kur’an’da ve hadislerde domuz derisinden bahsedilmez. kur’an’ın dört ayetinde [1] domuz etinin haram olduğu bildirilmiştir. bunlardan biri şöyledir:

“de ki, bana vahyolunanlar arasında yiyene yemesi haram kılınmış bir şey bulamıyorum; ama ölü, akmış kan, domuz eti ki, o gerçekten iğrençtir, ya da yoldan çıkıp allah’tan başkası adına kesilmiş olursa o başka. kim zorda kalırsa aşırı gitmeden ve taşkınlık etmeden bunlardan yiyebilir. çünkü senin rabbin bağışlayıcıdır ve çok merhametlidir.” (en’am: 145)
domuz eti necis, yani pis sayılmıştır. onun pis olduğu, ayette geçen domuz eti ki, o gerçekten iğrençtir ifadesinden anlaşılır. bu iğrençliğin domuz eti ile ilgili olduğu açıktır ama fakihlerin çoğu, buradaki “o” zamirinin domuz etini değil, domuzu gösterdiğini söylemiş ve domuzun, eti gibi derisinin de necis olduğu, tabaklama ile temizlenemeyeceği görüşüne varmışlardır.

ancak bunun "zorlama" bir yorum olduğu bellidir. çünkü “..domuz eti ki, o gerçekten iğrençtir.” ayetini okuyan herkes, buradaki “o” zamirinin domuzu değil, domuz etini gösterdiğini rahatlıkla anlar. bunun bir başka delili de, "de ki, bana vahyolunanlar arasında yiyene yemesi haram kılınmış bir şey bulamıyorum;" ifadesinden sonra haram olduğu açıklanan dört şeydir. bunlar başka ayetlerde de geçer. onların tamamında domuzun değil, "domuz etinin" haram olduğu bildirilir. bu da iğrençliğin domuz etiyle ilgili olduğunu bir başka yönden göstermiş olur. ayette “yiyene yemesi haram kılınmış bir şey” dendiği için haramlığın onu "yemekle" ilgili olduğu da açıktır.

allah’ın elçisi’nin konu ile ilgili bir sözü şöyledir: “hangi ham deri tabaklansa temiz olur.” (müslim, hayz, 105) fakihlerin büyük çoğunluğu domuz derisinin tabaklanması halinde bile kullanılamayacağı, alınıp satılamayacağı kanaatinde olsa da ebu yusuf’tan [2] zahirü’r-rivaye dışında nakledilen görüşe göre domuz derisi tabaklanınca temiz olur. o zaman onun satılması, kullanılması caiz olur, çünkü allah’ın elçisi’nin şu sözü geneldir: “hangi deri tabaklansa temiz olur.” bunu tirmizî ibn abbas’tan rivayet etmiş ve sahih olduğunu belirtmiştir. bu hadisi müslim, bir başka lafızla rivayet etmiştir [3].”

ayetlerde hayvan ölüsünün haramlığı ile domuz etinin haramlığı birlikte geçmiştir. hayvan ölüsünün derisi tabaklanınca temiz olursa domuzun derisi tabaklanınca öncelikle temiz olması gerekir, çünkü hayvan ölüsü deyince onun kılı, derisi boynuzu vs. anlaşıldığı halde domuz eti deyince bunlar anlaşılmaz.

bütün bu deliller, tabaklanmış domuz derisinin alınıp satılabileceğini, kullanılabileceğini ortaya çıkarmaktadır.

öte yandan konuyla ilgili diyanet işleri başkanlığı din işleri yüksek kurulu, 30.06.2018 tarihli toplantısında, din işleri yüksek kurulu’nun 19.02.1997 tarihli ve 11 sayılı “domuz derisinin dibagatla temiz olup olmayacağı hk.” başlıklı kararında "ekonomik mülahazalar ve maslahat gerekçesine de atıf yapılarak konuyla ilgili zâhirîlerin de aralarında yer aldığı azınlığın görüşü tercih edilmiş olduğunu" belirterek, 30.06.2018 tarihli toplantısında 19.02.1997 tarihli toplantı kararı için "çoğunluğun görüşünün islam âlimlerinin ağırlıklı kanaatini yansıtması; domuz ve domuz mamullerinden kaçınmayı öngören temel yasakla da uyum içerisinde olması nedeniyle söz konusu kararın tashihine gerek duyulmuştur." ibaresine yer vermiştir.

haram konusunda tek otorite allah'tır. allah ayetlerinde (bakara 2/173, maide 5/3, en’am 6/145 ve nahl 16/115) domuz etinin yenilmesini haram kılmıştır. bu husus tartışmasızdır. bu ayetler geniş bir yoruma tabi tutulacaksa domuz etinden hariç, domuz kemiklerinin kaynatılması ile elde edilen su, jelatin ve domuz yağının da sindirim sistemine giren maddeler olması nedeniyle haram olduğu öne sürülebilecektir. ancak "domuz derisi" ile ilgili bir hüküm yoktur. islam'daki esas, helale delil aramak değil; harama delil aramaktır. bu delil de ancak allah'ın ayeti olabilir. nitekim şu ayette "de ki: ‘allah’ın size indirdiği her bir rızkı düşündünüz mü? siz onu helal, haram diye sınıflandırıyorsunuz.’ de ki: ‘bu konuda allah mı size izin verdi, yoksa allah’a iftira mı ediyorsunuz?’ bir yalanı allah’a mâl edenler kıyamet gününü ne sanıyorlar? allah’ın insanlara cömertçe verdiği bir gerçektir. ama onların çoğu şükretmezler.” (yunus, 10/59-60) bağlamında bu husus açıktır.

"başka ayakkabı mı kalmadı da domuz derisine kaldınız?" gibi argümanlar öne sürülebilecektir ancak burada mesele o değildir. burada mesele domuzun derisini kullanmanın haram olup olmadığı; haram ise delilinin ne olduğudur. açıkça haram ilan edilmemişse fakihlerin bu konuda "haram ilan etme yetkisi" yoktur.

ezcümle, domuz derisi ayetlerde açıkça belirtilen haramlar arasında yer almadığı için domuz derisinden mamül ayakkabı kullanılmasında mahzur yoktur.

dipnotlar:

[1] bu ayetler bakara 2/173, maide 5/3, en’am 6/145 ve nahl 16/115’tir.
[2] ebu yusuf, hanefî mezhebinin kurucusu ebu hanife’nin önde gelen öğrencilerinden ve mezhebin büyük fakihlerindendir. ebu yusuf onun künyesidir. adı yakub, babasının adı da ibrahim’dir. 113 h,/731 m. tarihinde kûfe’de doğmuş, 183 h./799 m. tarihinde bağdat’ta vefat etmiştir.
[3] ibrahim el-halebî, halebî-i kebîr, s. 147,148.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"domuz derisinden ayakkabı giymenin caiz olup olmadığı sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim