yazar: cahide birgül
yayım yılı: 2010
yazarın son romanı olan bu kitap, okuyucularının iyi bildiği o tekinsiz ve gotik havayla kız kardeşini kaybetmiş ve yeni bir işe başlayan kadının gizemli yaşamını anlatıyor.
yayım yılı: 2010
yazarın son romanı olan bu kitap, okuyucularının iyi bildiği o tekinsiz ve gotik havayla kız kardeşini kaybetmiş ve yeni bir işe başlayan kadının gizemli yaşamını anlatıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 18.04.2024 12:47 tarihinde açılmıştır.
1.
bir cahide birgül kitabıdır.
yazarın daha önce ah tutku beni öldürür müsün ve gölgeler çekildiğinde isimli iki romanını okumuş ve bu romanlara birer tanım yazmıştım. cahide birgül sevdiğim bir yazardır ama sevdiğim yazarlar arasında çok yukarıda olacak kadar değil.
kitabın isminde geçen eflatun bir renk değil aslında; bir yaşam biçimi, bir yönelim, hayata farklı bir bakış açısı. bazen de gizlenmesi gereken bir arzu, nereye çıkacağı belli olmayan zorlu bir patika, denizin dibinde kendi halinde çürüyen bir ferrari.
kendi hayatının yükünün altında ezilerek kör topal ilerleyen genç bir kadın matbaacı olan babasının da ilhamıyla gazeteci olur. eflatun kadınlar isimli bir yazı dizisi için ortadan kaybolan iki kadının gizemini çözmek için uğraşır.
ama çözmesi gereken tek konu bu değildir. ağzından kerpetenle laf alınan terzi annesi, artık evde olmayan ama anısı bir hayalet gibi evin içinde dolaşan güzeller güzeli kız kardeşi, evin gerçek sahibi gibi her geleni karşılayan cansız manken zarife ve fiziksel özellikleri ile ilgili yaşadığı özgüven sorunları da az bu iş değildir kahramanımız için.
keyifle okuduğum bir kitap oldu. yine.
yazarın daha önce ah tutku beni öldürür müsün ve gölgeler çekildiğinde isimli iki romanını okumuş ve bu romanlara birer tanım yazmıştım. cahide birgül sevdiğim bir yazardır ama sevdiğim yazarlar arasında çok yukarıda olacak kadar değil.
kitabın isminde geçen eflatun bir renk değil aslında; bir yaşam biçimi, bir yönelim, hayata farklı bir bakış açısı. bazen de gizlenmesi gereken bir arzu, nereye çıkacağı belli olmayan zorlu bir patika, denizin dibinde kendi halinde çürüyen bir ferrari.
kendi hayatının yükünün altında ezilerek kör topal ilerleyen genç bir kadın matbaacı olan babasının da ilhamıyla gazeteci olur. eflatun kadınlar isimli bir yazı dizisi için ortadan kaybolan iki kadının gizemini çözmek için uğraşır.
ama çözmesi gereken tek konu bu değildir. ağzından kerpetenle laf alınan terzi annesi, artık evde olmayan ama anısı bir hayalet gibi evin içinde dolaşan güzeller güzeli kız kardeşi, evin gerçek sahibi gibi her geleni karşılayan cansız manken zarife ve fiziksel özellikleri ile ilgili yaşadığı özgüven sorunları da az bu iş değildir kahramanımız için.
keyifle okuduğum bir kitap oldu. yine.
devamını gör...