dilbilimciler arasındaki geççek tartışması
başlık "jess" tarafından 19.02.2022 08:11 tarihinde açılmıştır.
1.
dilbilimci ve yazar feyza hepçilingirler, şarkıcı tarkan’ın “geççek” şarkısının ismine türkçe'nin doğru bir kullanımı olmadığı gerekçesiyle tepki gösterdi ve “güzelliğin, hoşluğun, ilgi çekmenin buralarda aranması zavallı bir çaba” dedi.
hürriyet’ten fulya soybaş’ın aktardığına göre hepçilingirler, “geççek” şarkısıyla ilgili olarak “bunları şirinlik, hoşluk olsun diye yapıyorlar ama inan çok tehlikeli. güzelliğin, hoşluğun, ilgi çekmenin buralarda aranması zavallı bir çaba” dedi.
“yani ‘geççek’ diye şarkı adı olmaz. o olsa olsa ‘geçecek’tir” diyen dilbilimci, şu ifadeleri kullandı:
dili bozarak dikkat çekmek elbette mümkün ama bu dildeki yozlaşmaya çok ciddi ve tehlikeli bir kapı açıyor. üstelik de toplumun gözü önünde olan kişiler bunu yaptığında geçerlilik de sağlanmış oluyor. birçok kişi özellikle de gençler ‘o yapmışsa ben de kullanabilirim’ diyerek aynı yanlışı devam ettiriyor. zaten bugün gelinen noktada nasıl yazacağımızı dahi bilmez bir durumdayız. böyle devam ederse de yeni kuşaklar için durum içinden çıkılmaz bir hal alır. dili bozarak orijinallik yaratılamaz. insanların önce kullandıkları dile saygılı olması gerekir. bu saygıyı da toplumun gözü önünde olan popüler kişilerden beklemek bizim hakkımızdır.
necmiye alpay: sempatik
soybaş'ın yazısında dilbilimci ve yazar necmiye alpay’ın da "geççek" ismine yorumu yer aldı.
alpay şunları söyledi:
geççek gayet türkçe ancak yerel bir ağız. ege aksanı... ege’de öyle konuşulur; ‘alcam’, ‘gelcem’, ‘gitçem’... günümüzde türkçe standartlaştığı için daha az rastlasak da yerel bir ağızdır bu. tarkan da bir parça fanteziye kaçıp böyle bir seçim yapmış herhalde. sonuçta ortada bir sanat var. o nedenle benim buna bir itirazım olmaz. tarkan kalkıp bir yazı ya da kitap yazsaydı ve böyle bir kullanım yapsaydı belki o zaman çok yakışık almazdı ama bu bence çok itiraz edilebilecek bir durum değil. aksine sempatik.
türkçe konusunda herkese açık çek verelim de herkes yalap şap istediği gibi kullansın demek değil benim bu söylediğim. elbette eleştirisel olmakta, sorgulamakta fayda var. ancak bazı konulara vaka bazında bakmak lazım. arada böyle fantezilere de yer olsun hayatımızda. standart dışı bir durum bu bahsettiğimiz. pop alanında... tarkan, sezen aksu... çok kıymetli sanatçılar. bence böyle bir seçim hakları var. tek endişem insanlar anlamayabilir mi şarkının adını? yani iki fiil gibi... geç ve çek! ayrı ayrı. öyle düşünenler de olacaktır.
buradan
ben de bir dilbilimci olarak "geççek" kelimesini yazılı olarak gördüğümde ifrit olsam da konuşma dilinde oldukça yaygın olduğunu hesaba katarak ve şarkının da güzelliğini dikkate alarak şarkının, samimi bir hissiyatla yapılmış olduğunu düşündüm ve kabul edilebilir buldum. yani ben necmiye alpaycıyım. ne var yani, alt tarafı bir pop şarkısı diye düşünüyorum.
hürriyet’ten fulya soybaş’ın aktardığına göre hepçilingirler, “geççek” şarkısıyla ilgili olarak “bunları şirinlik, hoşluk olsun diye yapıyorlar ama inan çok tehlikeli. güzelliğin, hoşluğun, ilgi çekmenin buralarda aranması zavallı bir çaba” dedi.
“yani ‘geççek’ diye şarkı adı olmaz. o olsa olsa ‘geçecek’tir” diyen dilbilimci, şu ifadeleri kullandı:
dili bozarak dikkat çekmek elbette mümkün ama bu dildeki yozlaşmaya çok ciddi ve tehlikeli bir kapı açıyor. üstelik de toplumun gözü önünde olan kişiler bunu yaptığında geçerlilik de sağlanmış oluyor. birçok kişi özellikle de gençler ‘o yapmışsa ben de kullanabilirim’ diyerek aynı yanlışı devam ettiriyor. zaten bugün gelinen noktada nasıl yazacağımızı dahi bilmez bir durumdayız. böyle devam ederse de yeni kuşaklar için durum içinden çıkılmaz bir hal alır. dili bozarak orijinallik yaratılamaz. insanların önce kullandıkları dile saygılı olması gerekir. bu saygıyı da toplumun gözü önünde olan popüler kişilerden beklemek bizim hakkımızdır.
necmiye alpay: sempatik
soybaş'ın yazısında dilbilimci ve yazar necmiye alpay’ın da "geççek" ismine yorumu yer aldı.
alpay şunları söyledi:
geççek gayet türkçe ancak yerel bir ağız. ege aksanı... ege’de öyle konuşulur; ‘alcam’, ‘gelcem’, ‘gitçem’... günümüzde türkçe standartlaştığı için daha az rastlasak da yerel bir ağızdır bu. tarkan da bir parça fanteziye kaçıp böyle bir seçim yapmış herhalde. sonuçta ortada bir sanat var. o nedenle benim buna bir itirazım olmaz. tarkan kalkıp bir yazı ya da kitap yazsaydı ve böyle bir kullanım yapsaydı belki o zaman çok yakışık almazdı ama bu bence çok itiraz edilebilecek bir durum değil. aksine sempatik.
türkçe konusunda herkese açık çek verelim de herkes yalap şap istediği gibi kullansın demek değil benim bu söylediğim. elbette eleştirisel olmakta, sorgulamakta fayda var. ancak bazı konulara vaka bazında bakmak lazım. arada böyle fantezilere de yer olsun hayatımızda. standart dışı bir durum bu bahsettiğimiz. pop alanında... tarkan, sezen aksu... çok kıymetli sanatçılar. bence böyle bir seçim hakları var. tek endişem insanlar anlamayabilir mi şarkının adını? yani iki fiil gibi... geç ve çek! ayrı ayrı. öyle düşünenler de olacaktır.
buradan
ben de bir dilbilimci olarak "geççek" kelimesini yazılı olarak gördüğümde ifrit olsam da konuşma dilinde oldukça yaygın olduğunu hesaba katarak ve şarkının da güzelliğini dikkate alarak şarkının, samimi bir hissiyatla yapılmış olduğunu düşündüm ve kabul edilebilir buldum. yani ben necmiye alpaycıyım. ne var yani, alt tarafı bir pop şarkısı diye düşünüyorum.
devamını gör...
2.
kan ter içinde kalan ülke gündemimize entelektüel bir parça olarak giren bu tartışma şahsen benim gönlüme su serpiştirmiştir.
biraz da bunları konuşalım ya şarkı üzerinden dilbilimciler bişi desin sosyologlar çıksın bağırsın müzikologlar gelsin. oh be
ben açıkçası dilin de müziğin de herhangi sınır ya da kurala tabi olduğunu düşünmüyorum.
biraz da bunları konuşalım ya şarkı üzerinden dilbilimciler bişi desin sosyologlar çıksın bağırsın müzikologlar gelsin. oh be
ben açıkçası dilin de müziğin de herhangi sınır ya da kurala tabi olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...
3.
yozlaşma silsilasyonlu bir süreçtir. dilde yozlaşma kontrollü olarak yönetilebilen ayrı bir süreçtir. köylü ("cahil") anları, lehçeleri ve oluşum sürecindeki yeni bir dilde yaşanan ulamalar ve ses düşmeleri kontrollü yozlaşmalara verilebilecek örneklerdir.
halk zanaatları karşısında entelektüel dil bilimcilerin sanatın tasarımı, etiği ve estetiği ile ilgili bulanımları sürmekte hala. (yüz yıllardır)
zeki müren'in tarzının sanatını kısıtladığını ya da yaptığı şeyin sanat olamayacak kadar güdük kaldığını söylemedik hiçbir zaman. ancak, halk oryantalizmini yozlaşma olarak tanımlamak bilimcilere yakışmayan bir davranış oldu bence. tespitler yerine eleştiriler getirilmeliydi. neler uğruna nelerin ne hale geldiği ile ilgili sözler iyi bir eleştiri örneği oluşturur. ancak yozlaşma konusu oldukça ciddi bir bilimsel kavga çıkarabilecek potansiyele sahip.
yozlaşma süleyman demirel ile mi başladı? halk ağzı ile konuşmak ve halka hitap eden ürünler oluşturmak, siyasetin ve sanatın içini boşaltmak pahasına yapılan davranışlar iken, bilimciler hangi prangalar ile boğuşuyorlardı?
düzeltme : dil bilim, dil bilimci tamlamaları ayrı yazılıyor diye biliyorum..
halk zanaatları karşısında entelektüel dil bilimcilerin sanatın tasarımı, etiği ve estetiği ile ilgili bulanımları sürmekte hala. (yüz yıllardır)
zeki müren'in tarzının sanatını kısıtladığını ya da yaptığı şeyin sanat olamayacak kadar güdük kaldığını söylemedik hiçbir zaman. ancak, halk oryantalizmini yozlaşma olarak tanımlamak bilimcilere yakışmayan bir davranış oldu bence. tespitler yerine eleştiriler getirilmeliydi. neler uğruna nelerin ne hale geldiği ile ilgili sözler iyi bir eleştiri örneği oluşturur. ancak yozlaşma konusu oldukça ciddi bir bilimsel kavga çıkarabilecek potansiyele sahip.
yozlaşma süleyman demirel ile mi başladı? halk ağzı ile konuşmak ve halka hitap eden ürünler oluşturmak, siyasetin ve sanatın içini boşaltmak pahasına yapılan davranışlar iken, bilimciler hangi prangalar ile boğuşuyorlardı?
düzeltme : dil bilim, dil bilimci tamlamaları ayrı yazılıyor diye biliyorum..
devamını gör...
4.
chomsky searle’ü aramış ne diyosun bu şarkıya demiş searle de demiş ki dabit deus his quoque finem* bi iki dk sessizlik olmuş chomsky toşbil geçildiğini sanmış bi gerginlik olmuş chomsky dili innate gördüğü için evde geççek’in dil içindeki idesini bulmaya çalışırken kalp krizi geçirip ölmüş searle’ün ‘türk odası’ çalışmalarına başladığı söyleniyo.
devamını gör...
5.
tartışacak bir şey yok. kelime göze de kulağa da kötü geliyor. ne yazmak ne okumak ne duymak istiyorum.
devamını gör...
6.
şarkının adı "geçecek" olup söylerken "geççek" denilebilirdi. dil bilimci vs değilim ama "geççek" şeklinde yazıldığını görmek aşırı sinir bozucu değil mi? -de -da'nın yazımına takıntılı olanlar da bence benim gibi düşünüyor.
devamını gör...
7.
sağıyla,soluyla türkiye entelinin dil, söylem takıntısına bir tarafımla gülüyorum hep. geççek demişsin, geçecek demişsin, isterseniz mahmut deyin. bunlar bokta boncuk arama işleri. edit: bir kuram ortaya atamıyorlar, anca böyle fikko fikko muhabbetler. beriki milliyetçiyi oynuyor, öteki solcuyu, okumaya bile değmez.
devamını gör...
8.
zamanında gülşen - yatcaz kalkcaz ordayım isimli bir şarkı piyasaya sürdüğünde bu kadar olay çıkmamıştı. her ikisi de benzer işler ve her ikisinde de dil doğru kullanılmamış. tarkan'ı bu açıdan linç etmeyi doğru bulmuyorum açıkçası. söylenenlere katılıyorum evet belki bir kitap yazsaydı ve "geçecek" yerine "geççek" kullanılmış olsaydı bu kadar tartışma yaratmasının sebebini anlayabilirdim. şarkıda telaffuzun müzikle uyumlu olması için böyle bir isimle çıkagelmiş olabilir ayrıca genelleme yapmamakla beraber çoğu kişi konuşma dilinde "geçecek" demediği için şarkıda "geççek" demenin de pek bir problem yaratmayacağını düşünmüş olabilir.
devamını gör...
"dilbilimciler arasındaki geççek tartışması" ile benzer başlıklar
geççek
86