dünya hayatının geçici olması
başlık "setlocalelcallturkish" tarafından 13.06.2021 00:35 tarihinde açılmıştır.
1.
kökenimin geldiği köylerin tarihi çok eski... dağ bayır dolanırken eski ören yerlerini görmek mümkün. normal biri dağlarda bayırlarda dolanırken farketmez, ya dikkatli olacak ya konu hakkında uzman bir arkeolog olacak ya da benim gibi o köyde yaylada yaşamış olacak. türkiye'nin değişik yerlerinde de bulundum. antalya tarafları antakya tarafları karaman ve torosların tüm her yeri, yozgat ve çorum komple vs... karadeniz'de bulunmadım ege'de de bulunmadım detaylı dolanma açısından...
dağlarda dolanırken, tabi bildiğiniz ve o yöreye hakimseniz, dedenizden nerede ne olduğunu bilirsiniz. kuş avı ve denk gelirse yabani tavşan avı için ara sıra kısa dipçikli pompalımı alarak gezintiye çıkarım. yanımda telefonum ve sırt çantamda olur sabahın erkeninde kalkar ikindiyi geçe de dönerim.
ben gezip dolaşırken ören yerlerinden geçerim. yanımda muskam da olur. çünkü bazı yerlerin sahipli olduğu söylenir, herhangi supernatural bir durumla karşılaşmasam da çok şükür, yine de en az bir arkadaşla çıkarız ava ve gezilere, kuzenlerimden biri olur genelde.
oralardan geçerken öbek öbek taş yığınları olur, dikkatlice bakılırsa eski mesken yerleri görülür. hatta gavur mezarları da vardır. onu da şöyle ayırt edersiniz, kıble doğrultusunda değildir, kıbleye paralel olarak konumlandırılmıştır. küçük taştan oyma haç sembolleri de görürsünüz hatta oyma taş haçları çok görürsünüz, zamanında bizimkiler çok gömü çıkar mı diye kazmışlar...
şimdi o insanların hiçbiri yok. hiçbirinin kemikleri bile yok. sadece yaşadıklarını hissedebiliyorsunuz ki o da o ören yerlerinden.
belki yıllar ve yüzyıllar sonra bizimde yaşadığımız yerler viran olacak ve birileri de bakıp vay be buralarda birileri yaşamış diyecekler. bu gece bunu düşündüm, içimi acıtıyor bu fanilik. benim yürüdüğüm o patikadan kimler yürüdü, o taşları görseniz öyle özenli yerleştirilmiş ki, ama şimdi hepsi yosun tutmuş ve yılan yuvası olmuş...
hayat boş be...
dağlarda dolanırken, tabi bildiğiniz ve o yöreye hakimseniz, dedenizden nerede ne olduğunu bilirsiniz. kuş avı ve denk gelirse yabani tavşan avı için ara sıra kısa dipçikli pompalımı alarak gezintiye çıkarım. yanımda telefonum ve sırt çantamda olur sabahın erkeninde kalkar ikindiyi geçe de dönerim.
ben gezip dolaşırken ören yerlerinden geçerim. yanımda muskam da olur. çünkü bazı yerlerin sahipli olduğu söylenir, herhangi supernatural bir durumla karşılaşmasam da çok şükür, yine de en az bir arkadaşla çıkarız ava ve gezilere, kuzenlerimden biri olur genelde.
oralardan geçerken öbek öbek taş yığınları olur, dikkatlice bakılırsa eski mesken yerleri görülür. hatta gavur mezarları da vardır. onu da şöyle ayırt edersiniz, kıble doğrultusunda değildir, kıbleye paralel olarak konumlandırılmıştır. küçük taştan oyma haç sembolleri de görürsünüz hatta oyma taş haçları çok görürsünüz, zamanında bizimkiler çok gömü çıkar mı diye kazmışlar...
şimdi o insanların hiçbiri yok. hiçbirinin kemikleri bile yok. sadece yaşadıklarını hissedebiliyorsunuz ki o da o ören yerlerinden.
belki yıllar ve yüzyıllar sonra bizimde yaşadığımız yerler viran olacak ve birileri de bakıp vay be buralarda birileri yaşamış diyecekler. bu gece bunu düşündüm, içimi acıtıyor bu fanilik. benim yürüdüğüm o patikadan kimler yürüdü, o taşları görseniz öyle özenli yerleştirilmiş ki, ama şimdi hepsi yosun tutmuş ve yılan yuvası olmuş...
hayat boş be...
devamını gör...
2.
napak kanka ölek mi?
devamını gör...
3.
geçerken en iyi derecede değerlendirmektir tüm bu olanlar. değerlendirince ne olacak işte bu soru beni çıkmaza sokuyor.
devamını gör...
4.
gecici oldugu ve ne kadar sürecegi belirsiz. bu hayata bir kere geliyorsak geldigimize degmesin mi yani. var olup olmadıgina artık emin olamayacak kadar yitirdim aklımda bazı seyleri. nefes aldığım her anın kıymetini bilmek mottom oldu. ıyi ve mutlu bir insan olarak ölsem kafi.
devamını gör...