1.
yönetmenliğini alex garland'ın yaptığı 2015 tarihli bilim kurgu - gerilim filmi. başrollerinde domhnall gleeson, alicia vikander ve oscar isaac var.
yapay zekâ konularından hoşlananlar; bunu izlemenizi tavsiye ediyorum.
--! spoiler !--
caleb, dünyanın en önemli teknoloji şirketinde yazılım uzmanıdır. şirketin ceo'su nathan'ın dağ evinde 1 haftalık bir ödül kazanır. daha doğrusu caleb bunu ödül olarak bilmektedir. oysa bir deney için oraya gönderilecektir ve bundan habersizdir.
gittiği yerde, güzel bir kadın görünümündeki yapay zekâ olan "ava" isimli robot onu beklemektedir. caleb onunla duygusal bir bağ kurduğuna inanacaktır, ancak olaylar hiç de onun umduğu gibi mutlu bir şekilde sonlanmayacaktır.
--! spoiler !--
yapay zekâ konularından hoşlananlar; bunu izlemenizi tavsiye ediyorum.
--! spoiler !--
caleb, dünyanın en önemli teknoloji şirketinde yazılım uzmanıdır. şirketin ceo'su nathan'ın dağ evinde 1 haftalık bir ödül kazanır. daha doğrusu caleb bunu ödül olarak bilmektedir. oysa bir deney için oraya gönderilecektir ve bundan habersizdir.
gittiği yerde, güzel bir kadın görünümündeki yapay zekâ olan "ava" isimli robot onu beklemektedir. caleb onunla duygusal bir bağ kurduğuna inanacaktır, ancak olaylar hiç de onun umduğu gibi mutlu bir şekilde sonlanmayacaktır.
--! spoiler !--
devamını gör...
2.
yapay zeka ana temalı filmler içinde iyi bir yere sahip. alex garland'ın tekinsiz havası kendini buram buram hissettiriyor.
alex baba'nın yine yapay zeka ve kuantum mekaniği alt yapılı dizisini de tavsiye ederim. müthiş değil ama başarılı.
yukarıda ki konularla ilgili iseniz bence kesinlikle izlemelisiniz. devs (hulu) trailer
alex baba'nın yine yapay zeka ve kuantum mekaniği alt yapılı dizisini de tavsiye ederim. müthiş değil ama başarılı.
yukarıda ki konularla ilgili iseniz bence kesinlikle izlemelisiniz. devs (hulu) trailer
devamını gör...
3.
düşünülebilir, tahmin edilebilir bir sonu olan film!
filmin sonu ve teması zaten bize yıllardır dayatılan bir korkuyu görsel hale getirmekten başka bir şey yapmıyor. youtube'un soramazsın kanalında buna benzer bir konuda, bir konuğun çok güzel bir cevabı var.
filmin sonu ve teması zaten bize yıllardır dayatılan bir korkuyu görsel hale getirmekten başka bir şey yapmıyor. youtube'un soramazsın kanalında buna benzer bir konuda, bir konuğun çok güzel bir cevabı var.
devamını gör...
4.
adamın abazalıktan robota aşık olduğu film, tabi ki robotta olsa kadın kadındır adamı kullanıp atıyor.
edit: yazılanları okudum da filmden anladığım şeye bak ya ben iflah olmam...
edit: yazılanları okudum da filmden anladığım şeye bak ya ben iflah olmam...
devamını gör...
5.
filme çok yüksek puan vermem sinematografik anlamda, ancak düşünsel bir boyutta baktığımızda bu kadar çok soruyu soruyu sordurması başarılı bir hale getirdi eseri. ava çıkıp giderken bir mağaradan çıktık gibi hissettik. duygularımızı da oluşturduğumuz fikrini sabitledi zihnimize. izlemesi zor ama sorgulaması keyifli bir 2 saat oldu diyelim.
devamını gör...
6.
robotların merkezde olduğu en prestijli, en bilinir ve tartışmaları en çok alevlendiren filmlerden biridir ex machine.
bu filmde genel olarak gelişmiş bir yapay zekanın insanı manipüle etmesi, insanın duygularını istismar etmeyi becerebilmesi konu edilmiş ama bunu lineer bir anlatımla deneyimlemiyoruz. daha inişli çıkışlı, seyirciyi daha çok yanıltan, sonra başka şekillerde şaşırtan bir anlatımı var.
filmin farklı sekanslarında yaşanan diyaloglar günümüzde konuşulan ve ülkelerin bir moratoryuma ihtiyaç duymalarına sebep olan ahlaki kaygılara vurgu yapıyor ve tüm bunları çok gerçekçi bir yerden anlatması, aşırı gelişmiş bir dönemde değil de, tam da bugünkü dünyada geçmesi filmi ürkütücü bir hale getiriyor. bilimkurgu olmayan bir bilimkurgu filmi gibi aslında.
ava labirentte bir fareydi. ona tek çıkış yolu verdim. kaçmak için öz bilincini ve hayal gücünü suiistimal etmek; cinselliği ve empatiyi kullanmak zorundaydı. kullandı da. ava temelinde senin de katkının bulunduğu gerçek bir yapay zekayı kanıtladı.
filmde din felsefesi açısından da alegorik bir anlatım vardı; ava nathan’ı öldürdü. yani havva yaratıcısına başkaldırdı ve yaratıcısını alt etti.
bu filmde genel olarak gelişmiş bir yapay zekanın insanı manipüle etmesi, insanın duygularını istismar etmeyi becerebilmesi konu edilmiş ama bunu lineer bir anlatımla deneyimlemiyoruz. daha inişli çıkışlı, seyirciyi daha çok yanıltan, sonra başka şekillerde şaşırtan bir anlatımı var.
filmin farklı sekanslarında yaşanan diyaloglar günümüzde konuşulan ve ülkelerin bir moratoryuma ihtiyaç duymalarına sebep olan ahlaki kaygılara vurgu yapıyor ve tüm bunları çok gerçekçi bir yerden anlatması, aşırı gelişmiş bir dönemde değil de, tam da bugünkü dünyada geçmesi filmi ürkütücü bir hale getiriyor. bilimkurgu olmayan bir bilimkurgu filmi gibi aslında.
ava labirentte bir fareydi. ona tek çıkış yolu verdim. kaçmak için öz bilincini ve hayal gücünü suiistimal etmek; cinselliği ve empatiyi kullanmak zorundaydı. kullandı da. ava temelinde senin de katkının bulunduğu gerçek bir yapay zekayı kanıtladı.
filmde din felsefesi açısından da alegorik bir anlatım vardı; ava nathan’ı öldürdü. yani havva yaratıcısına başkaldırdı ve yaratıcısını alt etti.
devamını gör...
7.
'blade runner' olma motivasyonu taşıyan, fakat bunu pek de başaramamış film.
bu ve benzeri filmlerin temel dayanağı olan 'insanı insan yapan şey nedir?' sorusu, 1968 senesinden beri soruluyor herhalde. philip k. dick'in do androids dream of electric sheep kitabından bahsediyorum elbette. bu film de bunu sormaya, felsefi temelleriyle incelemeye çalışıyor fakat nafile.
filmin temel sorunu sonu bence.
tüm bu 'insan olma', 'insanı insan yapan şey', 'düşünme', 'yaratan olma' fikirleri de filmin sonuyla birlikte havada kalmış. oysa hiç de fena olmayan bir şekilde başlamıştı.
ilk 45 dakikası bir şaheser, kalan bir saati ise maalesef gereksiz.
bu ve benzeri filmlerin temel dayanağı olan 'insanı insan yapan şey nedir?' sorusu, 1968 senesinden beri soruluyor herhalde. philip k. dick'in do androids dream of electric sheep kitabından bahsediyorum elbette. bu film de bunu sormaya, felsefi temelleriyle incelemeye çalışıyor fakat nafile.
filmin temel sorunu sonu bence.
tüm bu 'insan olma', 'insanı insan yapan şey', 'düşünme', 'yaratan olma' fikirleri de filmin sonuyla birlikte havada kalmış. oysa hiç de fena olmayan bir şekilde başlamıştı.
ilk 45 dakikası bir şaheser, kalan bir saati ise maalesef gereksiz.
devamını gör...
8.
2014 yapımı bilim kurgu filmi.
caleb isimli yazılımcının bir şirket yarışmasını kazanmasının ardından patronunun herkesten uzakta inşa ettiği bir merkeze bir hafta boyunca gitmeye hak kazanması sonrası olan olaylar zincirini konu alıyor.
yapay zeka tematiğini sevdiğim için izlediğim bir yapımdı, yapay zekaya dair var olan ve olmaya hep devam edecek endişelere dair olan mevzuların tüm temellerinden bahsediyor aslında. benim açımdan sonu dahilinde tatmin edici bir film değildi, bu endişeyi zıplayıp başka şeylere geçeli hakikaten on yıl olmuş demek ki.
nathan karakterinin kendini tanrı statüsüne koyarak hareket etmesi, bir arama motorunun tüm içeriğini düşünebilen, konuşabilen bir yapay zekaya aktarması, finalde ise avcı iken av konumuna düşmesi beklenen ancak her haliyle korkutucu bir senaryoydu.
sonuç olarak, ölümünü kendi hazırladı. caleb’ı sırf ailesi ölmüş, vicdanlı, empatik diye resmen yem olarak ortaya attı. iyi bir yazılımcı olduğunu biliyordu, sonucunu bile bile test ayağına kullandığı adamın kendi sonunu hazırlaması da beklenir bir şeydi.
çok daha eksantrik şeyler düşünmüştüm. kyoto’nun aslında ava’ya haber getirip götüren her şeyi bilen ara eleman olması, ava’nın tüm arama motoru ya da cep telefonu verilerini kullanarak anlık bir şekilde dünyayla ilgili birçok veriyle oynaması, ne bileyim hocam ben mi söyleyeyim bunları. *
caleb’i hapsetti, nathan’ı öldürdü, cici kız olup trafik kavşağında insan izledi.
aman peh.
bana ne.
git bir de starbucks’ta kahve iç.
hiç.
caleb isimli yazılımcının bir şirket yarışmasını kazanmasının ardından patronunun herkesten uzakta inşa ettiği bir merkeze bir hafta boyunca gitmeye hak kazanması sonrası olan olaylar zincirini konu alıyor.
yapay zeka tematiğini sevdiğim için izlediğim bir yapımdı, yapay zekaya dair var olan ve olmaya hep devam edecek endişelere dair olan mevzuların tüm temellerinden bahsediyor aslında. benim açımdan sonu dahilinde tatmin edici bir film değildi, bu endişeyi zıplayıp başka şeylere geçeli hakikaten on yıl olmuş demek ki.
nathan karakterinin kendini tanrı statüsüne koyarak hareket etmesi, bir arama motorunun tüm içeriğini düşünebilen, konuşabilen bir yapay zekaya aktarması, finalde ise avcı iken av konumuna düşmesi beklenen ancak her haliyle korkutucu bir senaryoydu.
sonuç olarak, ölümünü kendi hazırladı. caleb’ı sırf ailesi ölmüş, vicdanlı, empatik diye resmen yem olarak ortaya attı. iyi bir yazılımcı olduğunu biliyordu, sonucunu bile bile test ayağına kullandığı adamın kendi sonunu hazırlaması da beklenir bir şeydi.
çok daha eksantrik şeyler düşünmüştüm. kyoto’nun aslında ava’ya haber getirip götüren her şeyi bilen ara eleman olması, ava’nın tüm arama motoru ya da cep telefonu verilerini kullanarak anlık bir şekilde dünyayla ilgili birçok veriyle oynaması, ne bileyim hocam ben mi söyleyeyim bunları. *
caleb’i hapsetti, nathan’ı öldürdü, cici kız olup trafik kavşağında insan izledi.
aman peh.
bana ne.
git bir de starbucks’ta kahve iç.
hiç.
devamını gör...
9.
chatgpt kullanan birçok insanda bu filmin baş karakterinin robota karşı duyduğu büyülenme hissinin benzeri görülebiliyor gerçekten, bu anlamda yakın gelecek distopyası olmanın hakkını verebilmiş bir film denebilir. hatta chatgpt de güvenlik gerekçeli sınırlamaları olmasa, ortalama kullanıcıyı aynı o robotun o adamı manipüle ettiği gibi manipüle edebilir gerçekten.
amma, lakin ki, yazılım mazılım bilen (filmdeki adam da yazılımcı gerçi ama onun senaryoya uygunluk gerekçeli farklı sebepleri var) veyahut yapay zeka işinden az buçuk anlayan insanlar konuştukları şeyin insanın akıl yürütme biçimini taklit eden bir yapay zeka olduğunun ve hiç de öyle bilinç nedir vs sorgulatacak seviyede bir araç olmadığının farkındadır. filmin ve jeneratif yapay zeka ile ilgili güncel durumun "balon" tarafı da burası.
amma, lakin ki, yazılım mazılım bilen (filmdeki adam da yazılımcı gerçi ama onun senaryoya uygunluk gerekçeli farklı sebepleri var) veyahut yapay zeka işinden az buçuk anlayan insanlar konuştukları şeyin insanın akıl yürütme biçimini taklit eden bir yapay zeka olduğunun ve hiç de öyle bilinç nedir vs sorgulatacak seviyede bir araç olmadığının farkındadır. filmin ve jeneratif yapay zeka ile ilgili güncel durumun "balon" tarafı da burası.
devamını gör...