1.
kaan kural ve uğur boral'ın iddiasına göre kullanmayan sporcu pek azdır. hatta bir takım doping ilaçları kullanmadan üst düzey rekabet etmek imkansızdır.
"işi bilen, büyük kimseler yakalanmıyor, olan bizim garibana oluyor" diyor uğur boral.
"işi bilen, büyük kimseler yakalanmıyor, olan bizim garibana oluyor" diyor uğur boral.
devamını gör...
2.
3.
eski yunanda, güreşçi müsabakalarını izlemek için bir araya gelen kalabalıkların kullandığı içki ''doop''tur.
dopingin kökeni flemenkçe olan bu kelimeden gelmektedir.
1889 yılında amerika'lı james pud galvin, beyzbol oynarken olağan üstü performans sergiliyor.
bu performansını, maymun testislerinden yapılma bir karışıma bağlı olduğunu söyleyince, washington post , ''20 yy'ın buluşu'' şeklinde de manşetlere taşıyınca, sporcular artık kokain, eter gibi maddeleri kullanmaya başlıyorlar.
hematokrit yani hct, kırmızı kan hücrelerinin hacminin, dolaşımdaki kanın hacmine oranını ifade eder. başka bir deyişle: oksijen taşıyan alyuvar hücrelerinin oranı, toplam kan hücreleri taşıyan hücrelerin hacmine oranı hemotokrittir.
şimdi, alyuvar sayısını artıran bir hormon var; adı eritroproei (epo)https://tr.wikipedia.org/wiki/eritropoetin
bu aslında anemi tedavisinde kullanılıyormuş, bu ilacı aldığınızda kandaki alyuvar sayısında artış olduğunda kanda oksijen miktarı artıyor. oksijen bolluğundan kafa güzelleşiyor.
fiziksel olarak bazı faydalar sağlıyor. örneğin;
- yorgunluk azalıyor.
-ağrı hissetmiyorsunuz yada eşik artıyor. ağrı olmayınca dha fazla antreman yapabiliyorsunuz.
- kafa güzel olunca, heyecanınız olmuyor. heyecana bağlı hatalar yapmıyorsunuz. doğal olarak konsantrasyonunuz artıyor.
şimdi çok enteresan bir hikaye anlatalım;
david epstein diye bir gzeteci var ve bu gazeteci the sports gene'de bir yazı yazıyor.
bu yazıya göre, soğuk savaş döneminde varşova paktının tüm kadın gülle sporcuların, a kendilerinden habersiz testesteron verildiğini yazdı.
tesadüfe bakın ki; o zamana kadar ki en iyi atışların 80'inden 75'i, 1971-1991 yılları artasında gerçekleşmiş. neredeyse kadınlar, erkekler kadar iyi gülle atabilmişlerdir.
gelelim kullanılmasının tespitinin zorluğuna...
55 erkek denek gönüllü oluyor . kendilerine testesteron enjekte ediliyor. 15 gün boyunca kendilerinden idrr örneği alınarak ölçüm yapılıyor. 33 kişinin idrarında tetesteron yakalanmış ancak; 17 sinde herhangibir şey belli olmuyordu.
kalıtımsal olarak 17'si testesteron aldığında kasları gelişiyordu ancak tespit edilemiyordu. o zaman anladılar ki bu adamların genlerinde testesteronu idrarda çözen bir gen eksikti.
değerli arkadaşlar; bazen arkadaşlarla konuşurken, ders çalışamıyorum, konsantre olamıyorum, tezi bitirmem gerekiyor gibi bahanelerle ilaç arayışlarına girdiklerini görüyorum. özellikle tez hazırlayan arkadaşlar aşırı derecede stres yaşıyorlar.
vücutta;
erkeklik hormonu benzeri maddelerin kalp krizi, iyi ve kötü huylu tümör oluşumu, karaciğer fonksiyon bozukluğu, kısırlık gibi rahatsızlıklara neden olduğu bilinmekte. kullanan sporcular sporu bıraktıktan sonra bile, bu maddeleri kullanma nedeniyle oluşan hastalıklardan ölmektedir.
sağlıklı kalın hoğçakalın! ben gedeyom.
www.hurriyet.com.tr/bazilar...
dopingin kökeni flemenkçe olan bu kelimeden gelmektedir.
1889 yılında amerika'lı james pud galvin, beyzbol oynarken olağan üstü performans sergiliyor.
bu performansını, maymun testislerinden yapılma bir karışıma bağlı olduğunu söyleyince, washington post , ''20 yy'ın buluşu'' şeklinde de manşetlere taşıyınca, sporcular artık kokain, eter gibi maddeleri kullanmaya başlıyorlar.
hematokrit yani hct, kırmızı kan hücrelerinin hacminin, dolaşımdaki kanın hacmine oranını ifade eder. başka bir deyişle: oksijen taşıyan alyuvar hücrelerinin oranı, toplam kan hücreleri taşıyan hücrelerin hacmine oranı hemotokrittir.
şimdi, alyuvar sayısını artıran bir hormon var; adı eritroproei (epo)https://tr.wikipedia.org/wiki/eritropoetin
bu aslında anemi tedavisinde kullanılıyormuş, bu ilacı aldığınızda kandaki alyuvar sayısında artış olduğunda kanda oksijen miktarı artıyor. oksijen bolluğundan kafa güzelleşiyor.
fiziksel olarak bazı faydalar sağlıyor. örneğin;
- yorgunluk azalıyor.
-ağrı hissetmiyorsunuz yada eşik artıyor. ağrı olmayınca dha fazla antreman yapabiliyorsunuz.
- kafa güzel olunca, heyecanınız olmuyor. heyecana bağlı hatalar yapmıyorsunuz. doğal olarak konsantrasyonunuz artıyor.
şimdi çok enteresan bir hikaye anlatalım;
david epstein diye bir gzeteci var ve bu gazeteci the sports gene'de bir yazı yazıyor.
bu yazıya göre, soğuk savaş döneminde varşova paktının tüm kadın gülle sporcuların, a kendilerinden habersiz testesteron verildiğini yazdı.
tesadüfe bakın ki; o zamana kadar ki en iyi atışların 80'inden 75'i, 1971-1991 yılları artasında gerçekleşmiş. neredeyse kadınlar, erkekler kadar iyi gülle atabilmişlerdir.
gelelim kullanılmasının tespitinin zorluğuna...
55 erkek denek gönüllü oluyor . kendilerine testesteron enjekte ediliyor. 15 gün boyunca kendilerinden idrr örneği alınarak ölçüm yapılıyor. 33 kişinin idrarında tetesteron yakalanmış ancak; 17 sinde herhangibir şey belli olmuyordu.
kalıtımsal olarak 17'si testesteron aldığında kasları gelişiyordu ancak tespit edilemiyordu. o zaman anladılar ki bu adamların genlerinde testesteronu idrarda çözen bir gen eksikti.
değerli arkadaşlar; bazen arkadaşlarla konuşurken, ders çalışamıyorum, konsantre olamıyorum, tezi bitirmem gerekiyor gibi bahanelerle ilaç arayışlarına girdiklerini görüyorum. özellikle tez hazırlayan arkadaşlar aşırı derecede stres yaşıyorlar.
vücutta;
erkeklik hormonu benzeri maddelerin kalp krizi, iyi ve kötü huylu tümör oluşumu, karaciğer fonksiyon bozukluğu, kısırlık gibi rahatsızlıklara neden olduğu bilinmekte. kullanan sporcular sporu bıraktıktan sonra bile, bu maddeleri kullanma nedeniyle oluşan hastalıklardan ölmektedir.
sağlıklı kalın hoğçakalın! ben gedeyom.
www.hurriyet.com.tr/bazilar...
devamını gör...
4.
bazı insanların madalya kazanmak için kullandıkları bir karışım. kendilerini kandırır ancak.
devamını gör...