1.
tiyatroda, hikayeyi ve karakterleri canlandıran çatışma, gerilim ve iç motivasyonu tanımlayan gayri resmi bir terimdir. bir hikayeyi izlenebilir ya da okunabilir kılan, merak uyandıran iniş çıkışları ifade eder. karakterin bir eylemi ya da hareketi gerceklestirmesini tetikleyen duyguların veya durumların bütünüdür.
bilinmeyeni hissi olmadan eylem, sadece harekettir. yine, eylemi kontrol eden başka etkenler olmadan da eylem yalnızca harekettir.
bir aksiyonun arkasında çatışma, gerilim, belirsizlik, korku ve merak varsa dramatiktir.
örneğin:
çişi gelmis ve sıkışmış bir adamın hararetle eve giderken geveze komşuya denk gelmesi ve onun oyalamasına maruz kaldıktan sonra koşturarak eve gitmesi, tam kapıyı acacakken anahtarın kırılması; o sırada kız arkadaşından "birazdan sendeyim" diye mesaj alması, bütün bunlar yetmezmiş gibi adamin karısının seyahatten erken dönerek orada belirmesi ve telefonun da şarjının bitmesi gibi çoğaltılabilir. *
bu çalışmalar ilk kez antik yunan zamanında aristotales'in poetika eserinde ele alınmıştır. "bütün; bir başlangıcı, ortası ve sonu olan bir şeydir"
daha sonra bu üç bölümlü yapı, yerini yine bu üç bölümlü bakış açısını da kapsayarak beş bölümlü yapıya bırakmıştir. aralarda üç ya da dört bölümlü yapıyı deneyen bazı büyük oyun yazarları da olmuştur ama gustav freytag tarafından beş bölümlü yapının detaylı bir çalışmasını yapmıştır.
freytag'a göre dramatik yapı/aksiyon beş bölümden oluşur.
hikayenin ana hatları ve geri olanını ele alan serim/sergileme bölümü; bu bölümde karakterler arasında çatışma neredeyse hiç yoktur ve ana hatlariyla kişileri tanırız.
dengelerin bozulmaya başladığı, ilişkilerin çatıştığı, niyetlerin belli olduğu ve iç ve dış etkenlerin çatışması ile karmaşa olusmasını ele alır yükselen aksiyon kısmı da.
olayların tersine döndüğü kısım zirve'dir.
düşen aksiyon kısmında ise karakterler ve onların karşısında duran kişi ya da etkenlerle arasındaki çatışma yavaş yavaş düşürülür.
sonuç kısmı ise adı üstünde, olayların bir sonuca bağlanması ve hikayenin bitisini ele alır.
genel olarak dramatik aksiyon, hikayeyi canlı, merakı da diri tutan psikolojik motivasyonlarin eylemlerle bütünleşmiş hali diyebiliriz.
mesela sözlükte de öylece tanım girebiliriz ya da buna dramatik ivme katacak şekilde birinin tanımına cevaben tanım girip aynı zamanda onu orseleyerek yeni bir çatışma oluşturup sözlükte geçirdiğimiz vakti daha seyirlik hale getirebiliriz.
bir bak ki coup de grace muhalefet eleştirip aktroll olmuş, nude demiş osbirci olmuş, foto atmış o....pu olmuş derken onu kurtaracak hamle bireysel olarak da kendisi ile çatışan köylü yazar'dan gelir ve "atatürk" soyadı ile ilgili muhteşem ve daha önce hiç akıl edilememiş fikirlerini sıralar; insanlar yürekleri soguyuncaya kadar tepki verememişken bir bak ki bir ağrı yaykıldıkça sevilir "şeriat isterük" deyü tutturmuş... tutturmuş da ne olmuş? boykot deyü coup'a satasan bir kısım çok anarşik tipler bak ki "icmedeyiz normal sözlük"te bira tokuşturuyor... şeriat geliyor, aloooo?
ivme oldu mu sana sıfır? seyirlik bişi kalmadı. sıkıldı sözlük.
şüphesiz ki; dikkatli izleyen gözler için bu sözlükte ibretler vardır...
bilinmeyeni hissi olmadan eylem, sadece harekettir. yine, eylemi kontrol eden başka etkenler olmadan da eylem yalnızca harekettir.
bir aksiyonun arkasında çatışma, gerilim, belirsizlik, korku ve merak varsa dramatiktir.
örneğin:
çişi gelmis ve sıkışmış bir adamın hararetle eve giderken geveze komşuya denk gelmesi ve onun oyalamasına maruz kaldıktan sonra koşturarak eve gitmesi, tam kapıyı acacakken anahtarın kırılması; o sırada kız arkadaşından "birazdan sendeyim" diye mesaj alması, bütün bunlar yetmezmiş gibi adamin karısının seyahatten erken dönerek orada belirmesi ve telefonun da şarjının bitmesi gibi çoğaltılabilir. *
bu çalışmalar ilk kez antik yunan zamanında aristotales'in poetika eserinde ele alınmıştır. "bütün; bir başlangıcı, ortası ve sonu olan bir şeydir"
daha sonra bu üç bölümlü yapı, yerini yine bu üç bölümlü bakış açısını da kapsayarak beş bölümlü yapıya bırakmıştir. aralarda üç ya da dört bölümlü yapıyı deneyen bazı büyük oyun yazarları da olmuştur ama gustav freytag tarafından beş bölümlü yapının detaylı bir çalışmasını yapmıştır.
freytag'a göre dramatik yapı/aksiyon beş bölümden oluşur.
hikayenin ana hatları ve geri olanını ele alan serim/sergileme bölümü; bu bölümde karakterler arasında çatışma neredeyse hiç yoktur ve ana hatlariyla kişileri tanırız.
dengelerin bozulmaya başladığı, ilişkilerin çatıştığı, niyetlerin belli olduğu ve iç ve dış etkenlerin çatışması ile karmaşa olusmasını ele alır yükselen aksiyon kısmı da.
olayların tersine döndüğü kısım zirve'dir.
düşen aksiyon kısmında ise karakterler ve onların karşısında duran kişi ya da etkenlerle arasındaki çatışma yavaş yavaş düşürülür.
sonuç kısmı ise adı üstünde, olayların bir sonuca bağlanması ve hikayenin bitisini ele alır.
genel olarak dramatik aksiyon, hikayeyi canlı, merakı da diri tutan psikolojik motivasyonlarin eylemlerle bütünleşmiş hali diyebiliriz.
mesela sözlükte de öylece tanım girebiliriz ya da buna dramatik ivme katacak şekilde birinin tanımına cevaben tanım girip aynı zamanda onu orseleyerek yeni bir çatışma oluşturup sözlükte geçirdiğimiz vakti daha seyirlik hale getirebiliriz.
bir bak ki coup de grace muhalefet eleştirip aktroll olmuş, nude demiş osbirci olmuş, foto atmış o....pu olmuş derken onu kurtaracak hamle bireysel olarak da kendisi ile çatışan köylü yazar'dan gelir ve "atatürk" soyadı ile ilgili muhteşem ve daha önce hiç akıl edilememiş fikirlerini sıralar; insanlar yürekleri soguyuncaya kadar tepki verememişken bir bak ki bir ağrı yaykıldıkça sevilir "şeriat isterük" deyü tutturmuş... tutturmuş da ne olmuş? boykot deyü coup'a satasan bir kısım çok anarşik tipler bak ki "icmedeyiz normal sözlük"te bira tokuşturuyor... şeriat geliyor, aloooo?
ivme oldu mu sana sıfır? seyirlik bişi kalmadı. sıkıldı sözlük.
şüphesiz ki; dikkatli izleyen gözler için bu sözlükte ibretler vardır...
devamını gör...