yazar: turgut ulucan
yayım yılı: 2016
yazar, romanda küçük bir köy olan akpınar köyünde günün birinde bu küçük köyün şehirle iletişiminin tamamen kesilmesi üzerine sebebini merak eden köylülerin yaşadıklarını mizahi bir dil kullanarak anlatmıştır.
yayım yılı: 2016
yazar, romanda küçük bir köy olan akpınar köyünde günün birinde bu küçük köyün şehirle iletişiminin tamamen kesilmesi üzerine sebebini merak eden köylülerin yaşadıklarını mizahi bir dil kullanarak anlatmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 02.07.2021 15:28 tarihinde açılmıştır.
1.
bir turgut ulucan kitabıdır.
okur okumaz hayran kaldığım yazar turgut ulucan nergis kitabından sonra bana edebi bir iştahla oburca okuduğum bir kitap hediye ederek kütüphanemde kazanmaya başladığı saygın yeri daha da güçlendirdi.
mr.bean’in bir bölümünde bean tren seyahati yaparken karşısındaki adam okuduğu kitaba o kadar güler ki bean için yolculuk bir cehennem azabına döner. o bölümü izlediğimde insan okuduğu bir şeye bu kadar gülemez diye düşündüğümü hatırlıyorum ama bu kitabı okurken o zamanlar ne kadar yanıldığımı anladım. özür diliyorum.
romanda yozgat’ın akpınar köyüne konuk oluyoruz, aslında tam da olamıyoruz çünkü nedendir bilinmez yollar uzun zamandır kapalı. bu tuhaf durum elbette bizi meraklandırdığı kadar akpınar köylüsünü de meraklandırıyor. allahtan zabun lütfü var da köylüye neler olup bittiğini anlatıyor.
zabun lütfiye göre ülke yeni bir darbe mağduru olmuş ve askerler köylüye çok kızgın olarak geri dönmüşler. biz onlara demokrasi verdik, onlara koşa koşa menderes’e gittiler, bu sefer ümüklerini sıkacağız, derler.
sonra köyü alır bir telaş. camiyi yıkmayı düşünmeye kadar gider kendilerini kurtarma planları. herkes kendi bildiğince yol gösterir, çözüm önerir, kafa patlatır. ama yollar da açılmaz bu arada. asker ha geldi ha gelecek. ha güldü ha geçecektir.
mutlaka okunması gereken, hacimsiz ama dev bir kitaptır.
okur okumaz hayran kaldığım yazar turgut ulucan nergis kitabından sonra bana edebi bir iştahla oburca okuduğum bir kitap hediye ederek kütüphanemde kazanmaya başladığı saygın yeri daha da güçlendirdi.
mr.bean’in bir bölümünde bean tren seyahati yaparken karşısındaki adam okuduğu kitaba o kadar güler ki bean için yolculuk bir cehennem azabına döner. o bölümü izlediğimde insan okuduğu bir şeye bu kadar gülemez diye düşündüğümü hatırlıyorum ama bu kitabı okurken o zamanlar ne kadar yanıldığımı anladım. özür diliyorum.
romanda yozgat’ın akpınar köyüne konuk oluyoruz, aslında tam da olamıyoruz çünkü nedendir bilinmez yollar uzun zamandır kapalı. bu tuhaf durum elbette bizi meraklandırdığı kadar akpınar köylüsünü de meraklandırıyor. allahtan zabun lütfü var da köylüye neler olup bittiğini anlatıyor.
zabun lütfiye göre ülke yeni bir darbe mağduru olmuş ve askerler köylüye çok kızgın olarak geri dönmüşler. biz onlara demokrasi verdik, onlara koşa koşa menderes’e gittiler, bu sefer ümüklerini sıkacağız, derler.
sonra köyü alır bir telaş. camiyi yıkmayı düşünmeye kadar gider kendilerini kurtarma planları. herkes kendi bildiğince yol gösterir, çözüm önerir, kafa patlatır. ama yollar da açılmaz bu arada. asker ha geldi ha gelecek. ha güldü ha geçecektir.
mutlaka okunması gereken, hacimsiz ama dev bir kitaptır.
devamını gör...