anı-mektup-günlük / edebiyat / biyografi-otobiyografi
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

stefan zweig’ın yarı otobiyografik kitabı. türkçeye “dünün dünyası” ismi ile çevrilmiştir.

kanımca zweig’ın novellarından ziyade biyografileri çok daha iyidir. 20. yüzyıl başları ile ikinci dünya savaşı arası avrupa’nın durumunu, dönemin bir eliti gözünden okumak isteyenlere tavsiye edilir.

başlıkla alakasız yöneticilerden talep; film, kitap gibi başlıklar orjinal adıyla mı, yoksa türkçeye çevrilmiş adıyla mı açılmalı? bir standart düşünüyor musunuz?
devamını gör...
son zamanlarda ülkemiz insanı tarafından pek sevilen ve okunan yazar stefan zweig’ın kendi hayatını anlattığı eseri. yazar, kitapta her ne kadar kendi hayatını sahnelese de, perde arkasında dönemin avrupa tarihini de izleyebilirsiniz. bilindiği üzere stefan zweig, 1881 yılında doğmuş, 1942 yılında ise maalesef intihar etmiştir. kitap da, 1800’lü yılların sonundan başlayarak 1940’a kadar geçen dönemi anlatıyor. aslında o dönem için bile epey sevilen, üretken, başarılı, maddi durumu gayet iyi ve epeyce entelektüel dostu olan bir adam stefan zweig. adamın çevresi, maksim gorki, james joyce, sigmund freud, richard strauss, salvador dali gibi isimlerden oluşuyor. varın seviyeyi siz düşünün. kitap boyunca, arka fonda anlatılan dünya ne kadar kasvetli olursa olsun, hiçbir şekilde intihar edecek bir görüntü çizmiyor yazar. avusturya imparatorluğu'nun çöküşü ile kendini vatansız olarak tanımlayan yazara, yahudi olduğu için arkadaşları da sırt çevirince maalesef intihara sürüklenmiştir. bu vesile ile bir kez daha ateşleri bol olsun nazilerin diyelim.

eminim ki siz de bazen benim gibi, keşke bu zaman diliminde doğmasaydım diyorsunuz ve bu dönemde yaşadığınız için kendinizi şanssız hissediyorsunuz. bu kitabı okuyun ve kedi götünü görmüş, bu yara beni öldürür demiş sözünü hatırlayın. adamlarda iki büyük dünya savaşı, açlık, sefalet, ekonomik buhran, enflasyon, hastalık ne ararsan var. bir gazete için yüz bin mark, bir tramvay bileti için milyonlarca mark ödeme yapılıyormuş. dilenciler iki yüz bin markı beğenmeyip sokağa atıyordu diyor yazar. bir bavul dolusu para ile manava gidilip bir adet soğan alınabilen zamanlar.

“aydınlığı ve karanlığı, savaşı ve barışı, yükselişi ve çöküşü gören kişi, hayatı gerçekten yaşamış demektir.”
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dünün dünyası" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim