1.
bir düşünceye yapılabilecek en kötü işkence. yavaş ve acılı bir ölümün son çırpınışlarına fikir ürününü itekleyen.
düşünceyi eleştirmek, yargılamak, kınamak sanki korkunç bir saldırıymış gibi algılanıyor fikri üretene karşı. bu da fikirleri mülk edinme anlayışımızın bir sonucu.(bkz: fikri mülkiyet)
bu yüzden tartışmalarda kişisel savunmalar ve kişiye hücumlar da yaygın.
lakin sanılanın aksine bir fikrin başına gelebilecek en kötü şey eleştirilmek, yanlışlanmak vb. değil. sadece dikkate alınmamak.
düşünce gibi akışkan, yayılmacı politika izleyen, üstüne bastıkça kuvvetlenen, eleştirildikçe delikleri bulunup tıkanan ve daha da güçlenen bir şey için en büyük kabus, iplenmemek ve olduğu gibi bırakılmak.
tabii bizim bu mülkiyetçi fikir anlayışımız iplenmemeyi, dokunulmamayı bir tür 'onanma' olarak algılayıp seviniyor orası ayrı.
hatta sırf bu kınanma ve eleştiri alma korkusuyla , gülünç bulunma kaygısıyla düşüncelerini daha en başından kendi içindeyken iplemeyip bastıran, dışarı aktarmayan insanlar var.
oysa bunları bir rahat bıraksak, kendi parçamız ve ürünümüz olarak algılamayıp ; haklı eleştirilerde biz de gülebilsek değişim , dönüşüm ve gelişimleri kaçınılmaz olacak.
düşünceyi eleştirmek, yargılamak, kınamak sanki korkunç bir saldırıymış gibi algılanıyor fikri üretene karşı. bu da fikirleri mülk edinme anlayışımızın bir sonucu.(bkz: fikri mülkiyet)
bu yüzden tartışmalarda kişisel savunmalar ve kişiye hücumlar da yaygın.
lakin sanılanın aksine bir fikrin başına gelebilecek en kötü şey eleştirilmek, yanlışlanmak vb. değil. sadece dikkate alınmamak.
düşünce gibi akışkan, yayılmacı politika izleyen, üstüne bastıkça kuvvetlenen, eleştirildikçe delikleri bulunup tıkanan ve daha da güçlenen bir şey için en büyük kabus, iplenmemek ve olduğu gibi bırakılmak.
tabii bizim bu mülkiyetçi fikir anlayışımız iplenmemeyi, dokunulmamayı bir tür 'onanma' olarak algılayıp seviniyor orası ayrı.
hatta sırf bu kınanma ve eleştiri alma korkusuyla , gülünç bulunma kaygısıyla düşüncelerini daha en başından kendi içindeyken iplemeyip bastıran, dışarı aktarmayan insanlar var.
oysa bunları bir rahat bıraksak, kendi parçamız ve ürünümüz olarak algılamayıp ; haklı eleştirilerde biz de gülebilsek değişim , dönüşüm ve gelişimleri kaçınılmaz olacak.
devamını gör...
2.
birini çıldırtmanın belkide en güzel ifadesi (bkz: görmezden gelmek)
devamını gör...
3.
yavaş yavaş içine düştüğüm durumdur. çok ciddi bir hal almaması umulur.
devamını gör...
4.
biri sizi dikkate almıyorsa ağzının ortasına mükemmel tekniklerle yumruğu yapıştırabilirsiniz.
devamını gör...
5.
umursamamaktır.
devamını gör...
6.
okb'leri delirtir.
devamını gör...
7.
aleyhinize sonuçlanabilir.
devamını gör...
8.
9.
o değil de dikkate alınmamak çok koyuyor
devamını gör...
10.
3 yıllık yazarlık hayatında sadece 3 tanımını beğenen yazarların yaptığıdır.
gerçi insanlar ancak sevdiklerini dikkate alıyor. neyse.
gerçi insanlar ancak sevdiklerini dikkate alıyor. neyse.
devamını gör...
11.
kotudur. dikkate alinmamak daha kotudur. evet.
devamını gör...