dışlanmak

okulda dışlanmak kadar kötü bir şey yoktur diye düşünüyorum. çünkü hem okula gitmek zorundasın, hem de arkadaşların seni dışlıyor... o okul artık senin için eziyet gibi gelebilir. ben yaşamadım ama yaşayan kişileri gördüm. onlar da kısa bir süre sonra okulu bıraktılar. yani dışlanmak insanın tüm hayatını etkileyebilecek bir durumla karşı karşıya bırakabiliyor.

beden veya kişilik veya maddeler birbirinin aynısı olmadığı sürece var olacak olan kavramdır (bence)

bütün robotlar, bütün insanlar, bütün eşyalar fabrikasyon olsaydı orada dışlanmak diye bir şey olur muydu, hiç sanmam. dışlanmak sadece kötü/ sakat/ fakir/ çirkin/ yeteneksiz gibi kişi veya nesnelere yapılmaz ki?

güzel, sağlıklı, yetenekli, iyi olduğu için de dışlanabilir herkes.
dışlanmak sadece olumsuz anlamda kimseye benzememek değildir ki, dünyanın en güzel kadını, erkeği olduğu için de dışlanabilir insan, çünkü kıskançlık devreye girince dışlama meydana gelir.
onun gibi olamamak onu dışlamaya sebep olur.

amerikalı dorothy counts

fabrikasyon ürün olmamanın/ aynı ve benzer olmamanın cezası/ ödülü veya bedelidir çünkü sadece çürük olan dışlanmaz, üstün olan da dışlanır.

dışlamak, tiksinmenin veya kıskanmanın getirisidir.
dışlamak olmak istemeyeceğine ve hiçbir zaman olamayacağına duyulan nefrettir.

dışlanmak onlar gibi olamayacağını anlamaktır.

içlenme sebebidir.

kimse kimseyi memnun etmek zorunda değil biliyor musun? bu istek çocukça bir istektir, platformun yaş skalasi yüksek görünüyor halbuki. bu tür "dilekler" hep olacaktır dikkate almaya gerek yok.

iyidir. dinç tutar. farklı tutar. kitle hep birbirinden etkilenir dışlanan ise kimseden etkilenmez. özgün olur.