diktatörlük vs siyasal islam adına yapılan terörizm

diktatörlüğün müslümanlığı, hristiyanlığı, ateistliği olmaz, dünyanın çeşitli yerlerine bir bakalım; maduro müslüman mı? brezilya cumhurbaşkanı "beni buradan ancak tanrı alır" demiş, bu laf nereye gider bir sorgulayalım. geçmiş zamanlardaki diktatörlere bakarsak eğer, italya'da mussolini, almanya'da hitler, rusya'da stalin, şili'de pinochet, arnavutluk'ta enver hoca daha bilemediklerim, afrika'da lumumba, küba'da batista, böyle sıralarsak islam dünyasında elimizde sadece, kaddafi, saddam hüseyin, suriye'de enver sedat (oğlu beşar esad) mısır'da nasır kalıyor. kaldı ki bu adamların koyu islamcı yaklaşımları, softalıkları da yoktur. cihatçı selefi grupları (işid, taliban, hussiler) gibi siyasal islam adı altında halkı terörize eden grupların diktatörlükle uzaktan yakından alakası yok. diktatörlük tek adamın alternatifi olmadan gerçekleştirdiği baskıcı yönetim şeklidir. islam dünyasının sıkıntısı diktatörlük değil siyasal islamdan türemiş cehalet ve yobazlıktır. resmi görmek için taşları yerine doğru düzgün oturtmak gerekir. "müslüman iktatörlüklerin diktatörlükle yönetilmesi." safsatadan ibaret, kelime manasıyla diktatörlük insanların monarşiden, ulus millet, devlet kavramına geçişinde uğradıkları bir kazadan ibarettir, batı kaynaklıdır.