disco elysium

2019 da çıkarılmış rpg dedektiflik kategorisinde izometrik kamera açısına sahip indie bir oyundur disco elysium. yıl içerisinde bünyesine pek çok ödül kazanmış 2019 un en iyi rpg oyunu seçilmiştir.
rpg kültürüm olmamasına ve dedektiflik konseptini pek sevmememe rağmen oyunun bağımsız firma tarafından yapılmış olması ve benim bağımsız firma oyunlarına aşık olmamdan dahi oyunun ciddi olarak ilgi çekici özellikleri olmasından sebep steamden indiriyorum. bakalım gerçekten de etkileyecek seviyede bir oyun mu..

toplam 68 saat oynadığım 1.5 kere bitirdigim ve 2.5kinki kere yeniden başladığım bir sanat eseri. sanat eseri ifadesini sözün gelişi söylemedim 29 yıllık hayatım boyunca bu denli etkileyici senaryo örgüsüne diyaloglara ambiyansa ve müziklere toplu olarak hepsini bir anda bünyesinde bulunduran bir oyun oynamadım.
2019 yılında topladığı sayısını unuttuğum ödüller kendisine azdır. martta gelecek olan final cut paketini sahibini bekleyen it edasıyla bekliyorum. oyunun sahibi olduğum için canını okşadım zaum studio bizlere paketi ücretsiz verecek lakin parası ne olursa olsun yapıştırır yine alırdım.
disco elysium bir oyundan ötesi kendisi denenmesi gereken eşsiz bir deneyim. hele o müzikleri.lord jesus christ..

oyun dünyasına daldigim zaman içinden çıkmakta zorlanacagimi bildiğim için her zaman biraz mesafeliyimdir. içimdeki dark side ı tahrik etmek istemiyorum. lakin disco elysium bu tarafı uyandıran oyun oldu. oyunu 60 saatin üzerinde oynadım ve yapımcı zaum stüdyo hazır olun final cut versiyonu geliyor haberini verdi. diyaloglar tamamen seslendirilecek bir milyondan fazla kelime barındıracak ve diyalog çeşitliliği bugüne kadarki hiç bir rpg nin yanına yaklasamayacagi kadar zengin olacaktı. vaad edilen ay mart ve hala deli gibi bekliyorum.
yıllar sonra kendimden geçerek tüm hucrelerimle keyif alarak oynadığım disco elysium benim için oynadığım en iyi oyun olma yolunda. bu denli yoğun ve komplike his cümbüşünü bjr tek mafia the city of lost heaven da yaşamıştım.
bir oyunda kötü veya eksik hiç bir şey olmaz mı. kusursuz rpg nin tarifidir disco elysium.

baştan aşağı diyalog tabanlı, saf bir rpg.

harika bir hikaye, son derece metodik bir oynanış.

eğer grafiğe değil, oynanışa önem veriyorsanız, aklınızdaki şey hikaye anlatımıysa, aksiyonsuz, refleks kullanmadan, binlerce sayfa metin okuyarak oynamayı seviyorsanız, yabancı diliniz de varsa (ki türkçe desteği henüz olmadığı için, bu tarz bir oyun için bu bir zorunluluk) hiç düşünmeyin.

bu oynanış şekli bazı insanları yorabilir, ancak kendisi yine de çok kaliteli bir yapım.

call of duty oynayıp da "2 adam öldüreyim, 1 saat sonra çıkarım" diyen adam bunu sevmez.

oturup da 50 saat baldur's gate oynayan adam sever.

ayın 30 un da sonunda final cut geliyor. hâli hazır oyun sahiplerine free upgrade veriyor yapımcı firma.
oyun üst düzey bir ingilizce gerektirdiği için yapımcı firmanın ınstagram postlarina ' türkçe diiiil! " yorumları ile dolu. aynı zamanda yeni yapılacak dil güncellemesi oylamasinı türkler kazanmış olsa da ilginç şekilde zaum stüdyo hala türkçe dil getirmiyor.
gelse ben yine ingilizce oynayacağım için beni etkilemiyor lakin artık şu türkleri oyun dünyasında 8. dünya ülkesi görmeyi bırakın lan artık.

radarıma girmiş, ilgimi çekmiş rpg.
dedektiflik teması iyidir, işin içinde rol yapma varsa daha da iyidir, biraz kendime zaman ayırsam dalıcam içine, şu yoğun iş temposu..

şu zamana kadar oynadığım en iyi rpg/visual novel tarzı oyundu. hatta beni resmen kendine aşık ettiği için final cut collectors edition duyurulduğu zaman elime kartı kaptığım gibi koşa koşa almaya sitesine gittim. ama mükemmel ekonomimiz ve damat sayesinde almaya cesaret edemediğimden ağlayarak bilgisayar başından ayrıldım. acısını hala atlatamadım arada hatırlayınca içim yanıyor.

yakın zamanda tam sürümü çıkmış, gördüğüm en iyi rpg'lerden bir tanesi*.
çizimler harika gözüküyor, diyaloglar şahane, ne söylemek istesem hep seçenekler arasında buldum.
ama dolu kafa ile oynayamıyorum kendisini. öyle uzun saatler boyunca oynayınca cidden yoruyor.

diablo 2 den sonra aralıksız bir oyunu bu denli oynadığım tek oyun oldu. başına oturacaktim ki başlığın pörtlemesj güzel bir tesadüf oldu.

1951 yılının bir kış ayı bir otel odasında alkolikligin son seviyesinde sızmış ve geçmişini tamamıyla unutmuş olarak uyanan aşırı metodları ile nam salmış dedektif harry nin,başka bolukten arkadaşı kim kitsuragi ile, martinaise de bir paralı askerin önce dövülüp sonra öldürülerek bir ağaca asıldığı cinayeti çözmesi ve kendi geçmişini kim olduğunu yavaş yavaş tanımasını anlatan ekstrem derecede iyi bir senaryo örgüsüne sahip rpg oyun.
öyle bir anlatımı vardır ki şöyle söyleyim oyunun bir bölümünde fakirlikle boğuşan insanı tuhaf hallere sokan bir balıkçı kasabasına gidiyoruz ve eski yarı kırık bir telefon klubesinden bilinç altımızdan dökülen numaralarla bir arama yapıyoruz ve oyun boyu asıl harry e acı veren ve ne olduğunu kim olduğunu bilmediğimiz kişiyi arıyoruz. o kişi harry nin anormallikleri ile kaybettigi hayatının aşkı olan karısı. yillar sonra telefonda onu duyunca harry nin diyalogları ve girdiği haller, oyunda ağladığım iki noktadan birisi her zaman benim bu sahne olmuştur. gözden yaşlar patır patır dökülüyor ve durup diyalogları hayranlıkla okuyorsun. bu müthiş bir senaryo yazım ve replik kalitesidir işte.

hiçbir şekilde spoiler yemek istemiyorum. uzun zamandır oynadığım en iyi oyun diyebilirim. eğer siz de benim gibi uzun zamandır güzel bir senaryoya sahip oyun arıyorusanız, hiç düşünmeden bu oyuna başlayın.

dün itibari ile türkçe dil desteği gelmiş olan ve %75 civarı indirime girmiş 15 tl'lik bir oyundur. oyun içi diyaloglarda acayip felsefe ve acayip mizah var. çizimleri ile bir tablo içerisinde gibi ve kitap okuyormuşcasına betimlemelerle beraber kararları bizim vermemiz ile role playi oldukça tattıran bir oyun. hazır steam kuru yükselmişken * 15 tl hiçbir şey. alın sömürene kadar oynayın.

#2007511 iki yıl sonra gelen entry. bu oyun bir sanat eseri. defalarca baştan oynanabilir ve farklı diyaloglar gözlemlenebilir. edebi bir eser bu oyun.
''un jour je serai de retour près de toi''

alıp bir yere kadar oynadım. oynarken de çok eğlendim ama araya ne girdi bilmiyorum.

neyse yeniden başlamak istiyorum müsait bir zamanda, en baştan başlayarak tabi.

(bkz: sürüngen beyni)(bkz: maymun beyni)(bkz: neokorteks)(bkz: limbik sistem)