dünyanın en hüzünlü şarkısı

nirvana- my girl

gloomy sunday belki.

caruso - lucio dalla

verdiğin anlama bağlı bence sen erhüzünlik dalında da üzülebilirsin.

draconian - death come near me

15 dakika boyunca saf hüzün..

yoktur aslinda. huzun bir dusunceden ibarettir. sarkilarda buna kilif uydurulan melodilerden ibarettir.

öyle çok ki, bildiklerimden ve ilk aklıma gelenlerden bahsedecek olursam
bir rammstein harikası: mutter
"anne bana dayanma gücü ver" diye bitiyor şarkı, çığlıklar kıyametler kopuyor.

sonra gel ey seher.
polad bülbüloğlu 9 yaşındayken hazar denizi'nde boğulan kızı seher için yazmış.

yine 9 yaşında hayata veda eden
elfida.

ölen bir annenin ardından yazılan
one last goodbye. sabahlara kadar az gözyaşı dökmedim bunu dinleyip defalarca.

bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
hikayeye gerek yok, şarkının ismi bile başlı başına bir trajedi.

erdal eren'in ardından yazılan
son bakış

sivas katliamını anlatan
ıssızlığın ortasında

babasız kızlar balosu
şarkı tek cümleden ibaret. "babamız bizi sevmedi, çirkiniz." trajediye gel.

fields of athenry
irlanda'daki buyuk patates kitligi sirasinda ailesi aç kalmasın diye bir toprak ağasından mısır çalan ve hapse atılan genç bir adam ve eşinin trajedisi.

manga dursun zaman, benim için ayrı bir girdinin konusu ve bence dünyanın en hüzünlü şarkısı.

işkence gören canlının feryadı.

voo voo - alim qasimov - ferqana qasimova / gdybym

(bkz: tamirci çırağı)

ağlamak yok artık koltuk arkalarında
annenin ağlatıcı güzelliği de albümlerde kaldı
karşı balkonlarda açan ilk sevdalar
yaşamak soluk alıp verdikçe etine battı
ölümlerle bile sarsamaz artık seni bu kent
hüznün bile hüzün değil kaldı ki elindeki buket
taranmaz artık akdeniz saçların bilinsin
sen artık o kira dairesindeki çocuk değilsin!

çok zor bir seçim.
anathema’nın birçok şarkısını bu klasmana yazabiliriz. ama tek başına yeterli değil, aklıma çok şarkı geliyor.

(bkz: mreyte ya mreyte)

young adam filminden...

müslüm gürses - yaşayamadım

mavi duvar

petra nachtmanova - bağışla beni

un ufak olduğum bir dönemde random shuffle'da çalmıştı
ve ciğerimi sökmüştü.

hala daha dinlediğimde içim bi ılıklaşır.