2018 yılında seyirci ile buluşan michael tully yönetmenliğindeki amerikan korku, gerilim ve gizem filmidir. melanie'nin şehir efsaneleri her zaman dikkatini çekmiştir. öğrendiği bir efsanenin peşinden irlanda'ya giden genç kadın kendini, doğaüstü bir yeteneği olan ressam alistair burke'ün merkezinde olduğu korkunç ve akılalmaz bir gizemin içinde bulur.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dahlvier" tarafından 06.06.2022 22:12 tarihinde açılmıştır.
1.
2018 amerikan yapımı fantezi/korku/drama filmidir. kapağı (posteri), ismi vs. ucuz bir film izlenimi verir ama bence hiç de öyle değildir. yani bellidir ki burada "tribunlere oynayıp" ilgi çekmek istenmiştir ama bunda başarılı olunamamış gibi görünmektedir. imdb'deki oy sayısını kıstas alırsak (genelde alırım, en azından global tanınırlıkta) az bilinen bir yapımdır.
ingilizcede "slow burner" denen türde bir filmdir. yani yavaş yavaş ilginçleşir. kimisi içinse hiç ilginçleşmeyebilir tabii ki. zevkler ve renkler şeysi. rotten tomatoes sitesinde eleştirmenlerden (kritik yazarlarından) yüksek puan ortalaması edinmişse de, izleyenler (yani eleştirmen olmayan kişiler herhalde) bazında bu durum hiç de öyle değildir. ben eleştirmenlerin tarafındayımdır, bence 10 numara filmdir. (8/10 vermiştim daha doğrusu.)
amerikalı sanatçı bir kadın irlanda'ya gider ve oranın müthiş doğasında haaaarika bir tatil geçirir, orada sevgili yapar, onunla evlenir ve çok güzel de 2 kızları olur. film öyle biter.
hayır!.. ama en azından girişi ve irlanda'nın müthiş doğası kısmı doğruydu. muhteşem "ayriş" (irish) tınılarıyla da zenginleştirilmiş bir filmdir bu. görsel olarak da işitsel olarak da süperdir bu yapıt.
buradaki esrarengiz ressam kişisi (erkek) ve onun doğaüstü yeteneği cidden de ilgiyi gasp eder. üstelik sadece izleyicilerin ilgisiyle de sınırlı kalmaz bu durum. yoksa tabloları da mı gasp sabıkalısıdır? kötücül aristokratlar böyle fırsatları kaçırır mı? evet, daha fazla ipucu vermeyeyim.
yönetmenliği, kurgusu, senaryosu ve işlenen temalarıyla da dikkat çeken bir filmdir bu. kişisel olarak irlanda sinemasını (özellikle gizemli filmlerini) çok severim ve amerika'dan bu "havayı" verebilen bir film çıkmasına şaşırdım ve sevindim.
oyunculukları da çok beğendim ben yapıtta. yani film tümüyle harika kotarılmış bence. o posteri hazırlayan (yani böyle bir poster yapılmasına karar veren) ve filme bu ismi layık gören kişi(ler)in ağzına ağzına kürekle vurmak lazım. elbette bu fikirler, filmin yazarı ve yönetmeni michael tully'den geldiyse kendisini affediyorum. neticede cidden de kaliteli ve izlemesi keyifli bir işe imza atmış. kendisine teşekkürü bir borç bilirim hatta, ağzına kürekle vurula diyen dilimi eşşşek arısı soksun. beni ıslak odunla dövmek lazım.
filmin sonlarındaki kritik bir sahne ve m. night shyamalan'ın glass filminin sonlarının yine kritik bir sahnesi arasındaki paralelliği bulanlara da renkli televizyon hediye edeceğim. hem de 51 ekran!
film bana göre kendi içerisinde son derece tutarlı ve kusursuz ama yine de yapıtta şu abd'lilerin tipik paranoyalarının yansımalarını görmemiz kimisine "öehh beeee, yeter." dedirtebilir. amerikan sinemasını ekseriyetle "çerezlik" gördüğüm için ben pek iplemiyorum bu durumu ama bu kimisi için filmin hanesine eksi puan yazdırtabilir.
not: sözlükte tanıttığım birçok filmin türkçe alt yazısı olmayabilir. ingilizce izleyemeyenler ve türkçe alt yazısını bulamayanlar için bir yöntem önerebilirim. (daha önce de önermiştim bir yerlerde ama bunu son kez yapayım.) eğer tanıttığım ve ilginizi çeken bir filmin herhangi bir dildeki alt yazısını bulabilirseniz, online alt yazı çeviren siteler var. google'dan kolayca bulabilirsiniz. buradan da, bulduğunuz dildeki alt yazıyı türkçeye çevirtebilirsiniz. çeviri mükemmel olmayabilir ama tahminimce çoğunlukla "iş görür".
ingilizcede "slow burner" denen türde bir filmdir. yani yavaş yavaş ilginçleşir. kimisi içinse hiç ilginçleşmeyebilir tabii ki. zevkler ve renkler şeysi. rotten tomatoes sitesinde eleştirmenlerden (kritik yazarlarından) yüksek puan ortalaması edinmişse de, izleyenler (yani eleştirmen olmayan kişiler herhalde) bazında bu durum hiç de öyle değildir. ben eleştirmenlerin tarafındayımdır, bence 10 numara filmdir. (8/10 vermiştim daha doğrusu.)
amerikalı sanatçı bir kadın irlanda'ya gider ve oranın müthiş doğasında haaaarika bir tatil geçirir, orada sevgili yapar, onunla evlenir ve çok güzel de 2 kızları olur. film öyle biter.
hayır!.. ama en azından girişi ve irlanda'nın müthiş doğası kısmı doğruydu. muhteşem "ayriş" (irish) tınılarıyla da zenginleştirilmiş bir filmdir bu. görsel olarak da işitsel olarak da süperdir bu yapıt.
buradaki esrarengiz ressam kişisi (erkek) ve onun doğaüstü yeteneği cidden de ilgiyi gasp eder. üstelik sadece izleyicilerin ilgisiyle de sınırlı kalmaz bu durum. yoksa tabloları da mı gasp sabıkalısıdır? kötücül aristokratlar böyle fırsatları kaçırır mı? evet, daha fazla ipucu vermeyeyim.
yönetmenliği, kurgusu, senaryosu ve işlenen temalarıyla da dikkat çeken bir filmdir bu. kişisel olarak irlanda sinemasını (özellikle gizemli filmlerini) çok severim ve amerika'dan bu "havayı" verebilen bir film çıkmasına şaşırdım ve sevindim.
oyunculukları da çok beğendim ben yapıtta. yani film tümüyle harika kotarılmış bence. o posteri hazırlayan (yani böyle bir poster yapılmasına karar veren) ve filme bu ismi layık gören kişi(ler)in ağzına ağzına kürekle vurmak lazım. elbette bu fikirler, filmin yazarı ve yönetmeni michael tully'den geldiyse kendisini affediyorum. neticede cidden de kaliteli ve izlemesi keyifli bir işe imza atmış. kendisine teşekkürü bir borç bilirim hatta, ağzına kürekle vurula diyen dilimi eşşşek arısı soksun. beni ıslak odunla dövmek lazım.
filmin sonlarındaki kritik bir sahne ve m. night shyamalan'ın glass filminin sonlarının yine kritik bir sahnesi arasındaki paralelliği bulanlara da renkli televizyon hediye edeceğim. hem de 51 ekran!
film bana göre kendi içerisinde son derece tutarlı ve kusursuz ama yine de yapıtta şu abd'lilerin tipik paranoyalarının yansımalarını görmemiz kimisine "öehh beeee, yeter." dedirtebilir. amerikan sinemasını ekseriyetle "çerezlik" gördüğüm için ben pek iplemiyorum bu durumu ama bu kimisi için filmin hanesine eksi puan yazdırtabilir.
not: sözlükte tanıttığım birçok filmin türkçe alt yazısı olmayabilir. ingilizce izleyemeyenler ve türkçe alt yazısını bulamayanlar için bir yöntem önerebilirim. (daha önce de önermiştim bir yerlerde ama bunu son kez yapayım.) eğer tanıttığım ve ilginizi çeken bir filmin herhangi bir dildeki alt yazısını bulabilirseniz, online alt yazı çeviren siteler var. google'dan kolayca bulabilirsiniz. buradan da, bulduğunuz dildeki alt yazıyı türkçeye çevirtebilirsiniz. çeviri mükemmel olmayabilir ama tahminimce çoğunlukla "iş görür".
devamını gör...