dionysos

yıllardır mitolojiyle iç içeyim. mitoloji ve ikonografi dersleri aldım, bu dersleri ikiye katlayacak, mitoloji konusunda yıllardır çalışan eğitimcilerden mitoloji dersleri aldım... bir türlü bu sözde tanrıyı sevmedim, sevemedim, ısınamadım... nedenlerinden kısaca bahsedeyim size.

bu tanrının aşırılığı, kontrolsüz tutkuları simgelemesinden rahatsız oluyorum mesela. kendisi adına yapılan festivallerdeki aşırılık, kontrolsüzlük, insanların hedonist bir bakış açısıyla aşırıya kaçması beni biraz kendisine karşı sınırlandırıyor. çok kaotik, çok düzensiz bir tanrı... aşırılık nedir diye sorsanız aklımda ilk canlanan figür...

ben çok mantıklı bir insan değilim ama her zaman duygusal davranmamak da gerektiğini düşünüyorum. özellikle bir tanrıya yakıştıramıyorum bunu, dionysos mantıktan en uzak karakter olabilir olympos'ta *ki olymposlu bile değildir, robert graves birkaç şey anlatmıştır kitaplarında, birkaç bok yemiştir ondan dolayı öyle anılır, ondan da bahsedeceğim.* her şeyini duygularına ve zevklerine göre yapar, pişmanlık da duymaz.
ayrıca dionysos'un diğer bir saçma tarafı festivallerindeki en aşırı, en fanatik tapınımın kendinde olmasını istemesi... zeus bile bu kadar fanatik bir tapınım istemez misal...

biraz da alınganlığından, kinciliğinden bahsedeyim diyeceğim ama bütün olymposlular kinci varlıklar... içlerinde en kincisi hera, en alınganı da dionysos... çok alıngan...

ayrıca 12 olymposludan birisi de değil kendisi... şimdiki beş para etmez, mitoloji 101 gibi saçma kitaplarda 12 olymposludan biri gibi gösterildiğine bakmayın, antik dönem kaynaklarında yok böyle bir şey. kendisi olympos'a sonraden gelen biri, bir yabancı. normalde 12 olymposludan birisi olan hestia alınır, yerine dionysos konulur... antik dönem kaynaklarına bakalım, misal gaius sallustius crispus'un evren ve tanrılar üzerine diye yazdığı antik yunan'ın tanrılar dünyasını anlatan eserinde 12 olmyposlu kateogorisinde dionysos falan anlatılmaz, adı bile geçmez... hestia vardır onun yerinde.

bana ciddi ciddi cevap ver şimdi, bu son yaptığın sırf ben içemiyorum diye gıcıklığına di mi sevgili tanrım?

yoksa bana böyle kafası gidik ve kafası karışık ve kafası bi' dünya güzel kadını neden yolladın?
yok yok hayır, şikayet etmiyorum ama bu seferki benim ölçülerimin de ötesinde sanki?
yine de sen bilirsin diyorum, maenadlara çok selam, özledim onları.

bi' dakka ya, bu son yolladığın yoksa onlardan mı??? ahhashas

kendisini daha sık anmam gerektiğini düşündüğüm yunan şarap ve eğlence tanrısı. zeusun insanlığa tek faydası.

şarap ve eğlence tanrısı olur kendileri, hatta antik yunan'da kendisi üzerine düzenlenen eğlenceler ilk festival adlandırmasıyla da anılmaktadır

(bkz: dionisos)

şarap, eğlence ve tiyatro tanrısı.

dionysos'un kişiliği, neşeli ve coşkulu olduğu kadar kaotik ve tehlikelidir. hem özgürlüğü ve şenliği temsil eder, hem de sınırları zorlayarak kaos yaratır.
simgelediği, uçlarda yaşadığı neşe ve trajedi ile psikolojide manik depresif duygu durumunu temsil eder.

ayrıca kaos (dizi)'de de mitolojideki karakterine gayet uygun olarak yansıtılmış, kendini en çok sevdiren tanrı karakteri kendisiydi. ismini pek duymamış ve ilk defa bu dizide görenler başta "ne alaka?" diyebilirler ama kaos, kaos tanrısı olmadan olamazdı. bekleyin ve görün diyorum. *

babacım günaydın, selamın aleyküm..

epeydir dokunmuyordum sana bi uğrayayım dedim, nasılsın?
biliyorum biliyorum içmediğim için bana biraz kızgınsın ama idare et gözünü seveyim, eşiği geçersem yine yüklenirim üzümünün hüznüne merak etme.

bak ne dicem, bu içinde yaşadığım faniler gurubu bizim sülaleyi anlatan bir dizi yapmışlar, dayımgiller filan hepsi var içinde.
ve sen de varsın, inanabiliyor musun?
gerçi sıfatın kuruçay çocuğu arap necmi gibi resmedilmiş ama dizi içinde yerin sağlam.


bi' dilek diledim geçen gün, dileğimi bir karganın sırtına yükledim ve bir firavuna ulaştırmasını rica ettim. gerçi karga o firavunu bulabilir mi, bulursa ona ulaşabilir mi, onun kapalı kapılarını geçip dileğimi ona iletebilir mi bilmiyorum ama inan denemeye değer.
bu konuda yapabileceğin bir şey varsa lütfen yardım et bu kuluna.

özlüyorum be seni baba tanrım, sonra uğrarım ben tekrar.
gittim.

yarın son düzlüğe çıkıyorum haberin olsun, senin biraz kullarını yarı yolda bırakma huyun var oran buran ayrı oynamasın.

leyla'ma da mukayyet ol.

edit : s***ir et, o dokunulmak istemiyormuş.

trakya kökenli şarap ve bağ bozumu tanrısı olan antik bir ilah.acıklı trajedik bir hayatın bahtsız başrolü olup yaşam mitinde ölüm ve yeniden doğma reenkarnasyonundan muzdariptir.roma panteonundaki karşılığıda bacustur.

bu senin için çok çok yeni olan dilleri anlıyor musun bilmiyorum ama sanki sana daha yakın olacak gibi.

"ευχαριστώ σε θεέ μου, για όλα"

tanrım niye böyle?
tanrım niye böyle yaptın?

ne gereği vardı?
şu saatte, şu zamanda, şu kaosun içinde, şu kendi bilmez hallerimde boğulduğumda, şu bitse de gitsek cüretimde, şu geçmiş iltihapların kuruma arifesinde, şu eli elim bilmez ama hep elele gecelerde, şu günlerce hiç susmayan şarkılarda, şu upuzun yolların hayalini kurarken kapısının önünde hava almaya çıkamamanın zulmünde, şu uyusa da canının çığlığını susturamayan salakların gözlerinde, şu mai ve siyahın, şu....

boktan bir tanrıymışsın meğer, hiç kusura bakma.

çünkü çok saçma.

işe yaramaz g**verenin tekiymişsin sen de.

+ baba senin hakkın kaç?
- 4,noldu?
+ hiiiiççç...

hatırlar mısın bilmem..

yok olmadı, bir tanrıya hatırlar mısın veya biliyor musun diye sorulmaz, çok saçma.

şeyi diyecektim, arşipel'ine en yakın sahillerdeki kulların eskilerde ölüler için bir iyi niyet temennisi söylerdi, şimdi bilen pek yoktur, "göğü mavi olsun" diye.
biliyorsun di mi?
hah, ben onu canlı biri için rica ediyorum senden, onun göğü hep mavi olsun, içi açılsın, sıkıntı görmesin, yüzü hep gülsün olur mu?

daha geçen gün bana küfrediyordun, şimdi hangi yüzle bunu istiyorsun diye sakın laf etme, sarhoştum hatırlamıyorum.

yani yine sebep sen.

ona iyi bak tanrım.

kulun, alaniaris.

kay kenara, bi' götlük yer aç, oğlun geldi.

maenad'ları da az ötede tut, bana bile sarıyorlar bu arada. ya sahi ben o kadar değiştim mi, niye tanımıyor bunlar beni? neyss..

bak ne dicem baba, allahın adını ver doğru söyle, kendimi bildim bileli sana layık bir kul olmaya çalışmadım mı? lütuflarını içtim tükettim, mani depresif haller desen yedi düvelde adım ayarsıza çıktı, o derece iyiydim. coşku desen çiş yapmaya bile coşkuyla giden adamdım lan ben. yerine, yurduna, topraklarını da çok sevdim, sana tapar gibi onlara da taptım.
var mı yukarda yalan yanlış yazdığım bir şey?
yok di mi?
yok.

e be götün evladı o zaman bana şu yaşımda niye bu cezaları çektiriyorsun, niye "bak bu senin yanında çok güzel durur" diye nefesimden daha yakın birini verip niye yine geri alıyorsun?
gıcık mısın olm sen, bu nasıl bir ayarsızlık, bu nece kendini bilmezlik?

tamam, yollar ve yıllar içinde milyon kere yaptın bunu, bak yukarda da 3 hayatımda yazmışım çoğunu, hepsine eyvallah, bak hepsine eyvallah da bu sonuncusu olmadı be gocuman tanrım, hiç olmadı.

alt tarafı bi' yoğurt alıp onun olduğu eve gidecektim, bu kadar basitti hayaller, bu kadar gerçekti yaşanmak istenenler.

olmadı.

yalnız biliyo musun, en geç yazın ortalarında yanındayım, bunu yüz yüze görüşeceğim seninle, haberin olsun.

bi de..

"hani sen beniiii severdiiiiiinnn yaaaaaaaaa"

tek bir soru.

niye?

mitolojik 1 tanri figuru. en sacma olani. evet.

tanrım mümkünse dalyarakları akşama doğru, gece yollayabilir misin başıma?? şu saatte hiç çekilmiyorlar.

mersi.

oynama, rica ediyorum elin ayağın denk dursun oynama, valla bak bu hal, bu ayar çok güzel.

sabah az bişi şirk yapmış olabilirim ama inan yapacak bir şeyim yoktu. yoksa sen beni bilirsin, senden başka yolum olmaz.
her seferinde bana yolladıkların için mızıklarım vs ya, bu sefer öyle değilim bak, onu benden alma yeter.

yok hayır, hâlâ içmiyorum.
kusura bakma, böyle de gidecek sanırım.

gelirim sonra, dedeme çok selam söyle.

senden de uzaklaşma vakti.

olmadı be tanrım, ben yolladıklarına hak ettikleri değeri veremedim, veremem.
bu yüzden seni de artık yormama kararı aldım, yolun geri kalanına sensiz devam edeceğim.

her şey için teşekkür ederim.