ın yükseklerden düşer iken tesadüfen oradan geçen uzay gemisine denk gelip kurtulması verilebilir. demon slayer animesinde zenitsu'nun uyuyakaldığı anda bilinç-dışı biçimde tanrısal bir hıza/güce sahip olması da buna örnektir zira komik öğe son örnekte söz konusu tanrısal gücün bilince çıktığında/indiğinde dünyasal sıradanlığa geçiş yapmasında yatar (zenitsu'nun uyurken yaptığı muhteşem şeylerden habersiz biçimde uyandığında ağlak bir ses tonuyla "bir uyandım bacaklarım kırık halde, ne oluyor ya ühüüü" demesi gibi). kısacası komedi anlamında olay, olaya (hayat) tanrı, evren, uzaylı, rüya, bilinçaltı, vb. insan-üstü doğası olan karakterleri kaba tabirle göt üstü oturtmakta, herşeyin sıradan olduğu yere, dünyaya çekmekte, tanrısallığa dünya kaç bucakmış göstermekte yatmaktadır.

"deus ex machina"'yı sadece bir sanatsal teknik olarak ele almama taraftarıyım. kişisel yaşantılarımızın çoğunlukla otobiyografik bir senaryo tadında yaşandığını göz önüne alırsak günlük hayatımızdaki sıradan olayları bile bu gözle görebilme ve trajediden komiğe geçiş yapma imkanı doğabilir. örnekleri vermeden hatırlatmak da fayda var, bahsedilen hayata bakış açısı toplumsal sorunların trajik yanını törpülemek veya önemini hafifletmek değildir. trajik yanı iyi anlaşılmayan/hissedilmeyen komedi tarzı recep ivedik seviyesini geçememe sorunuyla karşılaşır. yani, amaç izole edilmiş bir komik yüzeysellik değil, tarjik öğeyle derinlerde kaybolma, mutsuz sonun sonsuzluğu gibi "anlamsız bir anlamsızlıktan" (anlamsızlık anlamlı da olabilir, misal birine anlamsızca aşık olmak gibi, bir nedeni, anlamı yok ama var, öyle bir şey işte) sıyrılabilen, derinlerde kaybolayazacakken bir anda nefes alabildiğin yeni bir yüzeye varmaktır. trajikomikte soluklanmak.

buna bence en iyi örneklerden biri "her şey çok güzel olacak" filmindeki havadır. bir türlü bir baltaya sap olamamış, parası olmadığı için eşinin koynuna bile giremeyen, serseri ruhlu altan'ın yaşantısındaki yüzeysel hafiflik kastedilen biraz. "bilemiyor altan". bu açıdan çirkin trollükle tabuları yıkmaya yönelen "bilinçli bilgisizlik" arasındaki ayrıma çok dikkat edilmeli.

örnek-1: "kadınlara sıçmanın bile yakışmaması" (ekşi sözlük başlıklarından biri)

bunu yazan arkadaş (trol mü gerçek mi kontrol etmedim ama dile dökmese de günümüzün acayip güzellik anlayışının bir parçası olarak bir çok insanın buna benzer hisler içinde olduğuna neredeyse eminim) kadınları bir yandan tanrısallık seviyesine çekerken diğer yandan yer (dirt/pis) ile bağdaştıramayarak ortaya bir kontrast çıkarıyor. bu çerçevede bir komedi eserinde romantik platonik komik bir karakter makina ile göklerden inen bir tanrıçayla huşu içinde karşılaşırken bu bağlamda süpriz bir sonla karşılaşması kullanılabilir. sadece bu örnek değil benzer mantık artık seri biçimde yürütülen flörtleşme eylemlerinde de karşımıza çıkıyor bence. her yeni tanışılan kişi adeta bir "deus ex machina" tarzında hayatlarımıza girerken söz konusu kişinin bir anda sıçıp sıvaması gibi düşünülebilir bu bakış açısı. en kabul edilemez insan davranışlarında dahi bu arayışın (göklerden inen tanrısallığın hayat senaryomuza sürpriz bir son getireceği beklentisi) çirkin biçimlerde bile olsa varolduğunu düşünmekteyim. bu örnekte de görüldüğü gibi olay biraz da her ne kadar çarpık da olsa hayatımıza iyi nesne (psikinalizdeki nesne ilişkileri bağlamında) koyma çabası etrafında dönmektedir. bu şu demek değildir, her türlü sapkınlığı, davranış bozukluğunu "özünde iyi biri" aslında gibi bir yaklaşımla hayatımıza dahil etmek. zaten bu pek de mümkün değil. bir sonraki örnekte daha net görünüyor zaten bu durum.

örnek-2: "kadınlar vajinanın etrafındaki et yığınıdır" (20li yaşlarının başında bir arkadaşın arkadaşının söylediği bir tanım)

bu insanın arkadaş, sevgili ya da herhangi biri olarak etrafınızda olmasına dayanmak ayrı bir konu (ayrıca bunu kadınlara söylemiyordu tabi ki de, amacına yönelik olarak rol yapma kabiliyeti had safhada idi) fakat başka bir noktaya değinmek gerekli. bu insanın muhtemelen o kadar sorunlu bir yetişme durumu vardı ki artık içinde bulunduğu trajediden (sevgisizlikten) kurtarabilecek bilinç-dışı savunma mekanizması kendini nihai bir izolasyon arzusu ile kendini göstermiştir. hiç dokunulmamış ruhu ve belki de bedeni ana rahmine dönüş arzusunu salt bir boşluk olarak gördüğü vajinaya yöneltmiş. buradaki püf nokta, hem hissedilecek iyi bir nesnenin (kadın bedeni) hem de hissedebilecek öznenin (boşlukta kaybolan erkek kişi) reddidir. cinselliğin dokunmaktan azade edilip salt bir penetrasyona indirgenmesi bir anlamda.

son örnekte komik öğeye geçiş mümkün değildir zira ulaşılacak yeni bir yüzey söz konusu değildir, özne kendi boşluğunda trajik biçimde kaybolmuştur. bu öznenin tek istediği aslında "deus ex machina"nın deus kısmında anne ile bir olmak/yok olmaktır. nihil.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"deus ex machina" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim