hikaye-öykü / edebiyat
7 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

okumaktan en çok keyif aldığım çağdaş türk yazarlardan barış bıçakçı 'nın 10 eylül'de çıkacak son öykü kitabının ismi. uzun zamandır şöyle bir barış bıçakçı kitabı olsa da okusam diye bekliyordum. benim için günün en güzel haberi bu oldu. diğer bir kitabı için (bkz: bizim büyük çaresizliğimiz)
devamını gör...
okudum ve çoook beğendim. ne çok özlemişim barış bıçakçı yazısını. çok tanıdık, çok bizden karakterler. kitap bittiğinde hem göz yaşım akıyordu hem de aptal bir gülümseme vardı yüzümde. tek seferde bitti zaten. 14 küçük ama çok derin öykü. tek oturuşta bitirilecek bir kitap zaten. 100 sayfa sadece. ama bittiğinde keşke '100 sayfa olmasaydı 300 sayfa olsaydı' dedim ben adeta. öyküleri okurken karakterler için ya 'aa ne kadar da ben' ya da 'a a bu şey değil mi ' gibi şeyler düşündüm. yani adeta benim çocukluğum, aile ilişkilerim, benim öğretmenimle ilgili bir şey gibi. sanki yıllar önce ayrıldığımız mahallemize gitmişiz de oradaki komşularımızla eski günleri yaad etmişiz gibi bir his. ya da yıllar yıllar sonra ailecek buluşmuşuz. annem babam kardeşlerimle 30 yıl sonra ilk kez buluşmuşuz ve o günleri konuşuyoruz gibi. yer yer rahatsız edici duygular hissettim ama bütünlüğe baktığımda huzur, özlem gibi duygular hissettim. barış bunu her kitabında yapıyor zaten. bizi bize daha iyi anlatan bir yazar daha yoktur belki. benim şu dönemde en beğendiğim çağdaş türk yazarların başında geliyor. en beğendiğim kitabı da (bkz: bizim büyük çaresizliğimiz) kitaplığımda barış bıçakçı'ya ait özel bir bölüm var.
bu arada barış bıçakçı'nın işe yarar bir şey filminin de senaryosunu yazdığını öğrendim. en kısa zamanda o filmi de izleyip onun hakkında da bir şeyler yazmak istiyorum.
devamını gör...
bir barış bıçakçı kitabıdır.

kitapla ilgili konuşmadan önce bu kitapla nasıl karşılaştığımı örtülü bir şekilde anlatayım. zamanı gelince açık açık da anlatırım elbette. bu kitap bir hediye idi, hatta iki hediye idi sanırım ama ikisinin adresi de ben değildim. ben de sanki iki hediyeyi veren kişinin bana da hediyesi imiş gibi aldım kitabı ve size bunu postmodern bir saçmala şeklinde anlatmış oldum.

barış bıçakçıyı oldum olası severim zaten. anlattığı öyküler ve o öyküleri anlatış tarzı tam bana hitap eder ama sanki en çok kitaplarının isimleri hoşuma gidiyor.

herkes herkesle dostmuş gibi
aramızdaki en kısa mesafe
baharda yine geliriz
bizim büyük çaresizliğimiz
bir süre yere paralel gittikten sonra
sinek ısırıklarının müellifi
kurbağalara inanıyorum

ve doğum lekesi gibi bir gülümseme. on dört öyküden oluşan bu kitap bir solukta bitti ve ardında güzel bir tat bıraktı. yalnız kaldığım zaman kendi kendime yaptığım içten konuşma gibiydi bazı sayfalar. sanki eski bir tanıdıktan, yakın bir akrabadan annemin hikayesini dinler gibiydi.

elimde yüz yirmilik keçeli kalem takımı ile hunharca resim çizme isteği uyandırdı bende kitap ama bütün renkleri kullanmak kaydıyla. ya da hiç tanımadığım feride ablanın feride’siz gülümsemesini izleme isteği.

zihnimin içindeki boşluk yetmezmiş gibi üzerindeki boşlukta çırpınan bir eşelek gibi beynimin küf tutan yerlerini bir bir temizlemek geldi içimden.

sonsuz ikindi zamanlarımı banka sıralarında geçirirken bizden sonra çakırdikenleri gelecek mi diye tedirgin oldum bir ara.

düşündükçe daha çok okudum, okudukça daha çok düşündüm. işte bu benim kusursuz kısırdöngüm. gülünç geçmişime muzip gülümsemeler sarkıtıp okumaya ve düşünmeye devam ettim.

yine tanımadığım alaattin’in yazgısı ile kıyasladım kendi gülünç geçmişimi. belki bu saçmalamalar arasında boynumda fotoğraf makinesi, yüzümde bön bir sırıtışla turistik geziye çıksam yeridir ama zamanı mıdır bilemem.

bunlar hep anlaşılmaz şeyler. iyisi mi siz kendiniz okuyun kitabı.
devamını gör...
barış bıçakçı'nın eylül 2021'de iletişim yayınları tarafından yayımlanan kitabı.

kitap 14 kısa öyküden oluşuyor ve 100 sayfa. dili sade, akıcı, öyküler günlük hayattan, çoğunlukla yazarın kahramanlarının yaşadığı durumları ve hunlar karşısında hissettiklerini anlattığı,zaman zaman da büyülü gerçekçilik akımına selam caktığı tarzda. yazarın (bkz: veciz sözler)kitabını sevenlerin bu kitabı da begenceklerini düşünüyorum.
kitabın ilk 7 öyküsü kadınlar hakkında ve öykülerdeki kahramanlar kadın. bu öykülerde kadınların yaşlanma ve yalnızlık, geçmişe özlem ile ilgili deneyimleri, beklentileri, düşüncelerine yer verilen öyküler yer alıyor. örneğin eşi ölen annesini tatile getiren ve birgün annesi gibi yalnız ve boşlukta kalacağından korkan mehtap'ın anlatıldığı üzerindeki boşluk, hayatı bir butunluk olarak algılamaya çalışırken çok erken yaşlarda hayatın belirli anlardan akılda kalanlar olduğunu farkeden ceren'in anlatıldığı yüz yirmilik keçeli kalem takımı öyküleri gibi.

diğer 7 öyküde ise erkek kahramanlardan bahsediliyor ve o öykülerde de yine erkeklerin yaşlılık ve geçmiş ile imtihanlarindan, yanlış anlarken oluşan yanlış anlaşılmalarından ve kadınlarla kurmaya çalıştıkları ilişki biçimlerinden bahsediliyor. örneğin; sevgilisinin günlüğünü gizlice okuyan adamın günlükte kendisi ile ilgili hiç bir şeye rastlamadiginda yaşadığı hayalkırıklığı ve kızgınlık karışımı duygular, eski sevgilisinin yazdığı öyküde kendisini gören ve geçmişle hesabının bitmesi için yine eski sevgilisine ihtiyaç duyan bir adamın anlatıldığı gülünç geçmiş öyküsü gibi.

kitabın, genellikle orta yaş ve üstünde olan kahramanlarının çoğunlukla ölüm ya da ayrılık sonrası yaşadıkları boşluk duygusu ve bu duygu ile basedebilme hallerinden bahsedildiğini söyleyebiliriz. yine de bunu yaparken ağlak bir dil kullanmaması, karakterlerin gereksiz bir romantizm içine girmemesi iyi basarılmış.

her bir öykünün beni başka bir anımla buluşturduğu ve ya bugünlerde çevremde yaşadığım bazı olaylarla ilgili bakış açımı değiştirdiği için beğendiğimi söyleyebilirim.

en çok beğendiğim öyküleri ise sonsuz ikindi ve yüz yirmilik keçeli kalem takımı oldu.

bir alıntı ile tanımı bitirelim.

"o zamanlar gençtik. gençlik, "unutulmaz şeyler yaşıyorum" inancı ve iddiasıydı bir bakıma."
devamını gör...
hikayeler, olay örgüsünden çok, kahramanların hayat hikayesi niteliğindedir.
barış bıçakçı'yı daha önce okumuş olanlar, anlatımdaki farkı anlar.
bizim büyük çaresizliğimiz kadar olmasa da, etkiler ve sevdirir.
devamını gör...
barış bıçakçı imzalı yaklaşık 100 sayfalık eser olup öykü türünde yer alıyor;
2021 yılında yayınlanmıştır.

kitabıma dün başlamıştım.
barış bıçakçı'nın yazım tarzının bu kadar etkileyici ve düşündürücü olduğunu da galiba bu kitap sayesinde fark ettim.
bence; kitabımızdaki öykülerin olaydan ziyâde durum öyküsü olduğu söylenebilir.
zaten durum öyküsü olaylardan geriye kalanlardır, olaylar değildir.
durumda aksiyon yoktur, ruh hâlinin perspektifi vardır.

her öyküde bambaşka insanlar karşımıza çıkıyor, kâh bir çocuk, kâh kendini eskiden sinema oyuncusu sanan bir yaşlı kadın, kâh bir hayal kahramanı...

ben en çok küf
yüz yirmilik keçeli kalem takımı ve feride'siz gülümseme adlı öyküleri sevdim.

küçük bir kız çocuğunun durmadan gülmeye devam etmesini yazar sanki gerilim ve korku hissi yaratarak betimlemiş, sanki öyle anlatıyordu ve bu da o öyküyü daha canlı kılmış.
diğer öyküler de bence iyi ama bunlarda sanki öykünün içindeydim.

karakterlerin üzgün olduğunu düşünüyorum,
her şeye rağmen doğum lekesi gibi bir gülümsememeyi yüzlerinden ihmâl etmemeye çalışan insanlar...

barış bıçakçı bence hayat denen uçurumun kenarındaki insanların sıradan sanılan hayatlarında sıradışı olanı arıyor, herkesin şok edici bir davranışı, unutulmaz bir hikâyesi olabileceği, her an her şeyin değişebileceği, insanın ruhundaki gizemli taraf, gayet iyi bir şekilde anlatılıyor.

kitaptan alıntı içine aldığım yerlerden sözler bırakıp bitiriyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bana acıyarak bakardı.
kimse olduğu gibi kalamaz.
cebinde bir notla ölüme gidiyor­du.
yüz yirmi kalemlik takımı almanya'da bir bakımevinin yemekhanesinde çalışan teyze­si hediye etmişti.

hayatında kelimelerden daha kuvvetli, daha gerçek bir şey kalmamıştı.

devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"doğum lekesi gibi bir gülümseme" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim